" Yeni başlangıç "Sonunda kendimi toplayacak gücü bulup mezarlığa gelmiştim.Karşımda yüzlerini fotoğraf karelerinden hatırladığım ebeveynlerim vardı.Fakat tam karşılarında durmuş beni sevdiklerini söylediklerini,bana sarıldıklarını hayal etmekten başka sadece mezar taşlarına bakıyordum.Robb Clark ve Ashley Clark .Hepsi bu kadardı.Büyükannemin dediğine göre bu çiçekler annemin en sevdikleriymiş. Elimde tuttuğum çiçekleri ikisinin de arasına yerleştirdim.Veda vakti gelmişti sanırım.Ama bu vedanın tam 16 yıl öncekinden tek farkı 2 yaşındaki o küçük kızın artık büyümüş,kurtulmayı hiç istemediği o lanet kazadan sonra artık bir üniversiteye gitmesi gerektiğiydi.
" Amber? Sen misin? "
" Evet büyükanne benim. "
büyükannem ile onun çiftliğinde kalıyordum,onları kaybettiğimden beri yanımda sadece o ve Oliver vardı.
" Neredeydin? Merak ettim. "
" Mezarlıkta. "
" Ah.Peki güzelim. "
onlar hakkında ne zaman bahsedilse etrafı hep hüzün ve bitmek bilmeyen bir acı kaplardı.Alışmıştım artık.
" Ben üst kattayım bir şey olursa seslenmen yeterli "
" Unutmadan bugün Oliver geldi,vedalaşmak için onun yanına uğramanı söyledi. "
" Tamam bu akşam uğrarım,bu arada seni seviyorum büyükanne."
her şeyin geçmesi için belki yeterli değildi ama,bu iki kelime onu kanepede sıcak yerine sokularak gözlerinin kenarındaki yılların bıraktığı kırışıklıkların daha da belirmesine sebep olmaktan hiç çekinmiyordu.
" Bende seni minik bebeğim "
{ 16 yıl önce }
" Baba kapıda seni görmek isteyen birileri var. "
" Tamam ben bakarım...Hey Robb içeri gelin. "
" Martin sana söylememiz gereken önemli bir şey var "
" Sizi dinliyorum."
" Hemen bizimle gelmek zorundasın,buradan gitmeliyiz."
" Anlamıyorum neden gitmek zorundayız. "
" Sana geçen gün bahsettiğim kişiler ,buradan gitmek zorundayız anla artık! Bizi öldürürler...En kötüsü de ne biliyor musun eğer bizimle gelmezsen James 'i ve ailenden ne kaldıysa senden tek tek alırlar.Bunu ailen için yapmak zorundasın. "
GÜNÜMÜZ
Ay ışığın aydınlattığı karanlık ormanın içinden geçerek Oliver ve ailesinin yaşadığı eve doğru yürüdüm.Oliver benim küçüklüğümün bir parçasıydı.Gerçekten sırtını yaslayabileceğin biri varsa o senin gerçek arkadaşındır.Oliver da benim için buydu.Onunla ata biner,daima ailelerimize yardım edecek kişiler olurduk.O benim her zaman ailemden biridir.Ama şimdi onunla vedalaşma zamanı gelmişti.
Ahşap kapının yüzeyinde birkaç ses bırakıp kapıyı açmalarını bekledim.Kapıda Oliver'ın annesi ile karşılaştım." Merhaba Bayan Cooper Oliver içeride mi? "
Beni gördüğüne sevinip her zaman ki sıkı sarılışından sonra cevapladı.
" Hey merhaba Amber.Oli garaj da gerçekten sinirleneceğim gürültücü hurda bir motor ile uğraşıyor. "
Gülümseyip onu onaylarcasına kafamı salladım ve merdivenden inip garajın olduğu tarafa yöneldim.Karanlığın ardından garajın açık kapısından gelen kör edici ışık beni sersemletirken onu köşede hurda motorun başında buldum.Onu bir işle uğraşırken görmek büyüleyiciydi.
" Onu tekrar yaşatamayacaksın biliyorsun değil mi? "
Kafasını kaldırıp bana bakmasını bekledim ama onun yerine motorla uğraşmaya devam edip
" Belki de yaşatmama gerek yoktur.Benimle kalması bile yeterlidir. "
Tekrar konuşacak oldum ama vazgeçip susmakla yetindim.Bu durum yeterince zordu zaten.
" Ne zaman gideceksin ? "
" Yarın sabah. "
Elindekileri bırakıp elini ovuşturdu.
" Gitmek zorunda mısın ? "
" Evet. "
" Vazgeçmeyeceksin yani. "
Kafamı hayır dercesine salladım.Ayrılmak gerçekten çok zordu ama bu kaçınılmaz bir sondu.Her şeyi arkamda bırakmak istercesine yanına gidip boynuna sarıldım.Kokusunu iyice içime çektim.Onunla yaşadığım o güzel anıların yanında bir de bunu götürmek istedim.Kokusunu.
" Ben seninle ne yapacağım bilmiyorum. "
" Sadece beni unutma yeter "
" Buna emin olabilirsin "
Bir sürü dikkatli ol,beni ara , nasihatlerinden sonra ikimizde garajdan çıkıp dışarıdaki o kasvetli bulutlarla örtülmüş gökyüzüne bakıp birbirimiz için en iyisini dileme geleneğini bitirip patika yoldan çiftliğe doğru gittim.
Anahtarlarla kapıyı açıp içeride ki karanlığa girdim.Büyükannem çoktan uyumuştu.Merdivenleri kullanarak odama çıktım.Üzerimdekilerden kurtulup,pijama takımı ile değiştirdim.Kendimi uykunun kollarına bırakmaya çabaladım.Yarın ne olacağını bilmiyorum ama tek bildiğim benim için zor bir yeni başlangıç olacaktı.
Değerli okurlarıma ;
«Bunun gerçekten olduğuna inanamıyorum,böyle bir şey denediğim için bile heyecanlıyım,umarım ve tek dileğim beğeneceğiniz bir hikaye olur »
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
Teen FictionHer şey olup biterken ağır çekimde olan bizdik.Akışına bırakma gibi bir lüksümüz en başından beri hiç olmamıştı.İkimizinde yaralı geçmişi bizi amansız geleceğe götüren engellerle dolu yoldu.Belki de savaşmadan,silahlanmış sözlerimiz olmadan,kırmadan...