Banktan Evrene

69 5 0
                                    

Bu sanrısal irtifadan anlık bildirim. 

Ruhumun en kıymetli parçası tam şu an seni izlerken gözümü kapattığımda nahoş sarhoşluk sarıyor gövdemi, karaborsadan alınmış gölgem, biraz ragnarok zihnimin meydanlarında. Frapan gecenin gecesinde zamana kılıç çekmeli kelimeler oysa ne ışık kıtlığı sensiz soluk almak, sevmediğim tek karanlık. Takvimin kenarlarına burjuva tükürmeleri kan destekli, uçurumlarda uçurduğum uçurtma çocukluğuma denk düşer ve çocukluğum sana, pek fena değil ağzımın kısmen bozuk konuşması. Beyhude kalk kromozomlarım ve çok kişili sohbetler açtığım kafamın tam içini bir insanın bildiği sohbetler. Kabusa kadar el attığın bir nevroz açtığını kapatmalı kırmızı duvarlar... 

Misal anlamayacak dünya beni yeniden, beni ben anlamazken senin anlaman dünyada bulduğum cennetimdir. Deli ve deli sopasını ne güzel sakladı. Bildiğim bir iklim saçlarından sızan ince tiz. Etki etkisiz ve kalıplardan çok uzaklara atılmış çadır doğru bir biçimde anlatırsam eksik anlatmışım demektir arz ederim. Hızlı düşünüyor beynim beynim konuşuyor küllük bakıyor sen bakıyorsun duvar susuyor ben konuşuyorum kaldırım ceplerimde elin elimde kasvet (kafama çok vurdular) insan insanlığını anımsıyor insan biz tadına vardığında yaşamın geri kalanını siliyor (kafamı çok öptün) iyiyim iyiye doğru çokgenli frekanslar. 

Tesla bana bakardı sevgilim derime batmış batık gölgende sonsuz mercanlar can buluyor, çok toparlanmış beynimi çok dağıttığın defalarca sevdirdiğin kadın. Adı kadar uçurum kadın adı kadar dev kadın gölgesi kadar asil kadın. Akbabalar ve hayat meşakkatli bir telaş tutuşturmaya çalışıyor ellerine ve ellerin ne kadar güzel. Kentime martılar baskın yapıyorsa senden bana bir yol taşıyor bir iz ve burada simit değil yıldız atıyorum. 

Bu sokak ve lambaları ağzımdan çok laf almaya çalışmış olacak ki farkına varalı benim ölümümden döndüğüm zamanların kumlarını içime serpiyor. Tanrı kattan ruhum sarkarken sarkaçlardan olma ruhu korusun diye tam karşıma diktin. Sen gelene kadar başımda görevini layıkıyla yerine getirdi. Beni severdi duvardan çıkıp afazi kangrenli yerlerimi kesti sızıntılı anestezi. Bilmedim ve anlamadım ruhundan bir parça taşıdığını bir parçasını ondan çok sevdiğimi bilmedim. Sevgi bilinirse sevgi değildir ya zati ondan böyle serkeş ve yakasız sevdim. 

Düz kenarların son düzlüğü ve yeniden biliyorsun senden başka kimse anlamayacak beni, milyonlarca şey düşünüp yarım bir cümle kuracağım ve sen milyonlarca olanı duymuş olacaksın, ruhumun yarımlığına tam oturan yarımlığın ve olası devletlerden evrenlerden sadece bizi biz yapanlara kaçacağımız gerçeği. Hayali gerçekte yaşamak ne büyük lütuf. Sana senden yakın olmak ne eşsiz ütopya. Bana benden yakın olman ne olağanüstü bir devrim. Bizi biz yapan küçücük bir banktı oysa. Bizi biz yapan bir sıradan bir koltuktu oysa...

FECAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin