İZEL TEKİN
Aradan geçen bir haftayla birlikte kurumdan ne gelen olmuştu ne de giden.Bu süre zarfında evde oturmaktan gerçekten sıkılmış,kendime yeni uğraşlar edinmeye başlamıştım.Tibet sabahları erkenden evden çıkıyor,akşam saatlerinde dönüyordu ve neredeyse tüm gün evde tek başıma kalıyordum.
Bazen evi köşe bucak temizliyor,bazen de internetten tariflerini bulduğum yemekleri yapmaya çalışıyordum.Evin boş kalmasını göze alamadığım için Gizem'in yanına gidemiyordum.Gizem ise iş çıkışlarında yanıma geliyordu.
Bir haftadır tam anlamıyla yeni evli bir gelin gibi hissediyordum kendimi.
Gergindim.
Mutsuzdum.
Sıkılmıştım.
Elimdeki şişi,attığım ilmekten tekrar geçirirken,ip yumağını kendime biraz daha yaklaştırdım.
Resmen örgü yapmaya başlamıştım!
Bugün tuhafiyeye giderek aldığım bordo renkli ipi,telefonumun ekranında görünen modele benzetmeye çalışırken neredeyse çığlığı basacaktım.
Üç kez şişi ters taraftan sokmuş,modeli bozmuştum.Sinirle elimdeki şişleri daha bir sıktım.
-''Ulan ben sizi kırmasını bilirdim de...inat ettim.''
Kendi kendime söylenirken,kapının kilidinin açılıp Tibet'in içeriye girerek,koltuğun kenarına yaslanıp beni izlediğinden habersizdim.
Şansımı tekrar denemek için ipi iyice elime doladım ve ilmek attım.Bu kezde ilmek çok bol olmuştu.
-''Bak kızım.'' diyerek şişleri göz hizama getirip,okşadım.''Siz bana itaat edin ki bende size iyi davranayım dimi ama.''
Ardından denememi tekrar etmeye başladım.''Olacaksın kızım.Aferin olacaksın işte.''
Uğraşlarım başarıyla sonuçlandığında bir sevinç nidasının benden kopup,evin duvarlarında yankılanmasına engel olamamıştım.
-''İşte bu kadar bee!!''
-''Helal olsun.''
Tibet'in gülmeyle karışık boğuk ve alaylı sesi yerimde şaşkınca diklenmeme sebep olmuştu.
-''S-Sen.'' diye bağırdım.''Ne zaman geldin?''
Bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde,yamuk gülüşü kalp atışlarımı süratlendirdi.
-''Yaklaşık beş dakikadır seni izliyorum küçük.''
Hafifçe kızararak ''Yaa..'' diye fısıldadım.
Şiş kankilerimle olan tüm sohbetimizi dinlemişti yani!
-''Bayağı uğraştırmışlar seni belli.'' derken yanıma doğru yürüyor,kafasıyla yere serilmiş ip yumaklarına bakıyordu.
Sinirlenip,kafamla sektirdiğim ve halının üzerine yayılan yumaklara!
-''Uğraştırdılar ama benim elimden kaçmaz.'' dedim gülerken.
Yanıma oturduğunda huzur veren kokusu burun deliklerime doluşmuştu.Ve o an bir şey farketmiştim.
O evde yokken onu özlüyordum.
Ona gerçekten alışmıştım.Alışmaya devam ediyordum.
Kokusu kaskatı olmama yetmezmiş gibi başını bana iyice yanaştırmış,telefonun ekranındaki modeli görmeye çalışıyordu.
Nefes almayı bıraktım.
-''Bunu..'' derken telefondaki modelden bahsettiğini biliyordum.''Kaç senede bitirebilirsin?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN YARIM
किशोर उपन्यासEllerimle çenesini usulca avuçladım güzel yüzlü adamın.Anlatacağı şeylerden öylesine çok ürküyordu ki benim de ona sırtımı döneceğimi sanıyordu ama görmediği şey bana ne yaşatırsa yaşatsın onu ardımda bırakamadığımdı.Aksine onun yüzünden kendimi bil...