Yokluğun bana ne getirdi, ne götürdü.
Yazacağım birkaç parça, bir şiir, bir tütün.
Şimdi acı yerine seni düşünüyorum.
Abartma sandığın kadar ölmüyorum..
Gidiyorum geliyorum seni arıyorum kayboluyosun.
Sahilin kıyıya ne vurdu? birkaç yosun.
Özlerken uçurumdan aşağı düşüyorum.
Abartma sandığın kadar ölmüyorum.
Geceleri karanlık.. gündüz desen, deme sen.
Gitmeyi öğrenmişsin bi de dönmeyi denesen?
İçim çığlık çığlığa, duman duman alev alıyorum.
Abartma sandığın kadar ölmüyorum.
Deniz kayalara çarparken girme güneşle arama.
Tam şu an da bir şeyi açıklamak istiyorum.
Yıllarca parçalara bölündüm saklamaktan.
Abartma sandığın kadar ölmüyorum.
Bir de sen vardın içimdeki senden de beter.
Üzülüyor musun benim kadar, ki mutlaka geçer.
Bitmez dediğimizin sonuna geldik bu da biter, biliyorum.
Abartma sandığın kadar ölmüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abartma Sandığın Kadar Ölmüyorum
PoetryÖlüm dile kolaysa; ne zoru ne iki hece? Acılara merhem gibi sürülen şiirlere, Belki sükuta sitem, Belki sevgilere. Ben, satırlara el diyorum. Onlar benim kollarım, ayaklarım, başım, Ve o şiirler benim kalbim. Eğer anlaşılan bir cümleyse, yazılan, ...