Araf: 15.bölüm

483 257 58
                                        


     " İtaatsiz -1"

  Karanlık odada uyandım.Gözlerimin zifiri karanlığa alışması için zaman tanıdım.El ve ayak bileklerimden bağlanmış,ağzımı bir bez parçası ile kapatmışlardı.Bağlandığım tahta sandalyeden kurtulmak için çırpınmam yetmemişti.Demir raflarda karton kutuların bulunduğu bir depoya kapatılmıştım.Işık almayan deponun karanlığında sessiz çırpınışlarım duyulmuyordu.James yanımda değildi.Öldüğüne yada yaşadığına dair içimdeki şüphe kabarırken James neredeydi?

                           4 saat önce

  Kapıyı çekip çıkarken aklıma gelen fikir beni ayağa kaldırıp arkasından çıkmamı sağladı.Önümde ilerlerken fark edemeğeceği bir mesafe ayarlayıp takip ettim.Otelden çıkıp arabasına binerken o an işime yarayacak tek insan Angelia'ydı.

" Hey! Angelia James için bir iyilik yapıp arabanı bana ödünç verir misin? "

Bu kadar şatafatlı giyinen biri için arabası olmaması kaçınılmazdı.Ardından Jamiecik için yapamayacağı şey yoktu.

" Beyaz olan "

Anahtarları çantasından çıkarıp uzattığım avucuma koyarken çoktan James arabası ile gidiyordu.Hızla düğmeye bastığım an yanan ışıklar bana ipucu verirken beyaz araya bindim.Yine uzak bir mesafe ile sürmeye devam ettim.Hurdaların arasında yıkık dökük binaların olduğu sokağa girdi.Nereye gidiyordu be bu adam.

Gri beton ile kaplı kırık camları olan binanın önünde durup içeri girdi.Aracı durdurup arkasından bakarken tam bir ikilem içerisindeydim.Ayaklarım beni bilinmeze götürürken sessizce binanın girişine kadar geldim.Hava akşam karanlığına teslim olurken etrafta kimseyi göremiyordum.Karanlık işime yararken bir elimle duvarlara tutunarak ilerledim.Sürekli arkama bakıp başka birinin olup olmadığını kontrol ettim.İçeriden duyabileceğim mesafede gelen sesleri sessizce dinledim.

" İşte geldim.Anlaşmaya uyacak mısın? "

James'in sesiydi.Saklandığım duvarın yakının da iri yapılı adam vardı.Olduğum yerde biraz daha gizlendim.

" Getirdiklerine bağlı. "

Bir erkek sesi olan karşı taraf devam etti.

" Görünen o ki elin boş gelmişsin. "

" Benden istediğin tüm bilgiyi verdim.Daha fazla senin pis işlerinle uğraşmayacağım. "

Kaşlarım duyduklarım karşısında çatılırken ortamı gerginleştiren sözler adamın ağızından çıktı.

" Bu kadar kolay olacağını mı sandın. "

" Calvin istediğini elde edemeyeceksin! "

Şantajcı.Demek yardım ettiği kişi oydu.

Telefon zil sesi tenha binayı doldururken telefon ile konuşan şantajcıydı.

" Getirin onu buraya "

Gözlerim git gide açılırken neler olduğunu yeni anlamıştım.Arkamdan uzanan bir el saçımı tutup,kırık camların arasından içeriye giren ay ışığının aydınlattığı yüzlerin olduğu kısıma sürükledi.Saç diplerim acırken Calvin mutlu yüz ifadesini takınıp konuştu.

" Evet oyun şimdi daha da eğlenceli oldu,öyle değil mi Amber Clark? "

Arkası dönük olan James bana dönerken yüzünü dehşet kapladı.

" James? "

Acı ile karışık sesim beni daha da acınası yaparken James'in bakışları Calvin'e gitti.

" Bırak onu! "

" Ah neden ama? onunda oyuna katılması gerek...Ayrıca söyleceklerini onun da merak ettiğini biliyorum. "

Gözleri ile beni işaret ederken onun tepkisini ölçmeye çalışıyordu.Benim tepkisini anlamama yardımcı olan şey öfke saçan gözleriydi.

" Sana bildiğim her şeyi anlattım.Bırak onu "

Onun söylediklerini bile dinlemezken yavaş adımlarla yanıma gelip kaldırdığı elimi öptü.

" Sonun da tanışabildik Amber. "

Arkamda saçımı tutan parmaklar sertleşirken boğazıma bastırılan kol ile kesik kesik nefes alıyordum.Asıl nefesimin kesildiği an James'in silahını belinden çıkardığı andı.

" Sana onu bırak dedim adi herif "

Kapıda bekleyen adam silahına uzanırken Calvin'in bir hareketi elini tetikten çekmesine yetmişti.

" Oyunda oyunbozanlık yapanlara ne yapılır biliyor musun James? Elinden aldığın oyuncak onun uslu durmasına yeter "

Yanımdan uzaklaşıp iri adamın belindeki silaha uzandı,namlunun ucunda olan James'di.Ölüler kadar hareketsiz kalırken tetiği çekmemesini umut ettim.

" Calvin tetiği çekme lütfen! "

Gözümden yaşlar akarken yalvardım.Bu kabusun bitmesi için gözlerimi kaparken silah sesi beni yeni kabusuma hazırladı.Sıkıca yumduğum gözleri açarken James'in yerde yatan bedeni görüş alanıma girdi.Yanına gidip ona dokunmak için çırpındım.Tekmeleri savurup beni belimden kavrayan adamdan kurtulmak istedim.

" James! "

Gözyaşlarım durdurak bilmeden akarken sadece onun adını bağırdım.

" Kızı götürüp depoya kapatın. "

Çırpınan bedenim hız kesmeden devam ederken kafamdan aldığım darbe her şeyi silip yok etmeye yetmişti.Onu görmeyi istiyordum,başkasının görmesinden sakındığım ara sıra gülümsemesini,içime korku salan gözlerini,varlığına alıştığım James'i görmek istiyordum.

   < Araf ' ın 1K olması şerefine kısa,ikincisi olan bir bölüm yazmış bulunmaktayım.Umarım sevdiğiniz ve seveceğiniz bir hikaye olur

       Sevgiler H.   >

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin