İçi iki kadın şeytanı lavantalı ve arsenik, padişahtan sigara dönmüş heybetinde gülüşleriyle kaldırımları eritiyor, cennetten parsel bir hücre burası bildiğin en ıssız diyalog, dedi seslice ''takvim eskiyor, takvim eskiyor, takvim eskiyor!'' Adapazarı nasıl bir yer biliyor musun ? Karmaşasından bir türlü doğrulamıyor güneş, öyle bir yer. Pazartesi kaleme alınmış kerhane duvarlarına şiir karalıyor ve asla içeriden bir kadınla sevişmiyorduk, sonra bir keresinde Ankara'da soluk aldım ardından İstanbul, Manisa, İzmir derken büyük şehirlerde küçük insan öbeklerine birikmiş balgam miras bıraktım.. Yavan serzeniş unutulmuş olmanın herhangi bir yılının dönümü, çok içerlenmiş bir rakı sofrasında fazladan kurulan cümleleri toz kaplıyor alelade kül tomurcuğu var orada, korkuyorum artık bu odadan, mağaradan çıkma vakti geldi mi ? Hayır. Sayın Merkür fertleri sizleri tanıyorum, orospular karılarından sıkılmış adamlara sahte orgazm çığlığı atıyor bu saatte, gözlerimi kapattığımda hepinizi duyuyorum, sokağımdan yükselen küfürler konuya dahil, biraz kenevir kokulu bu küfürleri dumandan ayıklamak için yalın ayak tavanda yürüyorum, Albatros vardır onu hatırlıyorum bu bana bir boşluk kazandırıyor sayısız düşmeli.. Sonra kolumda kazılı olan kelamlarla kendimi bir balkonda buluyorum.