~ Sen ve Ben ~ (Tamamlandı.)

~25~

~

Sabah kapının çalmasıyla uyku sersemi bir şekilde kapıyı açtım. Justin'i görmemle gözlerimin açılması bir oldu.

"Selena? Bu halin ne?" dedi Justin. "Uyku sersemiyim görmüyor musun?" dedim. "Çıplaksın resmen başkası olsa her neyse." dedi.

"Gecelik bu Justin, elbise." dedim. "Görebiliyorum götünde bitiyor resmen." dedi. "Pardon Jus." dedim.

İçeri geçti. "Sabah sabah ne işin var burada?" dedim. "Seni özledim." diyip yanağımdan ısırık aldı ve göz kırptı.

"Kendine gel Justin. Tavırlarını anlayamıyorum. Kankalık mı yapıyorsun, normal arkadaşlık mı? Yoksa sevgililik mi hiçbir bok anlamıyorum. Karar ver." dedim bir anda.

"Sen sanki çok kararlısın bu konuda. Nasıl davranacağımı şaşırıyorum." dedi.

"2 hafta önce sevgiliydik. Şuan ne olduğumuzu bile bilmiyorum." dedim. "Sevgili gibi davranan kankalar gibiyiz resmen." dedim.

Küçük çaplı güldü ve sonra "Evet haklısın." dedi. "Peki o zaman, kız arkadaşım olur musunuz Selena hanım?" diyip kulağıma fısıldadı Justin. Beni tahrik etmeye çalışıyordu. Arkadan bana sarıldı.

Ona dönüp bilmiş bir şekilde "Bilemiyorum aslında olabilir." derken dudağıma yapıştı. Geri çekilip "Hiç vakti değil." diyip kaşlarımı çattım.

"Hadi hazırlan." dedi Justin. "Neden?" dedim. "Kahvaltıya gidicez ordanda bir yete götürücem seni." dedi ellerini çırparak.

"Yanımda çocuk gibi davranıyorsun, bunu seviyorum." dedim gülümseyip. "Bende."

Üstüme günlük bir şeyler giyip aşağı indim. Güneş gözlüğümü takıp ayakkabılarımı giydim. "Justin ben hazırım." diye bağırdım. "Burdayım çikolatam neden bağırıyorsun?" dedi.

"Yaa Justin." dedim. "Noldu?" dedi endişeyle. "Çikolatam demeni çok seviyorum." dedim. "Çikolatam." dedi gülerek.

"Hadi Sel, oyalanma." diyip kapıyı kapattı ve arabaya bindik. Sürdü ve sahile geldik. "Sahil?" dedim soru sorarcasına.

"Deniz havası alırsın belki rahatlarsın diye düşündüm. Beğenmediysen gidebiliriz." dediğinde "Yok hayır çok iyi düşünmüşsün." dedim sevinçle.

Kumsalda kahvaltı yapıyorduk. Snapchat'i açıp o anı snap'ledim.

Saat 11'e geliyordu. "Kalkalım mı?" dedi Justin. "Olur." dedim. Bugün cumartesiydi acaba beni eve mi bırakıcaktı?

Radyo'dan müzik açıp arkama yaslandım. "Nereye gidiyoruz?" dedim. "Gidince görürsün." dedi soğukkanlılıkla.

"Özür dilerim." dedim. "Neden?" dedi bana bakıp. "Cumartesi bugün ve soru sordum nereye gidiyoruz diye soğukkanlı cevapladın." dedim.

"Sana özel değil. Her hafta gergin oluyorum. Kusura bakma güzelim." dedi. "Yani özür dilenilecek bir şey yok." diyip gülücük attı.

1 saattir yoldaydık. Ben esneyince Justin "Gelmek üzereyiz." dedi. "Su var mı?" dedim. Justin 2 dakika sonra bir yerde durup süpermarket'ten su alıp bana verdi.