İZEL TEKİN
Şirketten dışarıya adımımı atar atmaz,rüzgarı ciğerlerime çekmek için derin bir soluk aldım.Otobüs durağına doğru ilerlemeye başladım.Yoldan geçen arabaları izlerken bugün şirkette yaşadıklarım süzüldü beynime.Bir yandan Gizem'in yerinde olmadığım, o adamın yüzünü her daim görme tehlikesiyle karşı karşıya kalmadığım için şükrediyordum,diğer bir yandan ise Gizem için üzülüyor ve endişe duyuyordum.
Karşıdan karşıya geçmek için trafik lambasındaki ışığın yanmasını beklerken,siyah bir BMW bana doğru yanaşarak durdu.Arabanın camına çevirdim bakışlarımı ve biraz geriledim.Mert bey görüşüme serildi.
-''Ne tarafa gidiyorsun İzel?''
-''Üsküdar'a.'' derken bakışlarımı şoför koltuğundaki kavruk tenli adama çevirmemeye çalışıyordum.
-''Bizimde o taraflarda işimiz var atla da bırakalım seni.''
-''Yok teşekkür ederim.Durağa az kaldı zaten.''
-''Haydi atla atla.''
Israrı üzerine arka kapıyı açarak,koyu bakışlar altında arabaya bindim.Gözlerim dikiz aynasına kaydı ve Tibet'in gözlerine kondu.O an yüzü alaycı bir gülüşün kurbanı oldu.Dişlerimi birbirine bastırarak,gözlerimi kaçırdım.
Şerefsiz.
Gözlerim yanağındaki derin,göz alıcı gamzede oyalanmıştı bir süre.
Her karıya kıza böyle bakıp,gülüyorsa şirketlere personel dayandıramamaları normal diye düşündüm.
-''Yalnız mı yaşıyorsun İzel?'' diye sordu Mert bey.
-''Hayır.Bir tane ev arkadaşım var.''
Anladım der gibi kafasını salladı.O sırada ortama tanıdık bir melodi yayıldı..Çantamı kurcalayıp,telefonu çıkardım ve cevapladım.
-''Aşkım gelirken marketten süt ve puding alsana.Akşama bisküvi pastası yapacağım.''
-''Tamam.Başka bir şey lazım mı?''
-''Yok.Öptüm sulu sulu.''
-''Bende Gizem.Bende.'' diyip telefonu kapattım ve bakışlarımı arabanın camından akıp giden yola çevirdim.Mahalleye yaklaşırken araba yavaşladı.
Bakışlarım yolun kenarında,bir duvara yaslanıp eliyle sol göğsünü tutan başörtülü teyzeye kaydı.Laz Emine teyzeydi bu.Suratındaki acıyı görünce,saf bir korkunun kurbanı olmuştum.
-''Bir dakika.'' diye bağırdım.''Arabayı durdurur musun hemen?''
Mert ve Tibet bey'in şaşkın bakışları beni bulurken,arabanın kapısını açtım ve hızla indim.Emine teyzeye doğru koşarken arkadan Mert ve Tibet beyde arabadan inmiş beni takip ediyordu.
-''Emine teyze.'' diye seslendim.''İyi misin?''
-''Kizum..'' diye fısıldadı.''Kalbume bi ağri var.Nefes alamayrum.''
''Dur Emine teyzem.Gel şöyle bir oturalım.''
Mert bey,Emine teyzenin bir koluna girerken bende diğer kolundan tuttum ve yere oturmasını sağladık.Başörtüsünü gevşeterek,hırkasının yaka düğmelerini açtım..
-''Su..'' diye fısıldadığında ayaklanıp,bakkala yönelmiştim ki..Tibet bakkaldan çıkıp bize doğru hızla yürümeye başladı..Bakışları beni bulduğunda,yutkunup şaşkınlıkla Emine teyzenin yanına gidip,ona su içirmesini izledim.
Şu an Emine teyzenin yerinde olmak isterdim!
Saçma sapan düşünceleri defedip,Emine teyzenin yanına sokuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN YARIM
Teen FictionEllerimle çenesini usulca avuçladım güzel yüzlü adamın.Anlatacağı şeylerden öylesine çok ürküyordu ki benim de ona sırtımı döneceğimi sanıyordu ama görmediği şey bana ne yaşatırsa yaşatsın onu ardımda bırakamadığımdı.Aksine onun yüzünden kendimi bil...