Bölüm 1- İntikam

163 13 48
                                    

        Mira'nın doğum günüydü o gün. Liseye için sınava girecekti. En yakın üç arkadaşını çağırmıştı. Büşra, Gülsüm, Lara. Onlar dört silahşörlerdi. Aslında hepsinin hoşlandığı bir çocuk varken, Mira onlarla sadece sohbet ederdi. İzlediği diziler uyuşursa, bu sefer başlardı onun hakkında muhabbet etmeye. Bir defasında, bir çocukla çok iyi anlaşmışlardı. Adı Seha'ydı. Adından tutun da, her şey dikkatini çekmişti Mira'nın. Seha ona açılmaya çalıştığında, küfrü yemişti. Mira kötü bir insan değildi.
       Sadece normal değildi. Gerçi kime göre normallikse bu??
       Kapının çalındığını duyunca elinde tuttuğu baharatlı cipsi bir kenara bırakıp, en sevdiği the 100 dizisinden uzaklaştı. Oflaya oflaya kapıya bakmaya gitti.
      'Kesin kızlardan biridir.' diye düşünürken, karşısında Seha'yı bulunca şok oldu. Hemen kapının eşiğini atlayıp terliğinin tekini çıkarıp eline aldı,
   "Sen ölmek mi istiyorsun?!"
  "Seni seviyorum Mira. O güzel gözlerinden bana aşk akması lazım. Dudaklarından ise 'seni seviyorum Seha,' lafları.."
   O sırada kafasına yedi terliği Seha.
   "Benim anam babam evde, sen burda duruyorsun! Böyle dudak falan derken iyi hatırlattın, ağabeyimi çağırayım da o güzel dudağını patlatsın."

  Seha, Mira'nın elinden kurtulmaya çabalarken karşısında Büşra'yı gördü.
    Büşra, Mira'ya kaş göz yaptıktan sonra durumu anladı.
    "Seha gelsene bir buraya."
    Seha yavaşça kıza yaklaştı. Artık korkuyordu bunların çetesinden.
    "Seni döverim çocuk," diyip 3 numaralı bakışını attı. "Hadi başka kapıya."

   Seha uzaklaşırken Büşra ve Mira gülümseyerek birbirlerine selam verdiler. Büşra evden içeriye daldı.  Mira'nın ağabeylerine asker selamı verip yanlarında durdu. Game of Thrones izliyorlardı.

   "Kesin ölecek!!" diye heyecanlı bir biçimde bağırdı Büşra. "Aa canlandı." Büşra dudağını büzmüştü. "Yine öldü ya," En sonunda, "Neyse gençler, bizim bir parti yapmamız lazım. Hadi görüşürüz.." 

Mira'nın ondan 2 yaş büyük ağabeyi, Tunç, Büşra'ya aşıktı. Tabii, Büşra hep Tunç'un hareketlerini kardeşi gibi saymıştı.

   "Büşra? Ben bir şey söyleyeceğim."
   "Tamam o zaman, söyle kanka."
   "Kanka demesen?"
   "Hiii!!" İçeri giren Lara çok heyecanlanmıştı. Gülsüm'ü dürterek, "Bak şimdi benimle çıkar mısın, diyecek!!" diye fısıldadı.
    "Benimle çıkar mısın Büşra?"
    "Hayır! Yani, ben öyle şeylere gelemem. Aşk falan boşver sen o işleri. Eğer en yakın arkadaşımın kardeşi olmasaydın, çoktan tokatı yemiştin, ona göre.."
      "BEN İLİŞKİ DOKTORUYUM YA! HER ŞEYİ BİLİYORUM." diyen Lara salına salına Tunç'un ikizi Mert'in yanına geldi.
       "Ben ilişki kurmaya karşı değilim, Mert."
  Mert kafasını diziden kaldırdı, dedi ki, "Emilia Clarke kadar güzel olsan belki düşünürdüm."
        "O zaten o kadar güzel! Senin beynin geride kalmış." diye seslenen Mira ağabeyinin koluna vurdu. Gözleri dolmuş olan Lara'nın elinden tutup hep birlikte odaya geçtiler.
         Gülsüm'ün kedileri odayı mahvetmişti. Tek yer salon kalmıştı. Ama salondan 4 tane erkeği çıkarmak  çok zor olurdu. O yüzden kedilerden çok korkan ikizlerin üstüne kedi salmaları gerekiyordu!
      Planı yaptılar, kedilerin mamasını salona gizlice girip koltuğun ilerisine fırlattılar. Gülsüm tam emin olamadı kedilerin mama için koşacağına, o yüzden en sevdiği yumaklarını da yuvarladı yerden.
    Kedileri saldılar ve başladılar koşmaya.  İlk farkeden Tunç oldu. Tunç'un çığlığına Mert bağırmaya başladı. İkisi de koşa koşa odadan kaçtılar. 
       "Of be bunlar da kız gibi!" Fuat ve Mustafa bilgisayarı alıp odadan çıktılar. Çıkarlarken Büşra omuz attı, "Kız gibi olan sizsiniz."

 Kardeşler Birbirlerini Korurlar! (KİTAP OLDU!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin