İZ

115 44 5
                                    

Umut ile birbirimize öylece bakarken telefonum çaldı arayan Uygardı.

"Söyle"

"Araf mekana gelsen iyi olacak"

"Ne oluyor ?"

"Araf , sen gel kendi gözlerinle gör istiyorum."

"Kamera kayıtlarıyla mı ilgili ?"

"Evet "

"Tamam " deyip kapattım Umut'u evde tek başına bırakamazdım. Odasına gidip "Umut hazırlan çıkıyoruz " dedim kafasını salladı , konuşmuyordu alışık değildim bu hallerine.

İlk zamanlar gülüşünü katlanılmaz bulan ben , şimdi gülsün diye her şeyimi verirdim.

Arabaya bindik şehrin dışındaki Karan'a doğru yol aldık , Karan mekanın adı Uygar ve diğer adamlarım orada bekliyorlardı.

Umut radyoyu açtı ve cama döndü düşüncelerini okumayı o kadar isterdim ki..

Umut'tan ;

Radyoyu açtığımda çalan müzikle yüzümü buruşturup cama döndüm düşüncelerimi bastırsın diye radyoyu açmıştım ama pek faydası olduğu söylenemezdi , aklımda sadece annem babam ve kardeşimin haykırışları vardı mezarları bile yoktu hayat çok acımasız , konuşasım yok artık kendime söz vermiştim oysa bir daha ağlamak yoktu.

O video ile o günü yeniden yaşamıştım kabuk bağlayan yaralarım büyük bir acıyla kanamaya başlamıştı boğazıma bir el sarılmış boğuyordu beni..

Camı açıp derin bir nefes çektim içime ve gözlerimi yumdum radyodaki şarkı değiştiğinde biraz dinleyip mırıldanmaya başladım ;

Omzuma yıllar ağır gelir
Dile kolay kalbe değil
Olur da döneceksen eğer

Her zaman ACIMIN ÜSTÜNDE YERİN VAR..

Araf'tan;

Umut o güzel sesiyle yine şarkıyla kendini ifade etmişti

Acılarımızın bir olduğu kadın
Mavim..

Beraber iyileşeceğiz güzelim söz ..

Biz susup iç dünyamızla savaşırken Karan'a gelmiştik. Arabadan indik şifreyi girdiğimde kapı açıldı ve içeri girdik , asansöre yönelip onun da şifresini girdim ve yukarı çıktık bu katta 12 oda vardı hepsi beyaz boyalıydı sadece bir tanesi siyaha boyanmıştı o kapıya doğru ilerledik Umut şaşkın şaşkın etrafa bakıyordu , içeri girdiğimizde şaşırmasın diye açıklama yaptım ;

"Umut içeride sadece Uygar var bu kapıda duranlar benim adamlarım güvenli bir yerdeyiz yani , Uygar'dan o gece ki kamera kayıtlarını istedim o da beni aradı şimdi içeri de kendin gör dedi evde seni yalnız bırakmak istemedim"

"Tamam ben de görmek isterim zaten ailemin katilini bulmak için her şeyi yaparım"

"Ailemizin katilini bulmak için her şeyi birlikte yapacağız hadi içeri girelim"

Umut kafasını salladı adamlarım kapıyı açtılar Uygar yorgun gözlerle bize baktı.

"Nasılsınız?" Diye sordu.

Bilgisayarin başına geçip kaydı başlattım.

Öncelikle siyah bir jeep sokağın başına yanaştı içinden maskeli bir adam çıktığında Umut titriyordu koluna elimi sardım bizim eve doğru yürüdü eline eldiveni geçirdiğinde geriye sardım ve elini yaklaştırdım baş parmağında bir dövme vardı fotoğrafını çektim. Bir şey yazıyordu ama görüntü bulanıktı. Tekrar oynattım , cebine elini atıp zarfı çıkarıp bıraktı ardından toprağı eliyle kazıp bir şey koydu ve gözünü resmen kameraya dikti maskeyi çene hizasına kadar sıyırıp boynuna işaret parmağıyla bir çizgi çekti ve maskeyi tekrar örttü cebinden annemin babamın benim olduğum fotoğrafı çıkardı üçe böldü annemin olduğu kareyi parçaladı sonra babamın olduğu kareyi de aynı şekilde parçaladı sıra benim olduğum kareye geldiğinde çakmakla yaktı.

Kamera kayıtlarına bakacağımızı bildiği için bize mesaj veriyordu piç herif. Sinirden ölmek üzereydim.

Bu sefer işaret parmağıyla bileğini gösterince bir gürültü koptu Umut bayılmıştı. Hemen ona doğru koştum ve kucağıma aldım.

"Uygar kapıyı aç " dedim. Uygar kapıyı açtığında bir odaya götürüp yatağa yatırdım. Suyla yanaklarını ıslattım. Bir süre bekledim Umut gözlerini açtı gözlerini ayaklarına sabitledi.

"Umut iyi misin ?"

Umut eğilip pantolonun aşağı kısmını kıvırdı bileğine baktığımda maskeli adamın gösterdiği yerde ki izi gördüm kesilmiş gibiydi.

Umut titremeye başladığında sarılıp sakinlesmesine yardımcı oldum.

"Sakin ol güzelim buna pişman olacak bulacağız onu"

MAVİ UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin