Bölüm 24

9K 424 3
                                    

İZEL TEKİN

Karşımda sessizce oturan Tibet'in bakışları tabağında oyalanıyorken,çatalımla bir zeytini alıp ağzıma attım ve çiğnemeye başladım.

Tibet dün gece sızıp kaldıktan sonra bende odama çekilmiştim.Tüm gece yatakta dönüp durmuş,uykunun beni sarmalamasını beklemiştim.Beynimi meşgul eden düşünceler buna engel olmuş,uykuyu kovalayıp durmuştu.Sonucunda sabah aynaya baktığımda kızarmış,şimşiş gözlerle karşı karşıya kalmıştım.

Kapı zilinin sesi,ortamdaki sessizliği yarıp geçerken nefes alışverişim ve kalp atışlarım hızlanmıştı.Bakışlarımı tabağımdan,Tibet'e çevirdiğimde onunda bana baktığını gördüm.Dün geceden bu yana ilk kez gözlerime derince bakıyordu..Kalbimi titreten onca itiraftan sonra ilk kez..

Terleyen avuçlarımı istemsizce biraz daha sıkarken,rahatlayabilmek için derin bir nefes çektim içime.Doğrulduğumda Tibet'in bakışlarının sıkılmış avuçlarımda takılı kadığını hissettim.Ayaklandı ve ifadesiz bir yüzle yanıma doğru yürüdü.

-''Sakin ol.''

Sesiyle birlikte bir eli omuzumu cesaretlendirmek ister gibi okşadı.Kirpiklerimin altından bir bakış attım ona.

-''Bir sorun çıkmaz değil mi ?''

Bir eli,elimi kavrarken,beni mutfaktan çıkarmış salona yöneltmişti.Kadriye abla kapının önündeki genç kadını ve adamı içeriye davet ediyordu.

Gözlerim anında Senayı aradı.Adımlarımı hızlandırırken Tibet'in elimin üzerindeki eli,ayakta durmamı sağlayan en güçlü dayanaktı.

Genç kadın ve adam salona girip bize baktıklarında yüzüme tedirgin olmadığını umduğum bir gülüş kondurdum.

-''Hoşgeldiniz.'' dedi Tibet dümdüz bir sesle.

Bakışlarımı onlardan çekip,kapıdan girmekte olan Senaya çevirdiğimde içim kıpır kıpır oldu.Sena'nın merakla ve beklentiyle aralanmış kocaman mavi gözleri,gözlerime çattı..

Tibet'in elindeki elimi çektim ve ona doğru atılıp,kollarımı minicik bedenine doladım..

-''Yumoş böceğim..''

-''İzel ablam..''

Mis kokusunu solurken,İzel ablam diyen içli sesi kulaklarımı doldurdu.İçim eridi.Gözlerim doldu..Boğazımda bir yumru taht kurdu.

-''Evine hoşgeldin yumoşum.''

Bedenini sarmaladığım ellerimi biraz gevşeterek,yüzümü yüzüne çevirdim.Şaşkın bakışları ne olduğundan haberi olmadığını ifade ediyordu.Küçücük bedeni böyle bir karmaşanın içerisindeydi ve bu onun için ağır bir yüktü.Onu korumamın tek yolu bu yalanlarla kurulmuş dünyaya dahil olmasıydı.En acısıda buydu ya zaten.

-''Evim mi? '' diye fısıldadı sessizce.''Burada mı yaşıyorsun İzel abla.Ablam nerede?''

Meraklı sesine tebessüm edip,''Hepsini açıklayacağım sana.Ama sırayla yavaş yavaş tamam mı ?'' dedim.

Kafasını olumlu anlamda usulca sallarken,küçücük ellerini elimin arasına aldım ve onu Tibet'e yönelttim.

Bakışlarımı Tibet'e sapladığımda,ifadesiz bakışlarında yumuşayan bir şeylerle karşılaşmıştım.Gözleri Senanın üzerinde dolanırken,yüzünü şefkatli bir gülümseme sarmıştı.Sena'ya yanaşıp onun boyunun hizasına gelebilmek için dizlerinin üzerine çömeldi ve ona elini uzattı.

-''Hoş geldin küçük hanım.''

Onun oyun bozan sesiyle tüm duyularım uyuştu.Sena kendisine yanaşan Tibet'i gördüğünde kaşları sevinçle havalandı.

CAN YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin