Bölüm 14

10K 478 32
                                    

İZEL TEKİN

-''Elif bana Mert bey'in ev adresini bulabilir misin?''

Telefondaki sesin cevap vermesini beklerken,derin derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışıyor,az önce çıktığım cafeden olabildiğince uzaklaşabilmek için büyük adımlar atıyordum.

-''Ne yapacaksın?'' diye sordu Elif.

-''Gizem'i bulacağım.''

Adresi çantamdaki not defterine yazıp,yanımdan geçen taksiyi durdurdum.Şoföre adresi söyledikten sonra telefondaki Elif'in soluklarını dinledim.

-''Elif..''

-''Efendim.''

-''İrfan beyle görüştüm az önce.''

-''Ne diyorsun!'' diye bağırdı.''Ne konuştu seninle?''

-''İşten ayrılmam gerektiğini falan filan işte.'' dedim daha fazla detaya girmeyerek.Bulunduğu teklifi ağzıma dahi almak istemiyordum.

-''Anlayacağın artık iş arkadaşı değiliz.'' diye fısıldadım buruk bir tebessümle.

-''İzel..B-Ben gerçekten çok üzüldüm..Keşke böyle olmasaydı.Ne yapabiliriz.Böyle pes etmemeliyi..''

-''Yapacak bir şeyimiz yok Elif.Ben hatalıydım.Sen beni en başından uyarmıştın.Daha dikkatli olmalıydım.Bu hatanın sorumluluğunu üstlenmeliyim.''

-''Ama..'' diye itiraz ettiğinde gülmeden edemedim.

-''Her şey için teşekkür ederim Elif.Bana çok yardımcı oldun.''

-''B-Ben..'' diye inledi ağlamaklı bir sesle.''Ahh!Böyle ölüyormuşsun gibi konuşma ya.İşten ayrılmış olman bir daha hiç görüşemeyeceğimiz anlamına gelmiyor ya.''

Öfkeli sesiyle kıkırdadım.

-''Tabi ki o anlama gelmiyor.''

-''İzel..İyi ki bizimle birlikte çalıştın.Senin gibi tatlı bir dostla tanışmış olmak harika.''

-''Sen bir de bana sor onu.'' dedim.

-Geldik hanımefendi.

Şoförün sesiyle birlikte Elifle vedalaşıp telefonu kapattım ve taksimetrede yazan meblağı ödeyerek taksiden indim.

Bakışlarımı karşımdaki iki katlı sarı villaya dikmişken,bahçe kapısına doğru ilerliyordum.

-''Lan seni varya sikerim bak!''

Bu Gizem'in sesiydi.Bu sesin ilerlediğim yerden geldiğini farkettiğimde adımlarımı biraz daha hızlandırıp,bahçe kapısını araladım.

Gözlerim bol erkek eşofmanları ve dağınık saçlarıyla kasırgalar koparan Gizem'in sırtını bulduğunda duraksamıştım.

Havuzun kenarındaki topuklulardan birini eline alıp,öfkeyle evin kapısına doğru fırlattı.Bakışlarım ayakkabıyı takip ederken,hedef olan Mert Bey'e saplanmıştı.

Mert bey son sürat kendine doğru uçan topukludan,eğilerek son anda kaçmıştı..

-''Ne haltıma beni evine getirirsin lan sen?Allahın düdüğü..''

Gizem ikinci topukluyuda Mert bey'e feda ederken,topuklu hedefi tam on ikiden vurdu ve Mert bey'in bir inleme koyvermesine sebep oldu..

-''Kızım manyak mısın sen?Ulan gece koynuma giren anan mıydı?''

Bu sözlerle gözlerim şaşkınlıkla açıldı.Burada neler dönüyordu?

-''O ben miydim salak.O sarhoş Gizemdi.Senin koynunun neresine gireceğim be ben.Allah yazdıysa bozsun.''

CAN YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin