Kendimle Yüzleşme Sayfası

84 8 4
                                    

Ben C.Y. tam teşekkürlü bir çelişkili veya hiç kimse

Böyle bir yazıya nasıl girilir tam olarak emin değilim, uzun süredir okuyan kimseler şuan sigara yaktığımı biliyor. Konuyu lise yıllarımda bir edebiyat öğretmenime getirmek istiyorum, cümle kurarken sürekli ''velhasılı kelam'' der ve boktan şiirler yazardı, dersi 10 dakika erken bitirip kendi şiirlerini bize okur ve not almak adına şiirlerini seviyor gibi davranırdık, kendi boşluğumdan faydalanmak adıma hafızamı karıştırdıkça aklıma bu geldi, boktan şiirlerini seviyor muydum yoksa gerçekten çok boktan olduğu için mi aklımda kalmış hiçbir fikrim yok. 

Yazım hataları yapıyorum, bazen yazım kurallarını unuttuğum bazen paldır küldür yazdığım için oluyor bu, yazım kurallarını pek sikime takmıyorum çünkü önemli olan yazının içeriği aldığım eksik eğitim farklı bir bahane olabilir. Eleştirileri bazen kabul ediyor bazen umursamıyorum, kendimi o aşırı fazla eleştirdiğim için başkalarına kafamda yer bulamıyorum belki.. içimde farklı bir öfke daim olarak gölge olarak görevini yerine getiriyor. Doğrusu kahve lekeleri temizlik görevlisi olarak boktan odamda hayata devam ediyorum. Hayatı fikirler olarak sürdürüyorum gerçekleştirdiğim tek eylem yazmak, dahası kollarıma sıska bedenime ağır geliyor. EVET BEN HAYATIMDA OLAN TÜM İNSANLARIN KAMBURU! kendimi o kadar taşıyamıyor haldeyken onların beni taşımasını asla beni gerçek anlamda tanımadıklarına bağlıyorum, cümle kusursuz ego içerikli kusursuz sefillik anlatmaktadır.. 

22 yaşında asalak hayatı yaşadığımı başka bir itiraf olarak belirtmek isterdim fakat gerçekler yani kemiksiz gerçekler bir itiraf değildir diye düşünüyorum, bolca kendimle çeliştiğim noktalar gün içerisinde ufacık bir gözlemle dahi çözülebilir fakat çözümsüzlük tam olarak asla sabit bir fikre adapte olamamın ta kendisidir. Farklıyım, iyi anlamda bir farklılık değil, bu kendime acımak, kendime kızmak, kendimi yermek anlamında kurulu bir ''kemiksiz gerçek'' değildir. Ben buyum hep böyleydim, hep gizli kendi fikirlerini açık şekilde belirtemeyen yazarken öfkelenen sürekli çelişen ve sürekli fikirden öteye geçemeyen bir insandım, bunu söylemek kendimle barışık olduğum anlamına gelmiyor. Ne kendime kızıyorum ne kedimle barışıyorum bu tamamen kabullenmek 

Kendi doğrularım adlı palavralar yazıyor buna göre yaşıyorum, buna göre sevişiyorum buna göre içiyorum buna göre yiyorum, acınası varoluşumun 23. senesine iyiden iyiye yaklaşmışken civarımın benden bir bok olmadığının farkına varmasını görmekteyim, onlar beni halen kabullenememiş olmanın savaşını verirken içlerine düşmüş şüpheleri bakışlarından toplamak kısıtlı gözlem yeteneğimin getirisidir. Tüm bunlara rağmen gelecek kaygımın halen olmaması beni gururlandırıyor, bu sabitliğe atılmış ilk adımım olabilir, karışık gibi görünen ama aslında öyle olmayan kişiliğimin sabit ilk noktası 23. yaşıma yaklaşırken belirlenmiş olabilir. ''Ben C.Y. 23 yaşındayım umursamaz bir insanım'' diyebilirim. Kendimi tebrik ediyorum.. 

Hayatımı devam ettirdiğim ve içinde bulunduğum aile eş dost ilişkilerim bulunmaktadır, bunu asla inkar etmedim ''peki neden yazılarda bu yalnızlık esintisi'' diye sorarsanız ben gündüzleri değil geceleri yalnızım diyebilirim, hepimiz gibi. Cümle nankörlük içeriyor mu bilmiyorum fakat ben kendimi en kalabalık yerde dahi yalnız hissederim, şikayetim civarıma kafamdan geçenleri asla tüm açıklığıyla söylememek, belki onları hak etmediğimi içten içe bilmek.. ''neden!'' kafamda günde binlerce kez dönen kelimedir, neden elimdekilerin kıymetini bilip hayatıma gülerek devam etmek yerine geceleri dipsiz  melankolik düşüncelerin doruğunda dolaşıyorum ? Bilmiyorum.. 

Ben C.Y. kendim hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum daim öfkeli daim memnuniyetsiz bir hiç. He birde umursamaz bir insanım.. 

FECAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin