ARAF

Araf: 23.bölüm

      " Son bir gece "

   Yoğun kahve kokusunun beni mayıştırdığı yerden sıyrılıp Nancy'in olduğu masaya ilerledim.Brittle's cafe de buluşmak için mesaj attığında onun için endişelenmiştim ama karşımdaki hali ile bunu yersiz ve yerini tutmayan bir duygu olduğunu öğreniyordum.Endişeli değil onun adına korkuyordum,paramparça olmuştu.Gözlerinin beyazı kırmızılığa bürünecek kadar ağladığını belli ediyordu.Gülümsemesinin olduğu yerde koca bir hüzün hakimdi.

" Nancy? "

Yanındaki sandalyeye yerleşip cevap vermesine izin vermeden sarıldım.Asıl hıçkırıkları o zaman koptu.

Kahvelerimizi getiren garsonun gelmesi ile konuşmamız kısa bir süreliğine durdu.Nancy'nin henüz bir şey anlattığı da söylenemezdi.Gözyaşları yanaklarında nemli bir ıslaklığa dönüşürken uzun süre bir açıklama yapabilmek için kendini toparlamaya çalışmıştı.

" Seni dinliyorum "

Sıcak kahvesinden bir yudum aldı.

" Roger'ı Haily ile öpüşürken gördüm. "

Ağzım yuvarlak bir şekil alırken devam etti.

" Ondan ayrıldım,Amber ben ne yapacağımı bilmiyorum bunun altında eziliyorum "

Tekrar ağlayacağını düşünürken gözleri su akmayan bir musluk kadar kuruydu.Seattle'a geldiğimden beri onların her halini görmüştüm ama bu bambaşkaydı.Haily'den nefret etme nedenlerimin olduğu listeye bunu da ekledim.

" Roger'ın böyle bir şey yaptığına emin misin? Onunla hiç konuşmayı denedin mi? "

" Yanlış anladığımı,açıklayabileceğini söyledi.Tipik aldatan erkek modeli. "

Benim zihnimde gezen düşünceler başka bir sahne canlandırıyordu.Kuzenimden şüphelenmem bu durumda daha doğruydu.Sürtük damgasını yemeği hak etmek için elinden geleni yapıyordu.

Orada tüm öğlen vaktini beraber konuşarak geçirdik,en iyi arkadaşı olmayabilirdim ama iyi bir dinleyici olmak için çabaladım.

Güneşin silinip yeryüzünü soğuk karanlığa boğduğunda kafeden çıkmış Nancy'nin gitmek istediği yere gelmiştik.Nereye gideceğimizi bana söylememesinin sebebini öğrendiğimde,barın ışıklandırmasından gelen parlak ışıklar zihnime tutulmuştu.

" Nancy üzgünüm ben gelemem "

" Amber bugün hiç olmadığım kadar alkole ihtiyacım var lütfen"

İçeri girmek hiç içten değildi.Nancy'yi orada bırakırsam gece uyuyamazdım.Gerçi onu bırakıp gidebileceğim bir arabam bile yoktu.

" Tamam,ama ben içmeyeceğim,sadece sana göz kulak olacağım...Anlaştık mı? "

" Anlaştık bebeğim "

Pek de küçük bir yer sayılmazdı.İçerisi kalabalık denecek kadar insanla doluydu.Kulağı tırmalamayan hafif müziğe minnettardım.Bar taburelerinde yerimizi alırken her an tetikteydim.Nancy'nin benim söylediklerimi hiç umursadığı yoktu,barmenin yanağına her biten bardak için birer sulu öpücük bırakıyordu.Bana anlattıklarının hepsini barmene de anlattı.Kendime soğuk su söyledim.İçi buz dolu soğuk suyu yudumladım.Dönüşte araba kullanacak kişi burada ben oluyordum.

" Benim idrarımı boşaltmam gerek "

Yuvarlanarak tabureden ineceğini bildiğim için yardım ettim.

" Amber benim kimsenin acımasına ihtiyacım yok biliyorsun değil? Roger'ın canı cehenneme! "

Tuttuğum kolunu çekip yalpalayarak tuvalete gitti.