Multiye bayıldım :)
İnşaallah sizde seversiniz :)
Shop için Sezentsn'ye çok teşekkürler :)İyi okumalar.
Umut gözlerini açtığında duvarları siyah olan bir odada elleri ayakları sandalyede bağlı bir şekildeydi. En son Neşter eve gelmişti , Araf ? Ona bir şey olmuş muydu ? Neredeydi böyle ?
'Kimse yok mu ?' Diye bağırdı. Sesi boş odada yankılanırken pencereden sadece köpek sesleri geliyordu. Burası fazla ürkütücüydü.
'Araf' diye bağırdı bu sefer Umut. Nerede olduğunu merak ediyordu , söz vermişti çünkü ne olursa olsun beraber olacaklardı. Hem beni odada bırakırken Araf gitme dediğimde 'Geleceğim güzelim söz' demişti. Gelirdi değil mi ? Sözlerini tutardı.
O sırada kapı açıldı. İçeri maskeli bir adam girdi , tahmin ettik değil mi ? Neşterdi bu.
'Ne istiyorsun benden ? Araf nerede?' Diye bağırdım.
Beni o iğrenç gülüşüyle cezalandırıp ' Hala Araf demen fazla ironik Umut ' dedi.
Neden bahsediyordu bu şimdi ? Bilmece gibi konuşması beni sinirlendiriyordu.
'Ne demek istiyorsun sen ?' Dedim merakıma yenilip.
'Araf ile bir anlaşma yaptık küçüğüm o seni bana verdi ben de ona ailesini vereceğim ya da vermeyeceğim bilemiyorum' dedi.
Ne anlaşmasıydı bu böyle ? Araf' ın ailesi yaşıyor olabilir miydi ?
'Araf'ın ailesi yaşıyor mu ?' Dedim.
'Araf seni bana verdi diyorum sorduğun soruya bak Umut , ne kadar safsın sen böyle ?'
'Hiçbir şey anlamıyorum' dedim dayanamayıp.
'Bak, Araf'a aileni sana vereyim sen de bana Umut'u ver peşine adam takma dedim o da kabul etti ve sende şu an burada benim elimdesin' dediğinde kalbimin ağzımda attığını hissettim.
'Peki Araf'a ailesini geri verdin mi ?' Diye sordum.
Neşter 'Hangi aile?' Dedi , ayağa kalktı ve kapıdan çıkıp gitti.
Araf'ın ailesi yaşamıyordu. Nasıl inandın buna nasıl ?
Bir zamanlar hiç kimseye güvenmezken Neşter ' e nasıl güvenirsin Araf ?
Güçlü olmak zorundaydım buradan kurtulmak zorundaydım. Belki de Neşter yalan söylüyordu , öyle bir anlaşma hiç olmamıştı , Araf beni arıyordu. Bir umut ya... ufacık bir umut...
Gözlerim kapanıyordu fazla yorgundum. Uyumamalıydım. Güçlü olmalıydım. En sonunda dayanamadım ve gözlerimi kapattım.
Uyandığımda aynı yerdeydim , oysa her şeyin bir kabus olmasını dilemiştim. Dilediğim hiçbir şeyin olmadığı gibi bu da olmamıştı işte.
Dışarıdan gelen köpek sesleriyle beraber korkumda çoğalmıştı , aklımda bir sürü soru vardı ve de bir sürü anı..
Önce bir şarkı sözü 'Sustu bu gece karardı yine ay kaldı geriye CEVAPSIZ SORULAR...
Sonra annemin tavsiyesi 'Eğer korkarsan başka şeylere odaklan , güzel şeyler düşün mesela bir kelebek olduğunu ve tüm acılarını kozada bıraktığını'
Bir kelebeğim... bütün acılarım kozada kaldı... güçlüyüm... iyiyim... savaşabilirim... yapabilirim değil mi ?
Araf'a güçlüyüm yanındayım demiştim , ben Araf' ın yanındayım elbette güçlü olacağım.
Kapı açıldı içeri iri cüsseli takım elbiseli bir adam girdi. 'Sen kimsin' dedim. Cevap vermedi yaklaştı ipleri çözdü kolumdan tuttu ve bir yere götürmeye başladı 'Nereye gidiyoruz' dedim yine ses yoktu.
Bu sefer diğerinden büyük bir odaya getirdi beni. Burada pencere bile yoktu. Birden saçlarımdan tutup beni yere fırlattı sırtımı yere kötü çarpmıştım bağırıp küfürler savurmaya başladım.
Adam bu halimden keyif alıyordu resmen , karnıma tekme attığında bir çığlık daha atıp yerden kalkmaya çalıştım , ama sırtımdaki ve karnımda ki ağrılar buna engel oldu.
Ben acıdan gözlerimi kapatmış kesik kesik nefes alıyordum. Adam hiç konuşmuyordu kapıdan çıkıp gittiğinde bittiğini sanmıştım , ta ki elinde iğneyle tekrar içeri girene kadar , deli gibi çırpınmaya başladım , adam iğneyi sapladığında ölüyorum sandım , bütün vücudum kasıldı hareket edemiyordum.
Sadece göz kapaklarım açılıp kapanıyordu , elim ayağım hiçbir şekilde hareket etmiyordu. Bu beni fazlasıyla endişelendiriyor , ve korkutuyordu.
O sırada içeri Neşter girdi ben yerde hareketsiz yatarken o gülüyordu. Acizliğimi gülüyordu , yaşadıklarıma gülüyordu.
Acımasızlık ve adilik Neşter'i anlatan iki kelimeydi.
'Tatlım canın sıkılmıştır diye sana film getirdim izlemek ister misin ?' Dedi Neşter. Neden bahsediyordu bu ?
Adamlarına talimat verdiğinde duvara Araf' ın görüntüsü yansıdı.
Araf ? Ne olmuştu ona böyle ? Yüzü kanlar içinde bir sandalyede bağlanmıştı. İçim gidiyor be adam durma öyle ne olur hareket bile edemiyorum , sana koşamıyorum... gelemiyorum yanına ağzımı açıp tek kelime bile edemiyorum.
Söz vermiştin Araf geleceğim demiştin. Gel Araf ne olur gel.
Eveeet :)
Bir bölümün daha sonuna geldik :)
Umarım sevmişsinizdir :)
Yorumları alayım :)-İlhamı Ramazan davulcuları sayesinde kaçan yazar :D
-Betül Eryılmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ UMUT
Teen FictionAile hasreti çeken iki kalp... İki kalbi birleştiren vasiyet... Peki sadece bir vasiyet miydi iki hayatın birleşmesini sağlayan ? Yoksa saklı acılar mı ? Umut ve Araf'ın hikayesi 14. Bölümden ; Göz altları şişmiş mor rengini almıştı bembeyaz teni sa...