Doll | vkook

-열셋-

Sabah gözlerimi açtığımda kendimi oldukça iyi hissediyordum.Rahat bir uyku almıştım ve üzerimdeki kıyafetler eski kıyafetlerime kıyasla çok güzellerdi.Yatakta esneyip başımı yastıktan kaldırdım.Bu sırada yerde esneme nedeniyle açılan elimin düşürdüğü Jungkook'un fotoğrafını gördüm.Onu gerçekten çok özlemiştim.Bugün gidip Jungkook'u görmeliydim.Tabi Jin hyung anlattıklarımdan sonra beni ölümüne dövmezse.

Derin bir nefes alıp yataktan kalkıp mutfağa doğru ilerledim.İlerledikçe mutfaktan gelen çatal bıçak sesleri artmaya başlamıştı.Mutfağın girişine geldiğimde Jin hyung ve Namjoon hyung'ın kahvaltı yaptığını gördüm.Ben de onlara katılmak için yanlarına doğru ilerledim.

"Uykucu prensesimiz sonunda uyanmış !" Namjoon hyung'ın söylediği şey ile utanıp sinirle yanına oturdum.Ne kadar onla yeni tanışsam bile kendimi ona hemen ısınmış gibi hissediyordum.

"Abartma Hyung,o kadar uyumamışımdır."

"Saat öğlen iki Taehyung.Gerçekten hiç uyumamışsın." Artık bana karşı sevgilisini koruyan bir Jin hyung'ım vardı.Ne harka(!)

Kahvaltımızı normal bir şekilde ederken onlara arada sorular sormuştum.İşte klasik 'Ne zaman tanıştınız ?', 'Nasıl tanıştınız ?' gibi sorular onlar da bana tanışma anları,tanışma yerleri,ilk dinledikleri şarkıyı..kısacası her boku anlatmışlardı.Hatta bir ara özel kısımlara giriyorlardı ki konuyu zar zor değiştirmiştim.Cidden eski tanıdığım çekingen Jin hyung gitmiş,yerine bambaşka biri gelmişti sanki.Bir böyle konuşmaya devam ederken Jin hyung'ın sorusu ile ağzıma aldığım lokmayı çiğnemeyi durdurmuştum.

"Peki Taehyung sıra sana gelelim.Bunca zamandır neredeydin ha ? Ya da nasıl yaşadın ? Bunların hepsinin cevaplarını istiyorum.Bu sırada umarım beni arkandan tam 2 yıl boyunca ağlatmana yetecek bir cevap istiyorum." Ahh...Ben de bu soru ne zaman gelecek diyordum.Sıçtın şimdi Taehyung.

Ağzımdaki lokmayı yutup elimdeki çatalı bırakıp peçete ile ağzımı sildikten sonra kafamı kaldırıp beni merakla izleyen Hyung'larıma baktım.Jin hyung'ın sözleri zaten beni yeterince korkutmuştu.Birde öyle bakmalarına gerek yoktu yani.Derin bir nefes alıp olayları anlatmaya başladım.

*

*

*

*

*

*

*

*

*

*

*

*

Anlattıklarımdan sonra Jin hyung bana bir iki saat sarılıp ağlamış,ben bir süre sonra dayanamayıp ağlamaya başlamış,Namjoon hyung ise bize hiçbir şey demeden sarılmamıza izin vermiş ve bize her peçetemiz bittiğinde yeni peçete getirmişti.Şimdi ise salondaki koltukta Jin ile Namjoon hyung'ın arasına oturmuş televizyondan korku filmi izliyorduk.Ne kadar Jin ve Namjoon hyung televizyona odaklanmış olsalar da ben bir süre sonra sıkılıp izlemeyi bırakmıştım.Gerçekten söylediğim şeylere çok tepki vermediği için çok şanslıydım.

Kafamı bir süreliğine televizyona çevirdiğimde ekranda siyah saçlı,beyaz tenli ve bebeksi suratlı bir çocuk görmüştüm.Ne kadar bunun Jungkook olduğunu düşünseniz de o değildi.Bu normal bir Amerikalı oyuncuydu ama Jungkook'a çok benziyordu.

Çocuğu görmem ile aklıma Jungkook geldiğinde koltuktan hızlı bir şekilde kalkıp üzerimdeki pijamaları önemsemeden buraya kapıya doğru ilerlemiştim.Ani kalkmam üzere Jin hyung peşimden gelirken ben ayakkabılarımı giymeye başlamıştım bile.Ayakkabılarla işim bittiğinde kapının yanındaki vestiyerden hemen bir tane mont almış-ki tahminen Jin hyung'ın montuydu-kapıya doğru ilerliyordum ki kolumu tutan Jin hyung ile arkamı dönmştüm.

"Yah ! Kim Taehyung.Beş saattir sana burada nereye gittiğini soruyorum.Neden beni görmezden geliyorsun ?" Cidden dediği hiçbir şeyi duymamış mıydım ? İşte Jeon Jungkook'un etkisi.

"Üzgünüm Hyung,dalmışım." Tekrar arkamı dönüp ilerleyecekken beni kendine döndüren Jin hyung ile işim yarıda kalmıştı.

"Nereye gidiyordun ?"

"Birisinin yanına."?

"Yoksu şu gece elinde gördüğüm fotoğraftaki çocuk mu ?" Şaşkın bir şekilde ona baktım.

"Sen gece odama gelip bana mı baktın ?"

"Sadece tekrardan gitmeyeceğine emin olmak için." Şirince söylediği şey ile eski Jin hyung'ın hala burada olduğunu anlamıştım.Yüzüme şirin gülümsemelerimden birini yerleştirip Jin hyung'a sarıldım.

"Merak etme Hyung.Artık kaçmayı planlamıyorum.Ayrıca evet,o çocuğu görmeye gidiyorum." Arkamı dönüp dışarı çıktığımda Jin hyung'ın hala arkamdan seslendiğini duyuyordum.Aish..cidden ! Meraklı Melahat gibiydi.

*

*

*

*

*

Jeon Jungkook'un evinin önüne geldiğimde yine onu odasının penceresinin yanında bulun ağaç dallarına çıkıp izlemeyi düşünüyordum ki.Sağ tarafımdan gelen ses ile buraya gelmemin asıl sebebi olan kişiyi gördüm.Cidden bu çocuk fazla..güzeldi.

Yanıma yaklaşmaya başladığında yine gülümsemeye başlamıştım.Nedense onu her gördüğümde içimden gülümsemek geliyordu ve benim bu konuda kendimi durdurduğumda söylenemezdi.

"Taehyung burada ne arıyorsun ?" Melek gibi sesini duymam ile kendime gelip ona daha da yaklaştım.Yanına yaklaştıkça soğuktan kızaran burnunu görmem ile gülümsemiştim.

"Seni görmeye gelmişti." Yüzüme şaşkın şaşkın baktıktan sonra gözleri üzerimde gezinmişti.Yüzüne bir gülümseme yayıldığında ise ben ona hayranlıkla bakmaktaydım.

"Beni görmek için uykundan kalkmana gerek yoktu TaeTae." Duyduğum kısaltma yüzümde oluşan devasa gülümsemenin nedeniydi.

"TaeTae ?"

"Üzgünüm,eğer hoşuna gitmediyse söylemem ama böyle söylenince çok şirin oluyor."Dediği şey ile kafamı hızlıca olumsuz anlamda sallayıp konuşmaya başladım.

"Hayır..yani gerek yok.Böyle diyebilirsin.Hem bence de çok şirin." Birbirimize bakmaya devam ederken ben ne kadar zamanın geçtiğini unutmuştum bile ama Jungkook atrafına utangaçca bakmaya başladığında transtan çıkmıştım.Elimi enseme götürüp karıştırdığımda konuşmaya başlamıştım.

"Neyse ee..ben de gidip o zaman.Hem Hyung'ım merak eder." Şirince gülümsediğimde o da bana gülğmsemişti.

"Aynen ben de eve gidim.Zaten üşemeye başlamıştım." İki eli ile kendini ısıtmaya çalıştığında dayanamayıp o sırada aklımdan geçen şeyleri yapmıştım.

Havaya kaldırdığı bir elinden tutup kendime çekmiş ve diğer elimle ise beline sarılmıştım.Şu anda hızla atan kalbimi ben duyuyorsam onun duymama ihtimali bile yoktu.Bir iki dakika öyle sarıldıktan sonra geri çekilip hemen bir şeyler gevelemiştim.

"Ben ş-şey ısınma-man için yapmıştım.Aynen."Daha sonra arkamı dönüp yanağımın kızarıklığı ile son hızla Jin hyung'ın evine doğru koşmaya başlamıştım.

Cidden az önce ne yapmıştım ben ! Kendi kendime kafama vurarak ilerlerken bir daha Jungkook'un yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum.

-----------------------------------------------------------

Şu sıralar bölümlerin gelme düzenleri çok bozuk çünkü yakın bir zamanda yazılı haftam başlayacak ve ben bir bok bilmiyorum ejfknskf

Merak etmeyin şu stresten kurtulduktan sonra eski düzenime dönmeyi planlıyorum ^^