TEK HAYAL

TEK HAYAL ~18. Bölüm~

18. Bölüm

Daisy Anlatıyor

    Gözlerimi kırpıştırıp uyumamı engelledim. Tüm gece Austin tekrar ağlamaya başlar diye uyumamıştım. Anlattıkları ve ağlaması beni çok etkilemişti.  Demek annesi ölmüştü.  Ve o günden beri o ağlamamıştı. Ama ben? Ben onu ağlatmıştım. Suçluluk duygusu beni sarmıştı.  Acaba ona acımı çektiriyorum? Ama dün akşam onu bırakmamamı söyledi.  Ortada kalmaktan nefret ediyorum!

        Çalan telefonum ile komedinin üzerinde bulunan telefonumu uzanarak aldım. Ellie.

"Nerdesin sen!"

"Austin' in evindeyim. "

"Neden ordasın pekala! "

"İnan, bende hatırlamıyorum. Micheal' e sor. "

"Uyuyor o salak. "

"Tamam. Bir iki saate gelirim.  Siz kahvaltınızı yapın."

"Tamam."

         Telefonu kapatıp tekrar komidine bıraktım.  O sırada Austin uyandı.  Yüzümde iki tane kızarıklık vardı. Bunları kim yaptı ki?

"Bebeğim. "

"Sevgilim. "

"Sen uyudun mu? "

    Zor zamanlarda tek çıkış yalandır.

"Evet."

"Hayır.  Uyumadın. Yalan söyleyemiyorsun. Sen şimdi uyuyorsun bende kahvaltı hazırlıyorum. "

      Başımı sallamakla yetindim. Gözlerim kapanırken alnıma minik bi öpücük kondurdu ve mırıldandı.

"Seni seviyorum, meleğim."

***********

"Prenses, uyan hadi. "

      Homurdanıp yataktan kalktım.

"Imm, banyo olabilir miyim? "

"Tabii ki prenses. Kıyafetlerin her zaman ki yerinde. "

     O odadan çıkarken, bende duşa girdim. Kendi şampuanım olmadığı için, Austin'in tarçınlı şampuanını kullandım. Odaya girdiğimde, Austin'in dolabından beyaz elbisemi, beyaz bileksiz Converse'lerimi ve kot ceketimi giydim. Saçlarımı Austin'in tarağı ile tarayıp salık bıraktım. Minik adımlarla aşağı indiğimde Micheal ve Austin oturma odasındalardı ve ciddi ciddi konuşuyorlardı. Merdivenlerde gizlenip onları dinlemeye başladım. 

"Sana kısaca anlatmak istediğimi senin abin ve Daisy'nin abisi düşman. Çok dikkatli olmalısınız."

"Ailelerimiz bilmiyor sonuçta. Bir tehlike yok."

"Dün akşam yanlışlıkla ağzımdan kaçırdım."

   Austin hiddetle ayağa kalktı ve duvara doğru gitti.

"Nasıl ya nasıl! Kahretsin!"

    Duvara attığı yumruk ile korktum. Attığı yumruk ile Micheal'de ayağa kalktı. 

"Joe her an Amerika'ya gelebilir. Dikkatli olmalısınız. Bi zarar vermez ama sizi ayırmak için elinden geleni ardına koymaz. Hatta babasını ikna edip onu Julliard'tan alıp Londra Üniversitesi'ne bile getirtir. Ki bu Daisy'i yıkar. Çünkü ben Daisy'i doğduğuman beri tanıyorum. Ve onun tek hayali Julliard'tan mevzun olmak. İşte bu yüzden dikkatli olmalısınız."

      Duyduklarım ile merdivne çöküp ağlamaya başladım. Sessizce ağlamaya çalışırken ağzımdan güçlü hıçkırıklar çıkmaya başladı. Benim hıçkırık seslerim ile Austin ile Micheal merdivenlere geldi. İkisi de bi yanıma geçti. Austin kafamı göğsüne yaslarken, Micheal ellerimle oynamaya başladı.