Sabah olduğunda ağladığım için gözlerimin acıdığını hissettim. Olmak istediğim yerde, istemediğim şeyler yaşıyordum. Hayatım hep böyle olurdu. Olmak istediğim yerde olmak istemediğim durumlar yaşar, olmak istemediğim yerde, olması gerekenleri yaşardım. Hayatın reklam arası olmadığı gibi, bir senaryosu da yoktu. Herşey doğaçlama bir tiyatro oyunundan ibaretti. Bir zamanlar tam olarak bugün bir bebek olarak hayatımın ilk gününü yaşıyordum. Minik bir bebek dünyanın en rahat insanı olmalıydı. Birileri onu sevsin diye çabalamasına gerek yoktu. İnsanlar sevimli olan herşeyi çok severler. Tuvaletlerini oldukları yere yapan bebekler, dünyadaki hiçbir acının farkında değilken çok mutluydular. Loren ve ben, değişik koşulların insanları olsakta bir zamanlar bebektik. Bunları düşünürken, bir anı canlandı gözümde.. Lisedeydim, insanlar çok düşünmenin zararlı olduğundan bahsedip dururdu. Hayatın içinde bir çilek sapı gibi hissetmenin ne demek olduğu hakkında hiç bir fikirleri yoktu. Çileğin sapını kimse önemsemezdi. Ama bana göre öylece koparılmayı haketmiyordu. Loren balkonuma hızla gelirken bahçedeki çilekleri koparır sapıyla yerdi. Ve bu küçük olay, benim için çok şey ifade etmişti. Birisini çileği sapıyla yediği içinde sevebilirdim. Sevmek için büyük nedenlere ihtiyacım yoktu. Annem;
-Mavi, günaydın kızım. Aşağıda senin için kahvaltı hazırladım. Benim İstanbuldaki evle ilgili halletmem gereken işlerim var. Peter burada. Kasabaya gitmem gerekiyor.
-Peki, Hediyen.. Çok anlamlıydı. Teşekkür ederim..
Annem gülümsedi. Ve odayı terk etti.
Perdeleri açtım. Odama dolan güneş ışığı ile birlikte gözümü alan bir ışık daha vardı. Peter..
Peter elinde tuttuğu aynadan yansıyan ışığı gözüme tutuyordu. "Günaydın!" diye bağırdı ve el salladı. Karşılık verdim. Geliyorum diye işaret etti. Odamı toplamaya başladım. Odamı topladım ve kapıyı açtığım anda Peter elindeki kahvaltı tepsisiyle odama girdi. "Odama girmesi için izin alması gerekmiyor muydu?".. Peter;
-Ah.. Pardon böyle girmemeliydim. Ama itiraf etmeliyim, odanı çok merak ediyordum.
-Sorun değil, kahvaltı için teşekkür ederim.
Peter elindekileri masaya bıraktı. Yatağımın üzerinde oturuyor, kahvaltı yapıyorduk. Annem yatağımda birşeyler yememden hoşlanmazdı. Ama annem yokken kurallarını ihlal etmek bende bir gelenek halini almıştı. Peter ve ben kahvaltı ediyorken, bir an için bilgisayar ekranıma uzun uzun baktığını farkettim. Lorenin videosu açık kalmıştı. "Kapattığımı zannediyordum, ah.." Peter;
-Bu kim?
-Loren. Annemin haberi yok aramızda kalırsa sevinirim. Loren benim.. Sevgilim..
Bunu söylediğimde bilekliğimin parladığını farkettim. Ve kolumu saklayarak Peter'ın görmesine engel oldum. Peter;
-Bir sevgilin olduğunu bilmiyordum. Neden annene söylemiyorsun? Bunu annenden saklamak için çok büyük değil misin?
-Haklısın.. Ama daha çok erken olduğunu düşünüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP YILDIZ #wattys2017
RomanceMerhaba, eğer şu an bu yazıyı okuyorsan mutlaka bir nedeni var. Mavi'nin sana söylemek istedikleri var. Ama onu sen bulacaksın. Dünyaya geldiğinde elinde bir torba vardı. Önce hislerini doldurdu, sonra düşüncelerini. Yürüdü ve insanları izledi, onl...