Kaybetmişim kendimi evvela bir tütün
Maruzatım çok karmaşık bir hikayenin kasabası
Kader çiğneyip tükürmüş bizi
Ellerimizi kanatmış ve fikrimizi
Yani konuşurlar kasvetli bir bulutun arkasından
Bizi de kurşuna dizecekler biliyorsunRıhtım kadifeden ve karanfil canlı canlı
Tuzlu su yakacak etimizi ruhumuzu
Defterlerden sızacağım gözlerinin seline
Tam şimdi yitirdim aklımı nasıl anlatılır tütünsüz begonyalar
Bilmiyorum yani bilmiyorum ben bilmiyorumKucağında tam bin düşünceli başım
Bir rakı sorasında kurulu hayalimin ilk mısrası
Aldırmadan yokuşların dikenli yollarına
Çay evlerinde vazgeçtiğimi bulduğum gecede
Anlatsam anlamayacaklar anlatmak istemiyorumBir bilenmiş hayat kenarlarında çok kesikli yürüyüşüm
Baktığımda donup kaldığım tedavisiz zehir işlemişti gözlerime
Çimen boylarında herkesin ortasında kimsesiz
Balıkçı kayıklarının yanında ve boyasız iskarpinlerle
Saflığı ile ayrılmış bileklerim
Saflığı ile çözülmüş saçlarınSaatim bozuk yine de çıkartmadım kimse saati sormaz bana
Hikayemin dev kadını ve fabrika bacaları
İlkokullu bir şaşkınlık kara tahtamın önünde
İkinci öpüşümle sonsuzu gördüğüm bir koltuk
Bir gece tüm benliğime dokunduğum
Çıplak ayaklı yürüdüğümüz safirden bozma keskin taşlı yollar
İçimde ki olur olmadık garnizon kurşunlarıGelip bulmuş şimdi ellerimi ceplerimde
Karşıma dikilmiş tüm benliği
Karşıma dikilmiş tüm kahkahaları
Kurtardığını bilmiyordu bir ömrü
Kurtardığını bilmiyordu delik değik bir ruhu
Çok kırmızı sesi ve ölümsüz gölgesiyle
Arınmış tüm geçmişten yaslanmış göğsümün kumpasına
Bir dünyayı kurtardığını bilmiyordu