~ Sen ve Ben ~ (Tamamlandı.)

~5~

~

Alarmımın sesiyle uyandım. Günlük işlerimi halledip üstümü değiştirdim. Pencerinin camını açıp dışarıyı biraz izledim.

Bugün Cumaydı. Bir dakika ya bu Justin'in arabası değil mi nereye gidiyor acaba? Aman, banane canım.

Altıma spor ayakkabılarımı giyip arabama bindim. 20 yaşındaydım ve her haftanın üç günü spora gidiyordum. Tempo bence benim gibi biri için çok az. Her cuma sabahları saat 9'da gidiyorum.

Spor salonunun önüne geldiğimde derin bir nefes alıp içeri geçtim. "Hoşgeldiniz Selena hanım. Jack bey az sonra gelir."

Şu Jack hocayıda değiştirmem lazım
bana bakıp duruyor zaten. Benden hoşlandığını da bütün salon biliyor. O yüzden ondan biraz korkuyorum.

"Selena?"

"Justin?"

"Senin ne işin var burada?" dedim. Bu lafı bu ara çok kullanmaya başladım. "Bence de çok kullanıyorsun." dedi. "Dışımdan mı düşündüm?"

"Görünüşe göre öyle." dedi. "Burası iyi bir spor salonuymuş." dedi. "Ya aslında ben başka yere gidiyorum ama cuma günleri burada hocayla alıştırma yapıyoruz." dedim.

"Anladım." dedi. "Ben de geldim spor'a" dedi. "Tamam, sonra görüşürüz." diyip alıştırma salonuna girdim.

Biraz bekledikten sonra geldi ve alıştırma yapmaya başladık. "Mola verelim biraz." diyince su içtim ve Justin'i camdan seyretmeye başladım.

Çok hızlı koşmuyor muydu? Yanına koşucakken hoca yanıma gelip kolumu sıkıca tuttu ve boynumu emmeye başladı.

Onu tüm gücümle ittirip bağırdım. "Napıyosun sen be sapık." diye bağırdım. Üstüme çıkıp beni yere yatırdı.

Onu tırmıkladım ama işe yaramadı. "Napıyosun sen lan?" diye bağırdı ve üstümden çekti Justin. Ne Justin mi? Oha.

Onun üstüne çıkıp yumruklamaya başladı. "Sen bir daha ona yaklaşırsan karşında beni bulursun şimdi buradan git. Selena bir daha buraya gelmiyicek, seni şikayet edeceğiz." diyip kolumdan sertçe tuttu ve kapalı havuzun olduğu salona soktu. Kimse yoktu tahmin ettiğim gibi kapıyı kilitledi.

"Kolumu bırak, canım acıyor." diyince kolumu bıraktı ve bana baktı. Gözlerimden süzülen damla damla yaşlara baktı.

"Bir daha buraya adımını atmıyıcaksın." dedi. "O bana zaten aşıktı." dedim. "Niyeti başkaymış bile bile niye yanında duruyosun?" diye bağırdı ağlamamı umursamayıp.

Yere çömelip ağlamamı onu duymazlıktan gelerek sürdürdüm. Bir süre sonra o da yanıma çömeldi ve bana sarıldı.

Hiç düşünmeden kollarımı ona bıraktım. "Tamam geçti, tamam." diye teselli etmeye başladı.

Sonra ellerini üzerimden çekip üstünü düzeltti. Benim gibi oturdu. "Benim öyle şeylerden normalde hiç korkum olmaz ama ben daha öncede yaşadığım için." dedim.

"Ama nedense bir daha bana yaklaşamadılar, hep kurtuldum bırakmazlar diye düşünüyordum ama  ölüp gittiler hepsi herhalde." dedim.

Justin bir şeyler mırıldandı ama duymadım. "İstersen bir suya gir serinle." dedi.

"Çantamı alıyım." dedim. "Sen dur ben alıp gelirim." dedi. "Nerde?". "Lobiye söyle verir." dedim.

5 dakika sonra geldi ve üzerimi değiştirdim. "Hadi, hadi biraz eğlen." diye söylendi.

Havuza balıklama atladım ve suyun üstüne çıktım. "Seni kaçta alıyım akşam?" diyen sese yöneldim.

"Yemek vardı değil mi? Tamamen unutmuşum. 7 gibi olabilir." dedim.