Multimedia: Almila Özsoy
Tuna merakıma son vererek beni kızla tanıştırmıştı. Kız kardeşiymiş. Adı Almilaydı. Sıcakkanlı bir kızdı, iyi anlaşmıştık. Mimarlıkta okuyordu ve ödevi için Tunadan yardım istemeye gelmişti. Birlikte yemek yedikten sonra Tuna Almilanın ödeviyle ilgileniyordu.
Almila'la birlikte kahve içerken bana göz kırparak
"Ee ne zamandır?" diye sordu.Anlamadığımı belli edercesine baktığımda
"Tuna'la diyorum ne zamandır birliktesiniz?" dedi."Ha yok ya sen yalnış anlamışsın. Arkadaşız biz".
Tek kaşını kaldırarak
"Garip." dedi."Neden?"
"Ne biliyim yani Tunanın arkadaşları genelde hep erkektir de o yüzden şaşırdım."
"İlkim demek."
"Evet."
Biz konuşken Tuna da gelmişti yanımıza.
Tableti Almilaya vererek
"Al bakalım hallettim." dediğinde
Almila Tunaya sarılarak
"Sağol abiciğim" dedi."Vay normalde Tuna, işin düşünce abi ha?"
Gülerek
"Hiç öyle şey olur mu?" dedi."Neyse hadi sen gitmiyor musun? Annem merak eder."
"Annemi bu kadar çok düşünüyorsan sen niye eve gelmiyorsun? Seni özlüyor kadın."
Benim yanımda konuşmak istemediyi belliydi ki
"Bunları konuşmanın yeri değil. Geç kalmadan git." dedi."Öyle olsun ama sonra konuşucaz." dedikten sonra benimle de vedalaşarak gitmişti.
Tunanın ailesiyle ilgili sorununu çok merak ediyordum. Ama anlatmak istemediğini bildiğim için üstüne gitmedim.
Sabah olduğunda dönme vaktim de gelmişti. Bir gün bile olsa o evden ayrılmak, Tuna'la vakit geçirmek iyi gelmişti. Güç toplamıştım. Artık yalıya dönerek aklımdaki sorulara cevap bulmalıydım. O kutunun sırrını çözmeliydim. Saklama sebebini ne olursa olsun mutlaka öğremeliydim.
Yalıya döndüğümde kapıda Barış'la karşılaştım. Bana kötü davranışını unutmamıştım. Bu yüzden hiç görmemiş gibi yürümeye devam ettim. Yüzüne bakmada yanından öylece gittim.
Gittim demek için erkenmiş ki kolumdan tutarak durdurdu."Ne bu tavırlar?"
"Ne varmış tavırlarımda?"
"Soruma soruyla cevap verme. Beni takmadan niye gidiyorsun?"
"Görmedim."
"Yalan söylerken mantığını devre dışı bırakıyorsun galiba."
"Yalan söylemem için sebep yok."
"Yalan söylerken mantığını bilerek mi kullanmıyorsun yoksa hiç yokmu sende?"
"Sıradaki hakaret ne? Yalancı, mantıksız başka ne diyceksin merak ettim."
"Alıngan bir insanla tartışmak ne kadar zormuş."
"Neyse ben senin daha fazla sinirlerini bozmadan gidiyim." dedikten sonra giderken arkamdan
"Ha dur dur sen Pınara söylediklerim için böylesin," dediğinde Sibel hanım gelmişti.Bana başıyla selamladıktan sonra
Barışa
"Oğlum sen gitmedin mi hâlâ?" diye sordu.Bana bakarak imayla
"Deniz'le karşılaşınca tatlı bir sohbete daldık." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Zamanı
ChickLitUmutları, hayalleri yıkılmış, çocukluğu elinden alınmış ve intikam ateşiyle yanan biri ne kadar tehlikeli ola bilir? Dünyada en tehlikeli insan kaybedecek bir şeyi olmayan insandır derler. Ela da öyleydi. Kaybedecek bir şeyi yoktu, canından başka...