Yolun nereye gittiğini bilmeden uzun. ince kasvetli ormanları geride bırakarak, yol çizgilerini takip ettik. Güneş yüzünü göstermiş, sabah olmuştu. Camın küçük açıklığından gelen kuş sesleri, içimi rahatlatıyordu. Arabanın sürücüsüyle o kadar saat boyunca tek bir kelime konuşmamıştık. Tuhaf sürücüyle Loren'le tanışmadan önce karşılaşsaydım ne düşünürdüm? düşüncesi aklımı esir almıştı. Lorenle birlikte tüm tuhaflıklar bana normal gelmeye başlamıştı. Tuhaf sürücü, büyü, yıldızlar.. Çünkü Loren ve ben tuhaf cümlesinin kelime anlamıydık. Literatürleri değiştirebiliceğimize emindim. Hayatı boyunca tuhaf bir kız olan ben, ileride onu normal şeylerin beklediğini ümit ederek yaşıyordu. Alışveriş yaparken çarpıştığım bir adama aşık olacaktım belki, evlenecektim. Topluma karışacak sıradan kamusal bir şirkette sıradan bir masa başı bir iş yapacaktım. Belki 2 çocuğum olacaktı. Ama tüm bunların içinde asla kendim olamayacağımı biliyordum. Her zaman sınırları olmayan bir kız olmuştum. Şekillendirilemezdim, bir kılıfa sokulamazdım. Hippi ruhuna özgü olduğumu biliyordum. Çünkü herşeyin bir ruhu olduğuna inanıyordum, ormanın, ağaçların, çiçeğin..
Yıldızımın.. Kayıp yıldız. Loren yıldızı..
Şimdi ne zaman gökyüzüne baksam, bulutları ve mavi rengi hissedebiliyorum. Dile geliyorlar ve her defasında "sen haklıydın" diyorlar. Biz bu dünyaya karşıyız belki, sisteme, düzene, oluşuma karşıyız. Ama bu dünyada herkesin bir şekilde kayıp bir yıldızı vardır. Döner dolaşır, ve bir gün belki bir manzara fotoğrafı çekerken bile karşılaşabilirsiniz. Belki bir müzik dinlerken kulaklığınıza takılan birinin kayıp bir yıldız olma ihtimalinden bahsediyorum. Karşı karşıya koşarken yanınızdan geçen milyonlarca insanlardan birinin kaybolan yıldızınız olma ihtimalinden.. Ne zaman umutsuzluğa kapılsam gökyüzünde bana "yapabilirsin" diyen ruhu duydum. Belki de insanlar o ruhu duymaktan vazgeçmemeli, hayatın içinde ne varsa karşınıza çıkıp, "saçmalama" dese bile, hissettiklerinizin sadece size ait olduğuna ikna olmanız lazım. İşte ben tüm bunları düşünürken arabanın ani viraja girmesiyle, düşüncelerim yarım kalmıştı. Sürücü sonunda tek bir cümle konuşabilmişti.
-Korktun mu?
-Biraz yavaş kullanırsanız sevinirim.
-Sen hayatında hiç yavaşlamayı düşündün mü?
-Anlamadım, ne demek istediniz?
-Yolun sonuna geldin, in arabamdan!
-Ama, ama burası ormanın içinde bir yol, en azından otobana kadar çıkmama kadar yardım edemez misiniz? Lütfen..
-İn arabamdan!
-Lanet olsun! peki.
Sinirle arabadan indim. Kapısını hızla kapattım. Ne derdi vardı bu adamın? Ormanın içindeki bu yolda ansızın durup inmemi istemesi, aklıma iyi şeyler getirmiyordu. Hızlıca arabadan uzaklaşmaya başladım. Bir an için, yerde gördüğüm kırmızı mantar dikkatimi çekmişti. Eğildim, üzerindeki çamuru temizledim. Gülümsedim. Mantarlara karşı her zaman bir ilgim olmuştu. Sihirli olduklarını düşünürdüm. Ama ben mantarla ilgilenirken arkamda ki gürültü, kalp atışlarımın hızlanmasına neden olmuştu. Arabanın içine baktığımda sürücü koltuğundaki kişinin bir yüzü olmadığını farkettim. Ağaçlardan birine çarpmıştı. içimden "Tanrım bu ölüm meleği!" diye geçirdiğim ilk anda, arabayı geriye sürdü ve üzerime gelmeye hazırlanıyordu. Dik yamacı çıkamazdım çok yüksekti ve aşağıdan kaçamazdım, uçurumdu. Araba hızla üzerime doğru gelirken Lorenin verdiği iksir aklıma geldi. Hemen boynumdan çıkardım ve bir damlasını içtim. Üzerime hızla gelen araba içimden geçip, dik yamaca çarpmış ve paramparça olmuştu. Sanki bir bedenim yokmuş gibi hafif hissediyordum. Koştum koştum.. Ölüm meleği, bu durumu çok güzel kullanıyordu. Korkmuştum, neredeyse ölüyordum. Bilekliğimde bir yansıma oluştu, anlaşılan Loren hissetmişti. Az sonra bir ağacın üzerinden bir elin beni hızla tutmasıyla kendime geldim. Yukarıya yükseliyordum, "Yakalamıştı, iyi de iksir görünmez yapmıştı, nasıl olabilirdi"..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP YILDIZ #wattys2017
RomanceMerhaba, eğer şu an bu yazıyı okuyorsan mutlaka bir nedeni var. Mavi'nin sana söylemek istedikleri var. Ama onu sen bulacaksın. Dünyaya geldiğinde elinde bir torba vardı. Önce hislerini doldurdu, sonra düşüncelerini. Yürüdü ve insanları izledi, onl...