18. Bölüm

8.6K 427 8
                                    

İZEL TEKİN

Sabah gözlerimi araladığımda hissettiğim yorgunlukla yeniden uyumak istiyordum.Tekrar gözlerim kapanacakken,alarmın tiz sesi yeniden kulaklarıma doluşarak,kısık bir küfür bırakmama sebep olmuştu.

Uykumu alamamaktan nefret ediyordum!

Bugün yapmam gerekenler beynimin kuytu köşelerinden gün yüzüne çıkmaya başladığında bıkkınlıkla yatakta doğuldum ve duvarla bakışmaya başladım. Transım yaklaşık 10 dakika sürmüştü. Bugün öncelikle İrfan bey'i ziyaret edecektik.Ardından Gizem'in yanına gidip,olanları açıklığa kavuşturacaktım.

Ayaklanıp banyoya doğru yürümeye başladığımda,Tibet'in odasının kapısının açılma sesini duymuştum. Teklifimle birlikte dün akşam aramızda ateşkes imzalamış,birbirimize karşı daha anlayışlı olmaya karar vermiştik.

Bugün ateşkesimizin ilk günü sayılırdı.

Kısa bir duşun ardından üzerime açık renk bir kot pantolon ve askılı bir bluz giymiştim.Saçlarımı açık bırakarak,yüzüme nemlendiricimi sürdüm,deodarantımıda sıktığımda alt kata inmek için hazırdım.
Odadan çıktıktan sonra bakışlarım,Tibet'in odasının olduğu taraftaki kapıya kondu ve istemsiz bir yutkunma gerçekleşti.

Dün akşam ciddi bir karar almıştım kendi içimde.
Tibet'ten etkilenmeyecektim.
Onu sadece bir yol olarak görecektim.O,Senaya ulaşmamın kestirme yoluydu ve öylede kalmalıydı.Amacıma ulaştığımda,gönül rahatlığı ile onu ardımda bırakabilmeliydim.

Merdiven basamaklarını inerken derin bir soluk bıraktım.

-''Rahatsız mı oluyorsun yani?''

Kulaklarımı doldurup duraksamama sebep olan kadın sesiyle birlikte adım atmayı bırakmıştım ve konuşmalara dikkat kesilmiştim.

-''O buradayken buraya gelmeni istemiyorum Yağmur.''

-''Onu neden bu kadar umursuyorsun anlayamıyorum Tibet.Sana ihtiyacı olduğu için burada ve ben onu alakadar etmem.''

Kadının öfkeyle yükselen sesini duyduğumda istemsizce iki basamak geriledim.Şu anda arkamı dönüp gitmem gerekiyordu ama gidemedim.

Tibet'in kısık çıkmaya zorladığı sesini duymak için neredeyse nefes almayı bırakmıştım.

-''Bak Yağmur.'' dedikten sonra bıkkın bir nefes vermişti.''O kız babamın bana emaneti ve burada rahat etmesini istiyorum.O genç bir kız ve senin buraya gelip benimle birlikte olman..''

-''Sakın gerisini getirme.Metresin olduğumu sürekli yüzüme vurmandan bıktım usandım.Benim hakkımda böyle konuşma.Ben her önüne gelenle yatan o diğer fahişelerden değilim.Benim ilkim ve tekim sensin Tibet.Şimdi ufacık bir kız için bana böyle şeyler söylediğine inanamıyorum.''

Kadının kırgınlıkla ve öfkeyle yükselen sesi duvarlarda yankılanıp,evi inletirken avuçlarımı sıkıp beklemeye başlamıştım.

-''Seni diğerleriyle bir tutmuyorum Yağmur.Bunu sende biliyorsun kendini onlarla aynı kefeye koyma fakat bir daha buraya gelmeni istemiyorum.Seni bırakmayacağımı biliyorsun ama buraya artık gelme.''

Tibet'in son noktayı koyan bu sözleri ciddi bir sakinlikle söylenmiş ve keskin bir etki bırakmıştı. Aralarındaki tartışmanın asıl sebebinin ben olduğumu bilmenin verdiği sıkıntıyla bir nefes bırakıp basamakları tümüyle indim ve onlara doğru yürümeye başladım.Beni fark etmelerini sağlamak için hafifçe öksürdüm.

Genç kadının bakışları bana çevrildiğinde gördüğüm şeyle içime derin bir vicdan azabı yayıldı. Gözlerinden boşalan yaşlar yanaklarını ıslatmıştı ve ıslatmaya devam ediyordu. Bakışlarımı hemen onun suçlayıcı bakışlarından kaçırıp,Tibet'e çevirdiğimde yüzü ifadesizdi.

CAN YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin