21. Bölüm "Verilen Söz."

95 13 6
                                    

"Hemen aileye haber verin. Kızı makineye alıyoruz!"

Duyduğum bu cümleler karşısında vücudum kaskatı kesilirken, ameliyathaneden hızla çıkan hemşireye baktım. Ardından ise yavaş adımlar eşliğinde çıkan doktora...

Oturduğum sandalyeden bir hışımla kalkıp, doktorun önüne geçtim. Anlamsızca yüzüne bakarken, ne söyleyeceğimi düşünüp durdum. Bu durumda ne sorabilirdim ki?

Gözlemlerimi yavaşça kapatıp açarken, ağzımdan çıkan bir kaç sözcük ile "O iyi olacak mı?" diye sordum.

"Bunu zaman göst..." diye konuşmaya giren doktorun sözünü yarıda kesip, "Ne kadar süre? Bir gün, 1 hafta, ya da bir ay mı?" Umut dolu gözlerle gözlerine bakarken, "Belki de bir kaç yıl." demesiyle, tekrar gözlerimi kapattım.

"Şuan bunları düşünme delikanlı, ameliyat başarılı geçti ve onun uyanmamama gibi bir durumu olacağını sanmıyorum. Beynini toparladığı takdirde uyanacaktır elbet. Omzuma yavaşça dokunup, geçmiş olsun diyerek yanımdan geçen doktorun ardından bakakaldım

Hiç bir sorun yoktu değil mi? Kendisi de söyledi... Elbet uyanacaktı.

Ameliyat kapısının bir kez daha hızlıca açılması ile sedye ile dışarıya çıkan Derin'e baktım. Teni her zamankinden daha solgundu. Hızlı adımlarla ile ona doğru ilerleyip elini tuttum. Buz gibiydi... "Merak etme Derin iyi olacaksın."

Sedye hiç duraksamadan asansöre doğru hızlıca ilerlerken, oda numarası sordum. "324"

Hemşirenin verdiği cevap doğrultusunda teşekkür ederek hızlıca merdivenlere doğru koştum. Biran önce o odayı bulmalıydım.

****

Kayranın Ağzından

Kıvanç'ın haber vermesiyle evden hızlı adımlar eşliğinde kendimi dışarıya atmıştım. Derin ameliyata girmiş, hatta ameliyattan çoktan çıkmıştı bile... Fakat benim bundan yeni haberim oluyordu?

"Neden şimdi haberim oluyor?"

Üzgünüm diyen Kıvanç'ın yüzüne bakıp, "Sorun değil." dedim.

"Peki, ameliyatı nasıl geçti?"

"Yorucu geçmiş. Fakat durumunun iyi olduğunu söylediler. Hatta beyin kendini toparlarsa eğer, uyanabilirmiş."

"Ee bu harika bir haber."

"Ama..."

"Ama, aması ne Kıvanç?"

"Ne zaman uyanacağı belli değilmiş."

"Nasıl yani?"

"Belki yarın, belki bir hafta sonra, belki bir ay, belki de yıllar sonra... Kesin bir şey söyleyemem." dedi.

"Öyle bir saçmalık mı olur lan! Bu kız uyanacak... Derin'den bahsediyoruz abi ya, bu kız şeytana bile pabucunu ters giydirir. Hayata bir sıfır önde başlayan insan o..."

"Nasıl?"

"Oğlum kız başlı başına güzel bir kere. Lezbiyen olsaydım eğer, kesin çıkardım onunla." Diyerek gülmeye başlayınca, Kıvanç'ın imalı öksürmeleri ile geri sustum.

"Sorry..."

"Bilmiyorum Kayra, ama umarım dediğin gibi olur. Eğer uyanırsa ona bir teklifim olacak."

"Nasıl yani, yoksa düşündüğüm şey mi?" deyip şaşkınlıktan ağzımı kocaman açarken, "Hayır aptal" demesi ile geri kapattım.

"Evlenme teklifi etmeyeceğim... "

DIŞLANMIŞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin