~1 ay sonra;
Her şey güzel gidiyordu. Evdeydim, Justin'se kendi evindeydi. Sanırım yani.
Mesaj geldiğinde açtım. "Lili sizin bahçede mi?"
Ona cevap olarak "Bakıyorum." yazdım. Odam'ın balkonuna çıktım, bir dakika havuz? Bahçeye nolmuştu böyle? Çok güzeldi.
Havuzun üstünde güller vardı. Ortasında kalp vardı içinde de Justin ve benim fotoğrafım vardı. "Lanet olsun Justin." diye cırladım.
"Nerdesin?" diye bağırdım sevinçle. Koşarak aşağı indim. Balkonun kapısını açtım ve bahçeye çıktım. Her tarafta Justin ve benim fotoğrafımız vardı.
Tarihe baktım. Justin'le 1.yılımızdı. Tabikide unutmamıştım ama birkaç gün önceden hazırlandığım için şaşırmıştım.
"Justin seni seviyorum." diyip boynuna atladım. "Bende seni çikolatam." dedi sevinçle.
Yanımda o kadar içten gülüyordu ki. Beni her gün her hafta her ay mutlu ediyordu,birbirimizi gerçekten seviyorduk.
"Herkesten,her şeyden,kendimden bile çok." dedi nefes alıp Justin. Yine gözlerim dolmuştu,her sürprizinde gözlerimi alt ediyordu. Bana artık sulu göz'de demeye başlamıştı.
"Açık konuşmak istiyorum." dedi. "Konuş sevgilim." dedim. "Her sürprizimde ağlıyorsun, mutluluktan olsa bile ben senin ağlamana dayanamıyorum çikolatam. O yüzden 1.yılımızla birlikte sana bir şey daha söylemek istiyorum." dedi.
"Söyle bakalım." dedim ,ayaklarımı havuza doğru uzatıp oturdum. "Veya vazgeçtim. Sonra söylerim." dedi telefonu elindeyken.
"Ya hadi söyle." dedim. "İltifat edicektim." dedi. "Yeterince ettiğimi fark ettim." dedi kafasını kaşıyıp.
Ona öpücük gönderdim. Mutfağa gittim ve soğuk kahve hazırladım. Bahçeye çıkıp Justin'in olduğu yere gittim.
"Aşk'ım bu senin." diyip uzattım. "Sağol bebeğim." dedi telefonuyla uğraşırken.
"Telefonda neye bakıyorsun? 2 saattir bırakmadın elinden." dedim. Bana baktı ve "Ryan yarın bir şeyler yapalım mı demişte." dedi.
"Sen ne dedin?" dedim. "Her gün bir şeyler yapıyoruz zaten." dedim gülüp. "Olur dedim. Yani şey bir şeyler alalım ve bizim dağ evine çıkalım dedim." dedi.
"Dağ evin mi vardı?" dedim. "1 yıldır." dedi. "Götürmemiş miydim seni?" dedi. "Hatırlamıyorum. O kadar çok şey yaptık ki." diyip güldüm.
"Olur." dedim. "Bir de benim de sana bir hediyem vardı. 1. Yılımız için." dedim.
"Hazırlamıştım." dedim. Yanından ayrılıp yukarı çıktım. Ve kutuyu aldım aşağı indim.
"Geçen Pattie'nin yanına gitmiştim." diye başladım. "Bir şey mi oldu?" dedi. "Hayır bir şey olmadı. Bana bir şey verdi ve bende onu bugün için kullanmak istedim." dedim.
"Evet?" dedi heyecanlanmıştı. "Sonra kızlarla konuşmaya gittim. Ve bana bir fotoğraf gösterdiler." dedim.
"Bir şey mi yaptım ben?" dedi. "Hayır, Justin hikayesini anlatıyorum." dedim. "Biz seninle bir ara sürekli kavga ediyorduk ya. Gizlice çekmişler. Böyle benim 'çok biliyorsun sen' bakışım ve senin de sinirli bir şekilde bana baktığın bir fotoğraf." dedim.
"Gizlice mi çekmişler?" dedi. "Sonra ben eve geldim. Bir şey fark ettim ve böyle bir şey yapmak istedim." diyip ona kutuyu uzattım.
Kutuyu açtı. Sonra da paketi. "Selena." dedi. Fotoğrafa bakıyordu yaklaşık 3 dakikadır. Ardından bana baktı ve gözlerimizi buluşturdu.
Ve sonra bana sarıldı. Bende ona sarıldım. "Seni çok seviyorum,çok." dedi. Gözleri dolmuştu geri çekildiğimde.
Benimde öyle tabiki. "Bak ben maddi olarak bir şeyler düşünmüştüm ama bu bana daha mantıklı geldi manevi aynı zamanda. Ve bu ufacıktan bile olsa geçmişimizden bir iz 16 sene öncesine ait bir fotoğraf. Ve diğer fotoğraf bizim 16 sene sonra tekrardan buluşmamız ve didişmelerimiz. Bu bana çok özel geldiği için böyle bir şey yapmak istedim." dedim.
"Benim içinde çok özel." dedim. "Hemde çok." dedi. "Anılarımızı hatırlamaya ne dersin?" dedi. "En baştan." diye ekledi.
"Adın ne?"
"Marie ya senin?"
"Sanane,hiç memnun olmadım.""Pislik. Hiç memnun olmadımmış." diyip güldüm.
"Ne bekliyorsun kapıda 5 saattir? Geçiceksen geç içeri."
"Pattie, o nerde?"
"Odasında nerde olmasını bekliyordun?"
"Baştan söyleseydiniz Justin bey, sizinle vakit öldürüyorum burada.""Hey, bir dakika. Sen, sen benim adımı nereden biliyorsun?"
"Saçma sapan sessizliğinle 6 dakikamı öldürdüm şimdi de boş konuşmalarınla bir iki katını daha öldüremem. O elini kolumdan çek bir, bana da bulaşma iki.""Selena,yine çok hızlı konuşuyordu." diyip güldü.
"Daha yarım saat olmadı bir terslemeleriniz bitmedi Justin Bey."
"Bana 'Bey.' demekten vazgeç seni küçük sürt-""Of Efsane resmen." diyip güldü. "Pattie'nin düzeltişini hatırlıyor musun?" gülerken konuşmaya çalışıyordum.
Aynı anda "Küçük sürten kedi." dedik.
"Sürekli insanlara gözlerini devirmekten bıkmıyor musun?"
"Sen insan mısın ki?""Ya Justin." dedim. Sırıttı. "Ertesi gün üstüme su döküp uyandırmıştın. Bende;
"Böyle insan mı uyandırılır ya?"
"Ah pardon sen insan mıydın?"Justin gülme krizindeyken koluna vurdum. "Sen insan değilmişsin bu durumda." dedim.
"Biraz öyle oluyor tabi." dedi."Yaa dikkatli olsana düşürüceksin beni ama."
"Haklısın Selena. Çok zor oluyor taşınma işin. Çok ağırsın."
"Şim-Şimdi senle uğraşırdım ama çok uykum var seni bay egosu tavan yapmış Ukala.""A-aa ben seninle uğraşmadım değil mi sonra." diyip tekmeledim onu. "Selena yapma." dedi. "Tamam bak sadece şaka yapmıştım." dedi. "İyi tamam be." dedim gözlerimi devirip.
"Selena herhalde evlenirsek nasıl olur diye düşünüyor."
"Kes sesini Justin.""Gerçekten ne düşünüyordun?" dedi. "Hatırlamıyorum." diye kestirip attım. Söylersem utanırdım. "İnandırıcı gelmedi ama olsun." dedi.
"Çok uykum geldi." dedim. "Benimde." diye cevap verdi. "Hadi yatalım o zaman." dedim. "Hadi." diyip odaya çıktık.
Dinlenelim o zaman.
~
Anlamlı bir bölüm oldu bence. +10 vote.
-Yonca🙋🏼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ Sen ve Ben ~ (Tamamlandı.)
FanfictionPast~ (16 years ago) İki tane anne. Biri çocuğuyla uğraşmıyor, sürekli işte. Onunla vakit o kadar nadir geçiriyor ki. Bakıcı onu gezdiriyor, besliyordu ve o parkta diğer anneyle tanıştı. Diğeri kocasından boşanmış, kocası beş parasız. Elinde,kişiliğ...