TEK HAYAL

TEK HAYAL ~8.Bölüm~

~8.Bölüm~

Pink- Try

"Ki her şey iyi gidiyordu."

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

    Onlar aşk dolu anlarını yaşarken, Micheal kulağıma doğru fısıldadı.

"Bence bunları yalnız bırakmalıyız."

"Ne yazık ki haklısın."

Beraber terastan indik. Asansöre binip 12 katı indik.  Bodrum katı.  Bar. Tam benlik! Micheal iki viski söyledi. Sesini hafifçe yükseltip konuşmaya başladı.

" Senle konuşmam lazım. "

"Konuş."

"Babam. Çok hasta."

Gözünden bi damla yaş düştü.  Dylan Lauge. Mr. Lauge. Güçlü ve sert adam. Viskilerimiz geldi. Ikimizde tek seferde bitirdik.

"Şşş tamam. Ne oldu, ne hastası?"

"Kanser. Mide kanseri.  Yemek yiyemiyor. Sürekli kusuyor. Ve en kötüsü.  Yüksek seviyede. Iyileşme şansı yok."

"Gel yukarı çıkalım. Orda anlatırsın."

Viskilerin parasını fazlasıyle barmene attı. Yukarı  çıktık.  Onun odasına girdik. Telefonumu elime aldım ve şarkı açtım.  Mistake. Onu rahatlatan tek şarkı. Cekedini çıkarıp kendini yatağa attı.  Bende yanına oturdum. Kafasını dizime koydu. Ağlaması şiddetlendi.

"Ben hiç onun gülümsediğini görmedim. O hep güçlü ve sert adam oldu. Beni sevdiğini biliyorum ama bana hiç sarılmadı, bana hiç gülümsemedi. Ben hiç babamla dertleşemedim, hiç kızlar hakkında tavsiye almadım. Ne bildiysem kendim öğrendim. Anneme   'Neden babam benle ilgilenmiyor?' diye sorduğum da hep aynı cevabı aldım.  'Baban çok yoğun tatlım. İşi ile ilgileniyor.' S.kerim ben böyle işi. Şimdi ölecek.  Ve benim babamla ilgili hiç bir anım yok! Hiç bi doğum günümde babam yanımda değildi. İş seyahati! O seyahatlerin canı cehenneme! Benim hayatım boyunca tek istediğim babamla mutlu olmaktı, o da olmadı işte."

         Ağlaması sakinledi. Dudaklarımı yalayıp şarkıyı mırıldanmaya başladım.

Think you made your greatest mistake

Hayatındaki en büyük hatayı yaptığını düşün

I'm not gonna call this a break

Ben aramayacağım bu bir ayrılık

Think you really blew it this time

Bu sefer gerçekten suçlu olduğunu düşün

Think you could walk on such a bad lie

Çok kötü bir yalanın üstünde yürüdüğünü düşün

Won't be taking the midnight calls

Geceyarısı konuşmalarını istemiyorum

Ignoring the rocks you throw at my wall

Duvarıma atılan tasları yok sayacağım

I see it written in your face

Bunu yüzünde yazılı görebiliyorum

You know you made it

Biliyordun bunu sen yaptın

Your greatest mistake

Senin en büyük hatan

Yüzüne baktığımda uyuduğunu gördüm.  Telefonumu kapatıp kalktım.  Onu örtüp odadan çıktım. Kendi odama gelince hızla makyajımı sildim. Üstümde ki elbise ve topuklu ayakkabılardan kurtulunca siyah eşofman şortumu ve siyah yüzücü atletimi giydim. Uzun sarı saçlarımı lastik toka yardımıyla topuz yapıp rahat yatağa kuruldum.

      İnsanlar,  kendilerini kapatıyorlar ve  kimseye içlerini dökmüyor, dökemiyorlar ama aslında b.ka bakmış durumdalar. 

   Bölüm hiç beklemediğiniz şekilde geldi, biliyorum :D Ben yazarken ağladım bunu diyebilirim :D İkinci bölümde bi sorun var, bilgisayara geçince düzelteceğim haberiniz olsun :D Vot ittiyoyum. Bebekçe konuşuyorum bak değerinizi bilin :D Ben mobilden yazıyorum bölümler kısa oluyor, özür dilerim :( Her neyse hafta sonu yeni bölüm gelir x