Bölüm 9

10.5K 537 36
                                    

Sevgili okuyucularım,düşüncelerinizi benimle paylaşmanızı bekliyorum.Gidişattan memnun musunuz?


İZEL TEKİN

-''Çekil ordan bakayim.Uşağa yaklaşma kizum sen.''

-''Sakar mısın nesin İzel ya.Kolun bacağın tutmuyor mu?''

Emine teyzenin ve Gizem'in kızgın sesleri kulaklarıma dolarken,ikiside birer koluma girip beni Tibet'in yanından uzaklaştırmaya çalışıyordu.Elimdeki tepsiyle mal mal bakışırken,Mert bey'in bakışlarını üzerimde hissettim.Sırıttığına dair bahse girerdim.

-''Ya vallahi bakın ben bişey yapmadım bu kez.''

Feryadımı duyan Emine teyze de Gizem de beni umursamıyordu.Bakışlarımı son bir çare Tibet'e çevirdim.

-''Bir şey söyler misin?Kendi hatandı.''

Yalandan çattığı kaşlarına ve oyun bozan gözlerine hayretle baktım.

-''Ne söyleyeyim.Bir şey söylesem bu kezde dilimi ne yapar eder yakarsın sen.''

Mert bir kahkaha koyverirken,içimden sövmeye başlamıştım.

-''Uşağum iyimisun?''

Emine teyzenin sorusuyla birlikte Tibet'in yüzü sahte bir acıya büründü.

-''Hiç iyi değilim Emine teyze.'' derken bakışlarını suçlarcasına bana dikmişti..

-''Bak Emine teyze oyun oynuyor.İnanma s...''

-''Ne oyuni paçi..Kavurdun uşaği.Nedu senden çektuğu bu garibanun yav..''

Sinirle Tibet'e baktım,Emine teyzenin benim üzerimde oyalanan bakışlarını fırsat bilerek sırıttı.

-''Bak.'' dedim aceleyle işaret parmağımla Tibet'in yüzündeki sırıtışı göstererek.''Gülüyor.Emine teyze.''

Bakışlarını benden çekip,usulca Tibet'e çevirdiğinde kavruk tenli yüz eski,sahte haline bürünmüştü.

-''Kizum sen iyimisun?Yeduklerun dokindi heralda..''

-''Ama beni dinlemiyorsunuz ki siz.'' diye isyan ettim.

-''Sus paçi.'' diye uyardı beni.Ardından Tibet'e yöneldi.

-''Cit koridorun başindaki odadan bi adam pantoloni bul.Orasi uşağumun odasidur.Dolaba var.Ustune geçir uşağum.''

Elimdeki tepsiye acılı bir bakış atıp,kaderime boyun eğdim ve üzerime doğru gelen Tibet'e yol açıp kenara çekildim.Bana yakınlaştıkça derin kahvelerindeki kıpırtıları daha iyi görebiliyordum.Alaycı gülüşü daha çok derinleşmişti.

-''Senin hatandı.'' diye fısıldadım yanımdan geçerken.Kaşlarımı çattım.

Bana biraz daha yanaştı.''Kasıtlı döktüğün kahvenin intikamını alacağımı söylemiştim..'' diye fısıldadı.''Küçük.''

Küçük senin anandır!

Yutkunup,burnuma sızan sarhoş edici kokusunu soludum.

Yanımdan geçip,koridora çıktı.

-''İzel..''

Gizem'e döndüm.''Ne?''

Kızgın bakışlarımı görünce şaşırarak,kaşlarını çattı.

-''Ulan hem suçlusun hem güçlü be.''

-''Ben suçlu falan değilim mal.Kendi sakarlığı.''

CAN YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin