YOLCU

8 1 0
                                    

Üzülürüm lâkin,
Gidişine değil yolcu edemeyişime.
Uğurlayamadığım bu yol uzun gelir.
Bahar gitmiş, yapraklar küçülmüş döküldüğü yerde.
Kim bilir yeniden can bulur sevmeler?
Hatta sen bile öğrenirsin belki de.
Yaşadığım bu yer sen dolu,
Şehir içime kar düşürmüş;
İçimde bir ufak buğu.
Sanıyor musun ki yollar kısalır.
Pişmanlık düşer yakamızdan bir gün.
Hem bu kadar acı nereye kadardır?
Senin bittiğin gibi bir gece de,
Ertesi gün.
Yaşamaya çalıştığım o gün.
Sen yoktun.
Yıldızlar yoktu,
Hatta ay bile gitmişti.
Sen olmayınca ışıkta fayda etmiyor demekki.
Gittiğin gibi.
Senin sana ait tüm güzelliklerin,
Karışmışken içime,
Ne desem, nasıl anlatsam şimdi?
Ne diyeyim; keşke gitmeseydin.
Yalnız bırakıp beni bu şehirde,
Ama çıkarma aklından,
Gidişine değil,
Yolcu edemeyişime.

Üzülürüm ya da,
Sahil kenarına oturmuş görürsem seni,
Başını ellerinin arasına alıp,
Sevdadan boğulduğunu görürsem.
Hatta daha fenası olur,
Yıkılırım onu seversen.
Beraber denizi seyretmek nedir?
El ele tutuşupta gökyüzüne bakmak mesela.
Onu düşünmen ağır geliyor bana.
Bir yük gibi binmiş sırtıma.
Zannederim dayanacak takatim kalmadı.
Üşürken soğuk kış gecelerinde,
Hatta sıcak bir yemek bile ısıtmıyor içimi.
Varsayımlar çoğalıyor, yolun uzadıkça.
Bana uzak kalıp ona yakınlaştığında;
Artık ısıtmaz kor bir ateş içimi.
Ne birini sevebilir, ne bir mavilik isterim.
Artık ölümüm senin elinden.
Artık veda eder bize gelincik.
Bu evren, ağaçlar bırakır yeşili.
Ne birini sevebilir, ne de bir mavilik isterim.
Günü gelmiş gitmenin.
Her şeyin bir vakti varmış ya şu siyahları büyük dünyada..
Zaman durmuş vakti gelmişse veda etmenin,
Artık sevemem hiç kimseyi.
Sevemem ne de bir maviliği.

Abartma Sandığın Kadar Ölmüyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin