Uyandım, oysa hiç uyumamıştım.
Perdeler rüzgar yönünün aksine hareket etti, umursamadım. Eski bir alışkanlık olarak sigarama uzandım, o gün bunun aynısı artık korkmuyorum, yalan makinesi olarak kuzey hangi taraf bilmeden kuzeye baktım hiçbir tarihi aklımda tutamıyorum, sadece o gün bunun aynısıydı...Seslerimin beni terk ettiğini düşünüyordum, geri geldi. Fahişeleri izledim. Ra muhabbeti seven bir Tanrı olmalı dediğimi hatırlıyorum, 157 kaldırım taşı saydığımdan eminim, yıllar beni takip ediyor olmalı artık kol saati takmıyorum, nötr olmayı daha fazla beceriyor gibiyim. Artık sevişmeye ihtiyaç duymuyorum, kadınlar halen fazlasıyla güzel öğle saatlerinde. Küfürlü çıktığım yokuşların gölgelerini görüyorum, iki defa ''neredeyim lan ben'' dedim, yetersizliğin sözlük karşılığı olarak vesikalık fotoğraf yollamak istiyorum gerekli yerlere, gerekli gördüğümüz gereksiz yerler felsefesi yapacak olduğum an ''ölünü sikicem ama sus'' diye yankılandı zihnimde bulunan koridor!
3 defa mayına bastım 4 kolumu ve bir bacağımı kaybettim, ölmedim.
Zihnimi köreltiyor gibiyim bu aralar, uyuşturucu maddelerden halk arasında ''sigara zehir'' diyorlar olsa gerek. Cümlede anlam bozukluğu var açıklaması yapmadan önce anlamsızlığımı görmesem ne kadar güzel olurdu, olmadı. Daha yorgunum ama daha yalnız değil.Teorik bilgilerle kafamı dolduran kampüsün kokusu üzerine sinen kitaplardan nefret ediyorum, okuduğum bölümden nefret ediyorum, muhatap olmak zorunda kaldığım kuru kalabalıktan nefret ediyorum, bana bok böceği gibi bakan orospu çocuğu profesörden nefret ediyorum, seramik kaplı metalik malzemelerden nefret ediyorum, müziğin en uçurucu noktasında telefonumun çalmasından nefret ediyorum, cümle kurarken nefesimin tükenmesinden nefret ediyorum, bazen burada yazmaktan nefret ediyorum, aynada gördüğüme gelirsek bazen sadece tanıyamıyorum.