Bölüm 10

9.5K 493 21
                                    

İZEL TEKİN

Yanımdaki heybetli bedene ayak uydurmaya çalışırken,odasından içeriye girdik.Masasına doğru yönelip,yığılmış evrakların içerisinden bir tane çekip,kalemi eline aldı ve imzaladı.

-''Alabilirsin.''

Bakışları beni bulduğunda,kapının önünde dikilmeyi bırakıp,ona yürüdüm.

Evrak elimle bütünleştiğinde,gözlerim yeniden ona saplanmıştı.

-''Dikkatli ol.Önemli bir evrak.''

Başımı usulca salladım.''Peki Tibet bey.Kolay gelsin size.''

Odadan çıkıp,Gizem'e uğramaya karar verdim.Sekreterden bulunduğu yeri öğrendiğimde,beni görünce ne kadar sevineceğini düşünüyordum.

Gizem'in aynı katta fakat koridorun sonunda olduğunu duyduğumda şaşırmıştım.Bu şirketin dizaynı bizimkinden epey farklı olmalıydı.

Koridorun sonuna geldiğimde,bakışlarımı çaprazdaki masada oturup,önündeki kağıtları dikkatle inceleyen Gizem'e dikerek usulca yanına yaklaştım.

-''Gizem hanımla görüşebilir miyim?''

Sorumu duyduğunda kafasını kaldırıp,şaşkın bakışlarla bana bakmaya başladı.

-''Lan!Senin ne işin var burda?''

Kıkırdayarak,yanına sokuldum.

-''Canım,biricik kankamı görmeye geleyim dedim.''

Ayaklanıp,sıkıca beni kucaklarken ''İyi ki geldin aşkitom..'' diye şakıdı.

-''Azıcık otur bir kahve iç öyle gidersin.''

-''Yok Gizem.Gideyim ya.'' derken elimdeki evrağı işaret ediyordum.''Emaneti teslim edeyim.İçim rahat olsun bekliyorlardır.''

Gözlerini devirirken,beni masasının önündeki koltuğa çekmişti bile.

-''Aman yedik mi evraklarını kızım ya.Alt tarafı 5 dakika oturacaksın.''

Kaşlarımı havaya kaldırıp ona bakarken,''Sadece 5 ama.'' dedim.

-''Söz sadece 10 dakika.'' derken sırıtıyordu.

Şerefsiz!

-''Ne içersin?''

-''Vişne suyu çekti canım.''

-''Vişne suları sana kurban olsun be.''

Sırıtıp,önündeki telefonla kafeteryayı arayışını izledim.Siparişleri verdikten sonra bir şeyi unutmuş gibi heyecanla bana döndü.

-''Ağrın ve bulantın var mı?Unuttum bir an.''

-''Hafif bir sızlayış hissediyorum ama o kadarda olacak.''

-''Oh iyi iyi.'' dedi rahatlamış bir sesle.

Elimde sıkıca tuttuğum evrağı özenle masanın üzerine koydum.İçeceklerimiz gelince,bardaktaki vişne suyunu evraktan mümkün olduğu kadar uzağa bırakmıştım.

-''Ayy İzel ya çok heyecanlıyım.Nasıl olacak acaba parti?''

Sesindeki heyecana tebessüm ederek ,''Güzel olacağına eminim.'' dedim.

-''Tabiki güzel olacak.Bizde çok güzel olmalıyız.Tibette orada.Allahım ölüyom..'' diye fısıldarken,bakışları arkama koridorun ucundaki merdivenlerin başına gitmişti.

-''Nereye bakıyorsun?''

Sorumu duyunca ''Yiğidime.'' diye fısıldadı yeniden.

-''Burdan görünüyor mu ?''

CAN YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin