~3.Bölüm~
The Pretty Reckless- Make Me Wanna Die ile okuyun :)
"Benim için gelsede bu olmayacak. Bitti."
"Ama-"
Finn'in sözünü kestim.
"Hayır dedim! Gidin bana çikolatalı süt alın!"
"Bana da sevgilim."
"Tamam.Tamam aşkım."
Finn ve Micheal gitti, bizde Ellie ile dedikodumuza başladık.
"Senin için geliyor!"
"Gelirse gelsin! Ben onu sevmiyorum!"
"Farkında mısın ama altı hafta sonra lise balosu var! Ve sen benim salak arkadaşım yalnızsın!"
"Yalnız ve mutlu! Boş ver!"
"Daisy McDobila lise hayatı boyunca en renkli olan kız yalnız!"
"Yalnız olarak mutluyum! Finn geliyor sus!" Finn geldi ve sütlerimizi uzattı. Bende ona parasını verdim. Tabi Ellie sevgilisi olduğu için ondan para almak yok!
Yani düşünüyorum da o kıvırcığı bir daha görebilme ihtimalim yok! Ama Ed ile tekrar çıkmak istemiyorum. Onla güzel bi ilişkimiz vardı ama bitti. Onu artık sevmiyorum. Kapa artık çeneni Daisy! Tek hedefin, tek hayalin Juilliar! O okulu kazan orda sevgili bulursun!
****
My love
Aşkım
Will burn up in the light
Işıkta yanacak
And everytime I look inside your eyes
Ve ne zaman gozlerine baksam
(I'm burning in the light)
( Işıkta yanıyorum )
Look inside your eyes
Gözlerine baktığımda
(I'm burning in the light)
( Işıkta yanıyorum )
Look inside your eyes
Gözlerine baktığımda
You make me wanna die
Ölmek istememe neden oluyorsun
Kendimi yere atıp soluklandım. Eğer Juilliard'a girmek istiyorsam muhteşem dans gösterisi yapmam lazım ve benim şarkım Make Me Wanna Die. Güzel bi gösteri hazırladım ama pratik yapıyorum işte. Ayağa kalktım ve mutfağa doğru ilerledim. Buzdolabından portakal suyunu alıp bardağa boşalttım. Oturma odasına geçip televizyonu açtım. Ellen'da Rihanna vardı. Can sıkıntısından patlamamak için izlemeye koyuldum.
Programın son kısımlarına geldiğim için bi kaç sesli küfür ettim. Başka bir program ararken annem yanıma geldi.
"Hadi alışverişe çıkıyoruz."
"Canım annemm!"
Ayağa kalkıp odama koşturdum. Kot pantolonumu ve üstünde 'nothing but love (sadece aşk)' yazan nar çiçeği renginde ki tişörtü giydim. Aynı renk converse ayakkabılarımı giyip saçımı salaş topuz yapıp annemin yanına ilerledim.
***
Yeni aldığım beyaz elbiseye baktım ve dudaklarımı büklüm. Elbise güzeldi ama bu elbiseyi annem ne için aldı biliyor musunuz? Babamın iş arkadaşının oğlunun düğününde anne ile babasının küçük kızı rolünü almam için. Ha bu arada babam ben dershanede iken döndü. Her neyse, elbise tek kol ve çiçeklerden oluşuyor. Sırtı kolun parçası ile devam ediyor. Yani bi sırt dekoltesi var.
Annem hazırlanmam gerektiği ile ilgili bağırınca hazırlanmaya başladım. Elbisemin altına beyaz platform topukluları giydim. Saçımı düzleştirdim ve şeftali rengi parlatıcı sürdüm. Son olarak rimelimi çektim ve çantamı alıp aşağıya indim.
***
Evet şu an düğün törenindeyiz. Babam herkese selam veriyor ve bende gülümsemek zorunda kalıyorum. Evet yanımızdan yeni bi aile geçiyor. Ben yine selamlamaya hazırlanırken babam onları selamlamadı. Dur bi dakika! Bu benim kıvırcık değil mi?!
Bölüm geç geldi. Diyebileceğim bi şey yok. Eğer bilgisayara geçersek multimedyaya Daisy, Ellie, Finn ve Michael'in resimlerini atacağım. Her neyse bye x
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK HAYAL
FanfictionTek bir hayal. Yedi yaşından beri başka hiç bir düşünce yok aklında. Julliard Üniversitesi. Julliard Üniversitesi'ni kazanıp oradan mevzun olmak. Kazanmak kolay ama mevzun olmak? Yaşayacaklarına karşı güçlü olması gereken bi kız var karşınızda. Ama...