Kediler meraktan ölür

187 70 10
                                    

Kapının önünden ayrıldım. İçimi saran düşünceler, beni sonu olmayan bir merağın içine sürüklemişti. Merdivenleri inerken evin kasveti, tuhaf çocuğun gözlerime bakarken taşıdığı o anlamsız ifade aklımdan gitmiyordu. Bir müzik sesi duydum. Biraz dinlediğimde müziğin Beethoven- Silence parçasına ait olduğunu anladım. Sesin tuhaf gözlerin sahibinin, kasvetli evinden geldiğinden emindim. Bu gizem, beni oldukça etkilemişti.

Eve döndüm. Annem mutfaktaydı. Kapıyı kapadığımda beni farketti.
-Nereye gittin öyle apar topar? diye sordu. Yüzümü inceliyordu.
-Hasta mısın sen? Yüzün bembeyaz olmuş dedi.
Hasta değildim, bu soluk tenin nedeni o bir çift gözdü. Cevap vermedim. Elimdeki bir sayfa tiyatro metnimle odama girdim. Kaplumbağam birşey sorarmış gibi, yüzümü inceliyordu.
Küçüklügümden beri aynı yerde yaşıyordum. Çocukken arkadaşlarımdan önce uyanır evimin duvarlarına gizemli şekiller çizerdim. Herkes dışarı çıktıktan sonra çıkar ve sanki ben yapmamışım gibi herkesi korkuturdum. Ama şimdi aynı oyunu biri benim için oynuyordu sanki. İçimdeki tuhaf hislerin bir adı yoktu. Oraya ilk taşındıklarında arabadan üç kişi inmişti. Ve bir çok eşya vardı. Ama kapıdan gördüğüm kadarıyla, ev gri bir boşluktan ibaretti.
Hava kararmaya başlamıştı. Tüm bu hislerle kafamı odamın penceresinden uzattım. Kayıp yıldız oradaydı. Hava esiyordu. Güzel bir yaz gecesi diye düşünüyordum.
Serin ve sessiz..
Sonra sessizlik bozuldu.

Nota sesleri .. .. ..

Bu ses.. Yine aynı melodiye aitti. Beethoven.

Kafamı istemsizce balkona çevirdim. Balkon kapısından uçuşan perde, ardında bir piyano ve gizemli çocuğu saklıyordu. Düşündüğüm gibi notaların sahibi o çocuktu. İçimde korkuyla izlemeye devam ettim. Balkon mermerine çıkan siyah kedisi beni gördükçe miyavlıyordu.
Sessizce "Git hadi, git miyavlamasana!" diyordum.
Israrla miyavlamaya devam etti. O miyavladıkça, piyanodan yanlış sesler geldiğini anlayabiliyordum.

O sırada tuhaf çocuk konuştu. İçimdeki hisleri birbirine katarak;
-Uğraşma dedi.
"Bazen bazı hisleri ve bazı sesleri bastıramazsın." Dışarı çıktı.

"Kedileri bu yüzden severim, başına buyruk canlılardır.
Sesim kısılmış gibi hissediyordum.
-Ben sadece müzik.. Müziği çok sevdim, diyebildim.
Rüzgarda uçuşan saçları yüzüne düşmüştü. Güneş yansıdığında saçları, altın sarısı bir hal alıyordu. Elleriyle karıştırdı. Ve kafasını balkon mermerine koydu.
-Çok meraklı bir kızsın, ama biliyor musun? dedi.

Sustu..

Gözleri gözlerimi hedef aldı ve devam etti.

-Kediler, meraktan ölür

KAYIP YILDIZ #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin