Artık olmayan bir ceketini daha asmalısın Oblomov, bir mektup yazmalısın, taktim ettiğim aynı döngü çünkü hayatım bir döngüden ibaret, açılmak boğulmak evren tozları bulaştıkça, kıtalar arası arkasına saklandığım akrep ve yelkovanı kırık bir saat, günde iki kere dahi doğruyu göstermekten aciz kaldığım kinayeli cümleler, atmosfer dışı içimin birikintisi ve bir gece sabaha kadar düşünerek geçmesine rağmen sabahında duyduklarımı hatırlamıyorum, kadın içinde cenin taşırken duyguları alabora olan bir uzay gemisine döner, dönmeli başlar diyorum Oblomov, onların gördükleri ''o an'' gördükleri ne kadar gerçek, galiba artık yürürken ayaklarımı kullanmıyorum, içime dolduranlar derin bir boşluğa dönüşüyor ve sonsuzum en az bir oda kadar, galiba birazdan öldüm bunu gördüm hiç kan yoktu, sesleri duyuyorum öldükten sonra, retinası maddesizlik tarafından yapılmış dolma kalemin yazdıktan tam iki saniye sonra buharlaşan kelamları kadar değersizleşiyor kesilen tırnaklarım, düşüyorum bir mektup diyemeyecek kadar düşüyorum sayısız yağmur taneleri kadar düşüyorum bu kentte, minder kaygıları arttırıyor kaygılarımı, borçluyum sanki bekaretini aldığım not kağıtlarına, ve transparan olan hiç bir geceliği seksi bulamıyorum, ipek böceklerinin üzerime ördüğü kazağı çıkartamıyorum derime dikilmiş bir boşvermişlik yüzünden dünyaya adapte olamıyorum, galiba görüyorum kahverenginden bozma bir siyah kustuğumu, ciğerlerime kanser biriktiriyorum henüz çocuk değilim ve doğmadım yada uyuyorum ama rüya görmüyorum, gözlerinde bulutlar saklayan birini tanıyorum dedikleri karınca dilinde ve duyamayacak kadar ufalıyor ufalıyor dahada yerin dibine içleniyorum, kaçmaya çalıştıkça dünya beni içine sayısız içine doğru çekiyor, birazdan kör oldum görmüyorum, pencerem her gün başka bir gezegenin salt yalnızlığına açılıyor, içerimde bir vertigo belki herkes içerisinde bir nekrofili yaşatıyor, galiba birazdan inanmadım algılayamıyorum, eski bir radyonun eski frekanslarının insafına bırakıyorum kulaklarımı, burada Tesla yeniden beni umursamıyor, oysa paltom bugün üzerime yakışıyordu 99 beden büyük olmasına rağmen, aklım hiç olmadığı için aklımın karışması hiç bir çözüme ulaşamayacak kadar zavallı, ekinoks vakti bitti o yüzden kısalıyor içimizin sanata yatmaya çalışan parmak uçları, saçlarım dökülüyor havanın cinsiyeti değiştikçe Oblomov ve ben halen düşüyorum, ve hiç tanımadığın kızını tanıyorum yakında seninle de tanışacağız. MEYDEY CEVAP VER KININA SOKMAYA ÇALIŞTIĞIM KATANA DERİMİ YÜZÜYOR!