HAZAN

6 1 0
                                    

Şarkı açıktı.
Gözleri kapalı, yanı başına koymuş teybi.
İçeri girdim.
Yahu senin gözlerindeki yaş hâla sımsıcaktı, nasıl uyuyor taklidi yapabilirdin?
Nasıl bir acıydı seninki?
Gözlerin kapalı, gönlün açık, yaraların derindi.
Sen melek gibiydin.
O gün sanki acıları sevmiş gibiydin.
Uykusunda mı ağlıyordu sizce?
Sen bayan hazan:
Sen ne dertlisin!
Seni sevmek bile dertti.
Geçen gün otobüste elinin üzerine biri bastırmıştı.
Hızlıca çektin elini.
Oynamadı mimiklerin bile.
Canın yandı kim bilir?
Kimse bilemezdi, hiç kimse!
Sen hazan hanfendisi:
Sen ne dertlisin böyle.
Gözlerin değişmiyor.
Bakışların..
Hüznün değişiyor da, yüzün hep aynı.
Seni tanımayı çok isterdim.
Ölümün, kalımın.
Sen ki bir bulutun yağmuru düşürdüğü gibi ağlarken,
Gözyaşların bir asra bedel sanırım.
Seni tanımak isterdim hazanım.
Sen baharım, sen sarı yapraklım.
Bir gece vakti gelip kapını çalmış aşk.
Buyur etmişsin demek ki yıllar önce.
Oysa sen bir dost için yerle yeksan olan,
Seni bir çiçeğin solması bile ağlatırken,
Ben dokunamazdım sana.
Kıyamazdım tek bir laf bile etmeye.
Bayan hassas!
Seni bu hale kim getirdi?
Seni kimler alıp götürdü hazana?
Bir rüzgar savurup götürebilir uzaklara.
Bu kadar hassas olma.
Ve ben seni tanımak isterdim.
Ben kendimi bildim bileli,
Seni de bilmeyi isterdim.
Ne olur ağlama.
Çünkü kurur dalları ağaçların.
Çünkü dalgalar çekiliverir sahil kenarından.
Çünkü odanın duvarları yıkılır bir yandan,
Sen ağlayınca, bayan hazan!

Abartma Sandığın Kadar Ölmüyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin