Gözlerimi açtığımda her yer dumandı.. boğazım yanıyor etrafımı göremiyordum gözlerim acıyordu..
Ne olduğu hakkında tahmin yürütmeye çalıştım zar zor ayağa kalktım ve beni alevler karşıladı.. telaşa kapıldım.. Araf , o neredeydi ? Evden çıkmış mıydı ? Balkona koşup kapısını açtım derin derin nefesler aldım.. Araf'ı almadan evden çıkamazdım.. Odadan çıkmam için alevlerin üzerinden atlamam gerekiyordu dönüp battaniyemi aldım ve alevlerin üzerine vurdum alevler azaldığında nefesimi tuttum ve üstünden atladım. Araf'ın odasına koştum
Araf yatağında yatıyordu hemen yanına gidip onu sarstım."Araf Araf uyan hemen"
Araf dumandan dolayı uyanmıyordu.. etrafta telefonunu aradım , bulduğumda tuş kilidini açtım karşıma şifre çıkınca bir küfür savurdum , şimdi ne yapacaktım , mantıklı düşünmeliydim , bir dakika ya acil arama tabii ya bunu nasıl düşünemedim.. İtfaiyeyi arayıp adresi söyledim. Araf ne yapsam uyanmıyordu , masanın üzerindeki sürahi dikkatimi çekti Araf' ın yüzünü ıslattım ve gözlerini açtı.
"Araf kalk yangın var çıkmalıyız " dedim Araf ayağa kalktı öksürmeye başladı duman ikimizi de mahvediyordu.
Odaya sıçrayan alev ikimizi telaşa sokarken elimde ki battaniyeyle alevlerin üzerine vurmaya başladım. O sırada itfaiye arabası sesi duyduk Araf'ın kolunu omzuma attım ve zorla balkona çıkardım Araf baya kötüydü alevler onun odasına yeni yeni gelmesine rağmen duman çok fazlaydı.
İtfaiyeciler balkonda bizi gördüğünde gözlerim kararıyordu ama güçlü olmalıydım yoksa Araf'ta ben de balkondan düşebilirdik. İtfaiye merdivenini balkona çıkardı gibi görevli adam bizi dışarıya çıkardı. Ambulans gelmişti sağlık görevlileri Araf benden kötü olduğu için onu götürdüler. Diğer sağlık görevlileri yanıma geldiğinde daha fazla direnemedim ve gözlerimi kapattım..
Araf'tan ;
"Araf kurtar beni oğlum canım yanıyor Araaaf "
Bu ses ? Baba ?
"Baba neredesin babaaa"
"Her yer duman , alevler hiçbir şey göremiyorum "
Arkama döndüğümde babamı gördüm ona doğru koşacaktım ki dizlerimin üzerine yığıldım babamı ise ateşler esir almıştı..
Nefes nefes gözlerimi açtım doğruldum bağırıp yanımda ki masada ki sürahi ve bardağı yere fırlattım. Hastane mi burası ?
İçeri telaşla bir hemşire girdi.
"Beyefendi iyi misiniz ?" Dedi.
Boğazım çok yanıyordu.. konuşamadım.
"Beyefendi evinizde yangın çıkmış , sizi buraya getirdiler şu an iyisiniz merak etmeyin " dediğinde hatırladım Umut'un beni uyandırması gözlerimin yanması beni balkona taşıması.. Umut o neredeydi ?
Zar zor konuşmaya çalıştım "Umut" diyebildim sadece , yerimden kalkacaktım ki hemşire tuttu "lütfen yatın zorluk çıkarmayın " dedi zaten rüyanın etkisindeydim ve çok sinirliydim " ne sakini lan " deyip bir küfür savurdum hemsire telâşlanıp yatağın yanında ki düğmeye bastı. Çok bağırmış olacaktım ki boğazım yırtılmış gibi acıyordu öksürmeye başladım.. Çok geçmeden içeri doktor ve hemşireler girdi elinde ki iğneyi serumlu koluma enjekte ettiğinde çok geçmeden gözlerimi kapadım.
Umut'tan
Gözlerimi açtım , etrafa baktım kolumda serum vardı , öksürmeye başladım , içeri hemşire girdi.
"Umut hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz " dedi susamıştım.
"Su " dedim sadece. Hemşire bana gülümseyip suyu içirdi.. Araf , o nasıldı ?
" Araf " dedim.
"Merak etmeyin durumu iyi birkaç gün dinlensin" dedi.
"Ah bu arada polisler sizinle konuşmak istiyordu , Araf bey daha kendine gelmediği için size söyledik " diye devam etti.
"Araf'ın odasına gidebilir miyiz ?" Dedim. Hemşire "tabii ki " deyip kalkmam için yardımcı oldu , üzerimde hastane kıyafetleri vardı , ayağa kalktıgımda başım dönüp midem bulanmaya başlamıştı , bunu yok saydım.
ARAF'ı görmeliydim.Odanın içine girdik Araf uyuyordu hemşire yatağın yanına sandalye koydu oturdum ve gülümseyip teşekkür ettim.
Hemşire çıkarken "Uyanınca şu düğmeye basın lütfen polisler sizinle konuşmak istiyor biliyorsunuz " dedi
"Peki" dedim. Araf'ın elini avuçlarımın içine aldım.
Araf gözlerini açtı. Gülümseyerek ve endişeli gÖzlerle bana baktı "İyi misin " dedim. Başını salladı.
Kırmızı düğmeye bastım. İçeri polisler girdi.
"Geçmiş olsun , Umut hanım Araf bey " dediler.
Araf yerinde doğruldu.
"Yangın kasten çıkartılmış bir düşmanınız şüphelendiğiniz bir kişi var mı ?" Deyinc ikimizde birbirimize baktık.
Araf "Yok" deyince polisler başlarını salladılar.
" Size haber vereceğiz " dediler ve gittiler.
Araf zor konuşuyordu bir bardak suyu ona içirdim.
" O şerefsizin resme ne yaptığını hatırlıyor musun ?" Dedi.
Yakmıştı Arafın olduğu kısmı..
Araf çok sinirlenmişti elini saçlarına daldırıp çekiştirdi.. sonrada yumruk yaptı..
Elini tuttum.
"Güçlü olup yanında olmaya karar verdim Araf seninle beraber o şerefsize bunları ödeteceğiz " dedim.
Onunla birlikte kendimi çok güçlü hissediyordum.
"Bizi yıkamayacaklar hadi bakalım büyük adam sadece biraz zede aldık "
"Biz beraberken ikimize de bir şey olmayacak "
Umar çifti hakkında ne düşünüyorsunuz ? Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ UMUT
Novela JuvenilAile hasreti çeken iki kalp... İki kalbi birleştiren vasiyet... Peki sadece bir vasiyet miydi iki hayatın birleşmesini sağlayan ? Yoksa saklı acılar mı ? Umut ve Araf'ın hikayesi 14. Bölümden ; Göz altları şişmiş mor rengini almıştı bembeyaz teni sa...