-스물 아홉-

10K 769 528
                                    

Jimin,ben ve Taehyung kahvaltımızı yaparken aklıma ikide bir sabah Taehyung ile yaşadığımız an geldiği için kendi kendime gülüp duruyordum.Arada Taehyung'a baktığımda onun da benle aynı durumda olduğunu gördüm.

Jimin artık ikimizin ikide bir sırıtmasına dayanamamış olacaktı ki elindeki çatalı masaya bırakıp ikimize bakmaya başladı.

"Yeter neden ikide bir sırıtıp duruyorsunuz ?"

"Sanane." Umursamaz bir şekilde söylediğim kelime ile derin bir nefes alıp az önce bıraktığı çatalını geri eline alıp tabağındaki yemekten ağzına bir çatal atmıştı.(cümlenin anlamsızlığı kjhfes)

"Jungkook bak gardaşımsın falan demem atarım evden ! Sokakta tek başına kalırsın !"

"Sana mı kaldım be ben ! Giderim Taehyung ile kalırım." Taehyung kafasını kaldırıp bana güldüğünde ben de ona gülmüştüm.Ama saniyesinde yüzü korkmuş bir ifade ile bürününce benim de yüzümdeki gülümseme silinmişti.Ellerini başının arasına alıp konuşmaya başladı.

"İnanamıyorum Jin hyung'u aramayı unuttum.Beni kesecek !" Hemen yerinden kalkıp salona giderken onun bu tatlı hallerine gülüyordum.

"Jungkook yoksa ben sabah yokken fanfinifinfon mu yaptınız lan ?" Taehyung gittikten sonra yanımda gülerek konuşan Jimin'e döndüm.

"Yani ben bilmem gerçi ama ikide bir birbirinize bakıyorsunuz.Aklıma başka bir şey gelmedi.Hem ben de evde yoktum.Valla eğer öyle bir şey yaptıysanız sizin aşk tohumlarınız ben temizlemem.Herkes kendi tohumuna baksın." Hızlı hızlı konuşup geri yemek yemeğe geri döndüğünde elimdeki çatalı kafasına batırma hissimi yok etmeye çalışıp konuşmaya başladım.

"Hayır,gerizekalı öyle bir şey yapmadık.Böyle şeyler de deyip Tae'yi utandırma."

"Vay,Taehyung demek 'Tae' oldu.Demek daha masumluk aşamasındasınız.Çünkü eğer ileri aşamalarda olsaydınız Taehyung'un sana 'haşin erkeğim'falan demeniz gerekiyordu."Kendi dediği şeye kendi gülmeye başlayınca boş boş ona bakıp geri yemeğime döndüm.

Tam ağzımı açıp bir şey diyecektim ki mutfağa üzerinde montunu giymiş bir Taehyung girdi.Yanımıza ilerleyip ağzına birkaç şey aha tıkıştırdıktan sonra cebine telefonunu koyup konuşmaya başladı.

"Jin hyung'un yanına gidiyorum.Beni yanına çağırdı."

"Ben de senle geleyim.Tek başına gitme." Tam kalkıp yanına gidecektim ki elleriyle geri beni yerime oturtmuştu.

"Merak etme ben giderim.Hem o kadar uzak da değil."

"Ama-" Sözümü kesip kafasını eğip dudaklarıma öpücük kondurduğunda lafım yarıda kalmıştı.

"Hemen geri döneceğim." Gülümseyip geri çekildiğinde ben de gülümsemiştim.Kafasını Jimin'e çevirirken bir yandan da mutfaktan çıkıyordu.

"Görüşürüz Jimin." Kapanan kapının sesi geldiğinde ben de yüzümdeki gülümseme ile yemeğimi yemeye devam etmiştim.Yüzümdeki gülümseme amip beyinli Jimin konuşana kadar sürmüştü.

"Az önceki olaya bakarsak Taehyung'un sana 'haşin erkeğim' demesi çok saçma.Jeon Jungkook ! SEN UKE OLACAK DURUMLARA DÜŞECEK BİRİ MİYDİN !?" Daha sonrasında ise benim onu evde kovalamam ve onun da benden kaçması ile bir gün geçirdik.

--------

Taehyung'un gelmemesi ile elimdeki telefonu gergince salladım.Bir kez daha Taehyung'u aramayı denediğimde yine aramam cevapsız kalmıştı.Ben bir yandan sağ bacağımı sallarken bir yandan da elimdeki telefon ile bacağıma hızlı hızlı vurup duruyordum.Aklımdan da tabi ki bir sürü düşünce geçiyordu.

Acaba yine o Hoseok denen çocuk ile mi karşılaştı ? Ya da belki de araba falan çarpmış olabilir mi ? En kötüsü belki de birileri onu kaçırdı !?

Kendi kendime fikirler üretirken çalan kapı ile resmen kapıya uçtum.Kapıyı açtığımda elinde bir dolu poşet,burnu soğuktan kızarmış Taehyung beni karşıladı.Derin bir nefes verip kollarımı ona sardığımda burnuma dolan kokusu ile derin bir nefes aldım.

"Neredeydin ? Seni çok merak ettim,başına bir şey geldi sandım."

"Markete uğramıştım.Ellerim çok doluydu bu yüzden aramalarını cevaplayamadım.Merak etme bir şey olmadı.Ama biraz daha böyle durursam bir şey olacak.Mesela kollarım kopabilir." Sonunda gülerek kurduğu cümle ile kollarımı boynundan çekip ellerindeki poşetlerin bazılarını aldım ve içeriye götürdüm.Benim arkamdan da o gelip elindeki poşetleri bıraktı.

Soğuktan donan ellerini birbirine sürttüğünü görünce yanına gidip kendi ellerim ile onun ellerini sardım.Bir yandan da kızaran burnuna öpücükler konduruyordum.O ise gözlerini kapamış ve gülüyordu.

Yan tarafımızdan gelen ses ile ikimizde kafamızı o tarafa çevirdik.

"Ya neden şöyle şeyleri ben evdeyken yapıyorsunuz.Olanı da var olmayanı da var yani !!" Gözlerimi devirip ellerim ile Taehyung'un ellerini ısıtmaya devam ederken çalan kapı ile kafamı Jimin'e çevirdim.

"Birini mi bekliyordun ?" Kafasını olumsuz anlamda sallayıp kapıya doğru ilerlediğinde ben ve Taehyung da arkasından ilerliyorduk.Kapıya gelip kapıyı açtığımızda karşımızda beliren yüz ile Taehyung'un derince bir nefes alıp ağzının açıldığını gördüm.

Karşımızda kaşından,dudaklarından kan akmış,yüzünün çoğu yerinde yumruk izleri olduğu belli olan morluklar ve kızarıklıklar bulunduran Hoseok vardı.Gözleri ise neredeyse kapanma aşamasındaydı.İkide bir kayıp duruyordu.

Jimin tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken Hoseok'un gözlerinin kapanıp bayılmasıyla yere düşmeden onu tutup kafasını kaldırmış ve bize bakmıştı.Bir süre birbirimize baktıktan sonra kollarında olan Hoseok'u bacaklarından da tutup kucağına almış ve içeri doğru ilerlemişti.Taehyung ise hemen onun arkasından ilerlemişti.

Jimin'in yanımdan geçerken mırıldandığı şeyi ne kadar sessiz bir şekilde mırıldansa da duymuştum ve ister istemez bu durumda olsak bile gülmüştüm.

"Bune amk ya ! Gelen geçen benim evime geliyor.Sanki benim evim beleş otel."

---------------

Alın size bir günde iki bölüm jefhsf Gerçi sanırım tam bir günde olmuyor çünkü yani 12'yi falan geçtik

Aman neyse jfdjsghj

Son zamanlarda ilham geldiği için yazdım.Neden iki ayrı bölüm olarak yazdığımı sorarsanız diye söylüyorum.Aslında ilk bölümü yayınladıktan sonra bir şey yazmayacaktım çünkü aklımda bir şey yoktu ama uzanırken aklıma bir şey geldi.Ben de yazım dedim jfhdrkrk

Neyse hadi görüşürük~

Doll | vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin