-서른 다섯-

7.3K 540 95
                                    

3 Gün Sonra – Jungkook –

Taehyung tamı tamına üç gündür ortalıkta yoktu.Hiçbir şekilde ondan haber alamıyorduk ve ben cidden delirmeye başlamıştım.Bazen onun sesini duyuyordum,sanki yanımdaymış gibi.

Gözlerimi kapatıp oturduğum koltukta iyice yayıldım ve elimde içki olan bardağımı dudaklarıma götürdüm.Şu birkaç gündür beni sakinleştiren şey sanırım şu anda elimde tuttuğum içkiydi.

Eğer içki içmezsem delirecekmiş gibi hissediyorum.Şu anda bu şeyin aklımı bulandırmasına cidden çok ihtiyacım var.

Yine kafamı koltuğa yaslamış bir şekilde karanlıkta otururken Taehyung'u düşünüyordum.Kaybolduğu günden beri onu aramadığım delik kalmamıştı resmen.Hergün gecelere kadar sokaklarda onu arıyordum hatta bazı geceler bankta yattığım bile oluyordu.Namjoon Hyung yolunu kaybedebileceğini düşünüp polis arkadaşı olan Jinwoo denilen bir adamla konuşmuştu.Ama ortalıkta hala Taehyung'a dair bir iz yoktu.

Şu son bir gündür akşamları,karanlıkta,bu koltukta oturup olayları düşünüyordum.Ne kadar Namjoon Hyung kaybolduğunu düşünse de ben öyle düşünmüyordum.Aslında Namjoon Hyung'un da içten içe benim gibi düşündüğünü biliyordum,sadece dile getirmek istemiyordu.

Taehyung'umu o piç adamın kaçırdığından adım gibi emindim.Onun iğrenç ismini ağzıma almayı bırak düşünmek bile istemiyordum resmen.Zaten o günkü tehditinden sonra böyle bir şey yapacağından şüpheleniyordum.Tek sorun nereye götürdüğünü bilmememdi.

Hoseok'a babası hakkında olan düşüncelerimi söylediğinde onun da bu düşünce aklına yatmıştı ve babasının takıldığı mekanlara bakmaya gitmiş,adamları ile konuşmaya çalışmıştı.Ama babasının adamları ile konuşmayı bırak adamın takıldığı mekanlara bile alınmamıştı.Sanırım babası artık Hoseok'u pek siklemiyordu.

Jimin,ben ve Hoseok Taehyung'un kaçırıldığından kedi kafamız içinde emin olduğumuzda Hoseok gecelere kadar ağlamış ve benden özür dilemişti.Ben ise onu bu halde görmeye dayanamayıp tekrardan Taehyung'u aramaya çıkmıştım.Çıkmadan önce de Jimin'i Hoseok'a sarılır halde ve her şeyin geçeceğine dair bir şeyler fısıldarken görmüştüm.Gördüğüm görüntü ile içim bir kere daha burkulmuştu.Benim de şu an birine sarılmaya ihtiyacım ve birisinin bana böyle fısıldamasına ihtiyacım vardı.Evet,vardı ama ek olarak bunu yapan kişinin Taehyung olmasına ihtiyacım vardı.

Şu anda onu kollarım arasına alıp doyasıya kokusunu içime çekmek için nelerimi vermezdim anlatamam size.O yumuşak saçlarını okşayıp her baktığımda pamuk gibi görünen dudaklarından öpmek için nelerimi vermezdim.

Ben bunları düşünürken çoktan dolan gözlerimi elimin tersi ile silip kulaklarıma gelen bildirim sesi ile kafamı sol tarafıma çevirdim.Telefonumun ana ekranının yanması ile burnumu çekip telefonumu elime aldım.

Ana ekranımda gördüğüm mesaj bildirimi ile kaşlarımı çattım.Bilmediğim bir numaradan gelmişti.Hemen hala hafif buğulu olan gözlerimi silip mesajı açtım.

***

Ellerim titrerken telefonu tutmakta zorluk çekiyordum resmen.Evden nasıl çıktım,Jin Hyung ve Namjoon Hyung'un evine nasıl gittim hatırlamıyordum bile.Aklımda tek düşündüğüm Taehyung,Taehyung ve Taehyung'du.

Kapının önüne geldiğimde sert bir şekilde kapıya vurmaya başladım.Kapının açılıp karşımda Jimin'i görmem ile onu itmem bir olmuştu.Hızlı adımlarla herkesin oturduğu salona ilerledim.

"Hey Jungkook ! Ne oldu ?" Jimin'in arkamdan bağırmasını bile takamazdım şu an.

Salona girmem ile herkesin bakışları bana dönmüştü.Namjoon Hyung ve Jin Hyung sarmaş dolaş bir şekilde bir koltukta oturmuş,Hoseok ise elindeki telefonla bana doğru şaşkın bir şekilde bakıyordu.

Doll | vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin