Hikaye kaçıncı bölüme geldi ?
Bir önem teşkil etmiyor kaçıncı kişi gözünden görülen sepya görseller, taşradan sıyrılıp buradaydım olduğum yerde başka bir yer oraya benzemiyor. Başka biri oldum sayılır kendimi dışarıdan izleme fırsatına sahip olamadım. Yazmak halen içimden gelen bir eylem arz ederim, gördüğüm her şeyi çizme yöntemim bu sanırım. Kendim hakkında çok az yazarım bilirsin, yazmak istiyorum şu vakit saat 19:51 not düşelim düşelim mi ? düştük. Teşekkürler.
Kopukluklar elbette olacaktır zihnimin en bilinmez oyunu bu olsa gerek, halen hiçbir konuda sabit şekilde kalamıyorum, denizden uzaya uzaydan yerin en altına kadar sonsuz yolculuklar yakamdan düşmedi, yıldızlar mı ? Onlar iyiler. Kantarın ağırlık merkezi kaymış olmakla beraber kurtuluşa hiç bu kadar yaklaşmamıştım, gülümsedim ve devam ediyorum. ''Ben bu restoranda karşılaştım bahşiş yerine onla..'' seninle her yerde her şekilde karşılaşmak yeniden karşılaşmak yeniden şaşırmak hoş bir anı olarak bu sayfaya kazınmış bulunmaktadır. Gülümse, severim...
Deforme edilmiş kanıksanmış ne varsa doldurmalı ceplerin en derinlerine, nakış nakış işlendiğimiz bir gökyüzünün altı tüm gücüyle hücum eden şiirsellik, derine nüfuz eder bu zamanlarda, anlamları aramaktan bir hayli yorgundur göz kapakların denizlerin üzerine örtü misali biraz Ege biraz kıyısı burası Akdeniz nefes kadar yakın anlarsın ve sadece sen anlarsın yağmurları, fotoğraflara sıkışmaktan çok daha fazlası, inanmak ellerimize izdir, sigara ciğerimize külfet. Yaşamanın en tedarikli evrimi burası. Yeni evler ayaklanan eşyalar, buraya kazıdığım bir beni burada bırakıyorum, yeni benleri yeni evlere taşıma zamanı, yardım et ihtiyacım olacak.
Daha ne kadar mektup olursa o kadar mektup olsun bu yazdıklarım, hem bak burada da bir ben bulacaksın. Sigara araları, yorgunluk, bezginlik, lakin hiç sıradanlaşmayan bunu ısrarla reddeden bir havamız var bunu korumak boynumuzun borcudur. Serseri gömleklerimi biraz askıya almış bulunmaktayım zihnimin koca binalar yıkışını bir süre izlemek istemiyorum, Burjuva kaldırımlarına alıştım alışacağım, halen bir yanım eşitlik falan diyor tüm bu koşturma arasında içimin anarşisini dindirmek kimi zaman zorluyor bilmelisin. Ucuz romanlarımdan uzaklaştım bu içimde belirsize yakın bir sızıya yol açıyor en kısa zamanda geriye döneceğim sözüm olsun.
-Kahve koyar mısın ?
+Vereyim kahveyi. Al
-TeşekkürlerYine not düştüm iyi yaptım kişisel tarihimi verilere dökersem unutmam asla, hafızama bazen güvenmiyorum, Tüm kuruntularımla buradayım olduğum yerde. Zerafetin gölgesinde bir o kadar ihtişam bulunmakta en kuytuları bulup oralarda sesli kahkahalar biriktirdim.
Son olarak karanlığımdan bahsetmek istiyorum, en sevdiğin en çok nefret ettiğin, anlık gelen sessizliğimin soğukluğu bir senin dikkatini kemirir, nefes durakları koskoca boşluklar misali bir saniyeye sığan bir asrı inceler gibi bakar öfkeli sahiplenmiş bakışların, ve onları da bir şekilde kabul ettiğini bilmek güven veriyor, tahrip edilen bir ruhtan sağ çıkan son parçaları birleştirmek sana düşen yüktür dudağından sarkan sigaralarla, sıkılmadan aynı uğraşı görmek iyi bir his. Savaşa açık boşluklar ve öfkemin demir keskinliği tavandan gördüklerim, kabuslarım buradalar. Yazmak için gerekli olduğuna inandığım süper gücüm belkide onları evlatlık olarak alalım sevmek zorunda değiliz. Yardım et ihtiyacım olacak.
Buzlu rakı kristal varoluş avuçlarında
Kırılmanın ne önemi var birleşmek mümkünse
Gecenin şahidi burgular
Tedavili çivili sanrılar milattan kalma
Savaşa dair bir sonbahar
Galip çıkan karlı soğuklarParafin sinmiş odanın en bilinmez kenarları
Çıplak irtifa kazanmak
Metafordan battaniyeler
Kesikleri kollarımın
Kollarımın resimleri
Cam kırıklarını severim bilirsin
Nefret ettiğim kadar severim
Yazdıklarımın sonu olmayan bulvarlar
Tuzlu esinti yüzü okşarken
Adımı bilmiyorum
Yardım et ihtiyacım olacak