~7~

1.5K 135 40
                                    

~

Sabaha karşı gözlerimi açtım. Esneyip aşağı indim. Başım çok fena ağrıyor ve dün'e dair hiçbir şeyi hatırlamıyordum.

Mutfakta kendime bir kahve yapıp tezgaha oturup içtim. Daha önce neredeyse hiç o kadar içmemiştim. Ne olduğunu anlamadan içmeye başlayınca fena çarpılmıştım.

Burası neresi,buraya nasıl geldik onu bile bilmiyordum. Bar'dan beni alması,kavgamız ama ilerleyen saatler yoktu bende. Dudaklarımda naneli sakızla karışmış alkol tadı vardı?Dudaklarımı yalamadan duramıyordum. İyi ki sakızla uyumamışım yoksa boğazıma takılabilirdi diye düşünmeden edemedim.

Geceden kalma uyanmama rağmen nedense midemde kalkar kalkmaz bir şeyler dalgalanmaya başladı. Durmuyordu resmen bir anda bütün kelebekler midemde uçmaya başlamış gibilerdi.

Aklıma dün geceden bir kesit geldi. "Nasıl olsa senin de kafan iyi benim de, sabaha hiçbir şey hatırlamayız."

Neyi hatırlamayacaktık ki? Yoksa birine bir şey mi olmuştu. Yine hakaretler etmişti de sabaha unutursun diye dalga mı geçiyordu yoksa? Aklımdan bu düşünceleri uzaklaştırıp kahvemi bitirdim.

"Günaydın." diye arkamda ciddi bir ses duyduğumda yerimden fırladım. "Yavaş olsana biraz.İrkildim." dedim kaşlarımı çatıp.

Midemdeki kelebekler neden şimdi devreye giriyor?

Neden havaifişekler patlayacakmış gibi hissediyorum?

Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?

Justin'e baktığımda başı dönüyormuş gibi bir hali vardı. "Hadi ben içtim de sen ne ara içtin?" dedim kolunu tutup.

"Bırak, ben iyiyim." diyince "Aman, iyi yardım ediyoruz suç işliyormuşuz gibi ittiriyorsun herkesi." diye sayıkladım. "Selena akşamdan beri sesinden kulaklarım duymaz hale geldi. Başım ağrımış." dedi.

"Sen neden bana bakmıyorsun hem?" dedim suratına bakıp. Kafasını kaşıyıp tek gözüyle bana "Uyanmış gibi bir halim mi var?" dercesine bana baktı.

"Justin dün geceye dair bir şeyler hatırlıyor musun?" dedim. "Sadece bir kaç kesit." dedi.

"Nedir o kesitler?" diye sordum. "Bardaki çocuklara olan konuşman, arabada sana sus artık diye bağırışım, evde sana yaklaşmışım herhalde yine "Sana mı kaldık?" diye bağırışın sonrası  en son olarak senin yüzün." dedi. Yüzün derken o bile şaşırmıştı.

"Benim yüzüm mü?" dedim şaşkınlıkla. "Evet gözlerin vardı. Sonra minik burnunu hatırlıyorum." dedi.

"Yüzümün hatlarını sayıyorsun." dedim dalga geçerek. "Evet." dedi. "Dudakların." dedi sırıtıp. "Ya bu kadar içecek ne yaşadım ben?" dedim kendime lanet ederek.

"Benim seni küçük düşürmem." dedi.

"Ben bir de özür dilediğini hatırlıyorum." dedim. "Hak etmişimdir de söylemişimdir." dedi.

"Ya ben sana dün gece öpücükle ilgili bir şeyler söylendim herhalde de benim yaşadıklarımla ilgili tamamen, seninle hiçbir alakası yok bir de bana bir daha öyle yaklaşmanı istemiyorum. Ve böyle bir şey de olmayacak." dedim. Tepkisiz kaldı ve cevap vermedi. 

~ Sen ve Ben ~ (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin