" Acımasız "
Yalan söylemek zarar vermekten başka bir işe yaramaz.Yalanlar her zaman acıtır,yalanların yerine geçen gerçekler ise hayatınızı başınıza yıkar.Kuruyan gözyaşlarımın sonu gelirken açık kalmaktan yorulan gözlerimi kapattığım da kulaklarımda yine onların sesi vardı.
" Bunun ona neler yapacağını görüyor musun Frank? Bilmemeliydi. "
Kapının önünde fısıldaşan James ve amcam seslerini daha da alçak tutmaya çalıştılar.
" Hiçbir şey bilmeden savunmasız kalmasından iyidir "
James'in duyduğu cümle sarf ettiği sözleri daha da öfkeli söylemesine neden oldu.
" O savunmasız kalmayacak.Ben onun için buradayım. "
Katilim diye bildiğim kişi kendini kurtarıcım olarak mı ilan ediyordu.
" Bak biliyorum ama... "
Cümlesini tamamlayamadan James'in orayı terk ettiğini bilebiliyordum.
Tüm olanlara inanamıyorken amcamın söyledikleri zihnimden birer birer geçti.
" James'in babası Martin babanın en yakın arkadaşlarından biri...Martin'in de işin içinde olduklarını bildikleri için yanlarına alıp senin de olduğun araba ile buradan uzaklaşacaklardı...Uzun yıllar araştırdık,siyah bir araba önlerini kesip çarpışmalarına neden olmuş.Siyah arabaya Martin'in cesedini koymuşlar ve hiçbir iz bırakmadan iki arabanın çarpışması gibi kaza süsü vermişler...Şantaj yapan adam Calvin Davis.Calvin'in kimin adamı olduğunu bulmaya çalışıyoruz. "
İçimde bunları planlayan ve yaptıranlara karşı duyduğum öfkem intikam duygusuna dönerken ipleri elimde tutmaya çalıştım.Üzerimde ki kalın battaniyeye sıkı sıkı sarılıp gözlerimi kıstım.Battaniyenin yaralarımı da sarmasını her şeyden çok istedim.
Dün akşam geldiğim,geceyi geçirdiğim otel odasında uyandım.
Uyku sersemi yataktan kalkıp kafamı dağıtmak için lanet olası güne ayak uydurmaya çalıştım.Büyük salona girip göz gezdirdim.Kimsenin olmadığını anladığım da kanepeye geçip oturduğum yerden herhangi bir yere daldım.Odanın açılan kilit sesi kapıdan gelirken o yöne kafamı çevirdim.Güneşin ilk ışıkları yeryüzüne düşüp sabah olduğunu haber verirken bu pislik herif neden buradaydı." Günaydın prenses. "
Kapıya çevirdiğim kafamı tekrar önüme çevirdim.
" Günaydın. "
Omzunda tuttuğu çantayı ayağımın dibine koydu.Kabarık çantaya gözlerimi indirdim.
" Derslerine bir haftadır gitmediğini hatırlatıp okula gitmek için hazırlanmanı bekliyor olacağım. "
Çenemi kaldırıp yüzüne ciddi olduğu konusunda inanamayan gözlerle baktım.
" Benimle dalga mı geçiyorsun? "
![](https://img.wattpad.com/cover/75089194-288-k687955.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
Teen FictionHer şey olup biterken ağır çekimde olan bizdik.Akışına bırakma gibi bir lüksümüz en başından beri hiç olmamıştı.İkimizinde yaralı geçmişi bizi amansız geleceğe götüren engellerle dolu yoldu.Belki de savaşmadan,silahlanmış sözlerimiz olmadan,kırmadan...