Küçük dostum

371 96 23
                                    

Uyandım. Güneş tüm ışıgını gözüme yansıtmakta oldukça kararlıydı. Tüm karamsarlığım üzerimdeydi. O sırada bir ses duydum. Ses başucumdaki küçük dostum, kaplumbağamdan geliyordu. Adı; ...
....
Bir adı yok. Bir insan onun için bu kadar özel olan birşeye nasıl bir isim koyabilirdi? Adı yoktu. Buna gerek duymuyordum. Onunla ilk karşılaştığımda mor bir kabın içerisinde, küçük bir kıza hediye edilmişti. Ölüceğini düşünmüştüm. Bir hayvanın hediye edilmesi bana hep acımasızca gelirdi. Bir gün dünya tersine dönse, ve bu minik kaplumbağa bizleri birer hediye paketi yapsaydı, ne hissederdik diye düşünmeme neden olmuştu. İşte kaplumbağamla ilk tanışmamız, böyle gerçekleşti. O küçük kız, artık minik kaplumbağaya bakmak istemediğinde onu ben aldım. İlk zamanlar bir bozuk para kadar küçük olan kaplumbağam, zamanla büyüyüp bir tabak kadar genişlemişti. O büyüdükçe ona yeni yaşam alanı sunuyordum. Onunla büyüyordum. Asosyal- sosyal bir kızdım. Asosyal yanıma iyi gelecek bir canlıydı. Kaplumbağalar sahiplerinin yüzlerini unutmazlarmış. Her zaman buna inanarak, konuştum onunla. Unutulmak korkuturdu beni. Bu yüzden hep yazardım. Çünkü cümlelerin uçan canlılar olduğunu bilirdim. Kaplumbağamın gözlerine bakmayı çok severdim. Bana hep çok güzel gelirdi. Pek iltifat alan bir canlı değildi. Sürekli "çok çirkin, pis kokuyor" kelimelerini duyardı. Gerçek hislerini her zaman saklayan insanlar, ona karşı fazlasıyla cömertti.
Ama ben onu çok seviyorum. İnsanların önyargılarını beraber kırıyoruz. Bu dünyada, koşulsuz sevgiyi küçük dostumdan öğrendim. O büyü çemberimin en güzel canlısı. Bir gün yıldızlara bakarken, ona "kayıp yıldız" dan bahsetmiştim. Acaba benim gibi onu görebilen insanlar var mı? diye sorduğumda, cılız bir ses çıkarmıştı. Bu bir evet miydi, hayır mıydı bilmiyordum. Ama birşeyden çok emindim. Beni her zaman hissediyor. Kayıp yıldızı görebiliyor. Ve biz görebilenler, birbirimize görünmeyen bağlarla bağlandık. Cümlelerimizden daha güçlü hislere sahibiz.
Yine bir ses!
Kaplumbağamın uslu bir dost olduğu söylenemez. Hobi olarak düşüncelerimin arasına girmekten hoşlanır. Küçük dostumun bana vermek istediği bir mesaj vardı. Anladım.
Yarım kalan elma..
Küçük dostum onu yemek istiyordu.
Bana içimdeki eksikliği hissettirmiş olan elmayı, yemek istiyordu. Uzandım ve yavaşça suyuna koydum.
Afiyet olsun küçük dostum..

KAYIP YILDIZ #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin