ÇOK GÜZEL

155 53 7
                                    

" Ne işin var lan odamda " resmen kükredi..

" Şey ben Araf balkon kapısı açık kalmıştı ondan yani "

"Kes zırvalamayı lan o defterin elinde ne işi var ?"

" Özür dilerim bilmiyordum önemli olduğunu "
Yerin dibine girmek istiyorum ya çok değerli bir şey ve ben onu okudum.. Araf ın gözleri yine sinirden kıpkırmızı oldu , kalbim ağzımda atıyor..

" Çık odamdan defoll !! "

" Araf bak bir dinle "

Gözü dönmüş gibi kolumdan tutup odadan dışarı attı , kendimi çok kötü hissediyordum odama gittim gözleri aklımdan çıkmıyordu lanet olsun ya keşke okumasaydım çok pişmanım kendimi nasıl affettirecektim ki ?

Tam bana güvenmişti , bana açılıyordu ama ben her şeyi mahvettim.

Araf'tan ;

Ben ona güvendim ama o ne yaptı en özel şeyleri yazdığım defteri okudu nasıl böyle bir şey yapar.. uzun süredir kimseye açılmadığım kadar ona açılmıştım hep aynı şeyler birine güveniyorsunuz ama o boşa çıkarmak için her şeyi yapıyor..

Yatağa yatıp gözlerimi tavana diktim gözleri aklımdan çıkmıyordu korkmuş , mahcup..

Hatta bir ara ağlayacağını düşünmüştüm ama ağlamadı yine dimdik durdu karşımda farklıydı işte..

Kapının çalınma sesi geldiğinde aşağı indim , Umut ortalarda yoktu ne yapıyorsa artık kapıyı alacaklı gibi çalana yumruk geçirecektim

Kapıyı açtım , Uygar olduğunu gördüğümde yumruğu geçirdim burnunun ortasına

" Ne alacaklı gibi kapı çalıyorsun lan piç kurusu "

" Abi yavaş lan ne yapıyorsun kırdın burnumu "

Abartıyor o kadar da hızlı vurmadım ama rahatlamıştım yani sinir stres kalmadı.

" İyi oldu sana ne arıyorsun burada lan daha bir saat önce beraberdik "

" Canım sıkıldı ne yapayım aaahh "

Hala kıvranıyor salak. Umut sesleri duymuş olacak ki aşağı indi yerdeki kanları ve Uygar 'ı görünce gözünü Allah katına çıkardı mübarek.

"Ne oluyor ya " deyip Uygar'ın yanına koştu , nasıl tanımadan herkese yardım edebiliyor anlamadım.

"Kalk , Araf yardım et " kız haliyle bir de kaldırmaya çalışıyor yardım ettim kanepeye oturttuk. O nasıl bir kelime ya "oturttuk" nedir.

Umut koşup pamuk getirdi burnunu temizlemeye başladı Uygar hala acıdan kıvranıyor salak.

Temizlemesi bitince buzdolabından buz getirdi burnuna bastırmasını söyledi.

" Ne oluyor Araf "

" Bir şey olduğu yok "

"Kim bu ?"

Tam sanane diyecektim ki Uygar atıldı.

"Uygar ben Araf'ın arkadaşı yardımın için sağol sen Umut olmalısın değil mi Araf an.. "

"Kes lan" deyip burnunun üstüne elimin tersiyle vurdum. Uygar yine acıyla inlemeye başladı.

" Araf ne yapıyorsun sen ya zaten acı çekiyor "

"Ben alıştım artık boşver Umut" alışmışmış eee benim arkadaşım olmak kolay değildi sonuçta.

Bir süre herkes sustu Umut kızgın gÖzlerle bana bakıyordu hey kızgın olması gereken kişi benim tamam mı.

"Sohbetinize doyum olmuyor yani " dedi Uygar bir elini benim omzuma diğer elini Umut'un omzuna koydu , "Eee gençler ne yapıyoruz"
Zevzek bu ya.

Umut onun bu haline kahkaha attı.

"Ay Umut kalk gidelim eğlenelim genciz umutluyuz mutluyuz hadi bu muşmula da burada kalsın "

Uygar'a yediği yumruk yetmemişti anlaşılan muşmulaymış.

"Araf'ı ikna et gidelim şayet bana kızgın biraz kendileri"

Şayet bana kızgın biraz kendileri bidi bidi bidi durup dururken kızdım zaten Umut hanım bir de şayet derken eski türk filmlerindeki gibi gözlerini kırpıştırıyor. Dayaklık bu kız.

" Araf mı o muşmula gelmesin hıh" oy ben sana bayılıyorum zaten Uygar.

"Nereye gideceğiz ?" Diye sordum

" Bizim bara gideceğiz hadi Umut hazırlan "

"Gelecek misin Araf " diye sordu Umut.

"Geleceğim ama sırf Uygar sana sahip çıkamaz falan diye zaten bana emanetsin " yani başka bir şey anlamasınlar.

" Ben mi sahip çıkamayacağım bana bak Araf Demir sen Uygar Göktürk ' ü hiç tanıyamamışsın " başladı yine zevzek.

"Tamam ben hazırlanıp geleyim o zaman "

Umut yukarı çıktı inşaallah doğru düzgün bir şey giyinir.

"Kanka kız güzelmiş ha hadi yine iyisin "

"Banane kızın güzelliğinden lan hem neresi güzel , saçlara bak bir tuhaf kız dediğin doğal olmalı çocuk çocuk tavırlar.."

Kafamı cevirdigimde Umut merdivendeydi beni duymuştu sanırım , yaklaştığında gözümü alamadım ne giymiş lan öyle.

Siyah bir elbise giyip siyah topuklu ayakkabı giymişti simsiyahtı ve çok yakışmıştı üzerinde parlayan tek şey mavi gözleri ve mavi siyah karışımı saçlarıydı..

"Çok güzelsin" dedim kendimi tutamayıp

"Eminim öyledir " dedi gözlerinde ki kırgınlıkla beraber..

MAVİ UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin