KOŞUNNNNNNN OLAYLAR VAR Kİ HEMDE NE OLAYLAR :)
Bölüm sonunda yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın lütfen :)
Bölümü kontrol etmeden yüklüyorum bir aksilik varsa şimdiden affola... Keyifli okumalar.
Bir süre yatakta vakit geçirdikten sonra kalkmış ve açlıktan guruldayan midelerimizi yemekle doyurmuştuk. Doyan karnımızın verdiği ağırlıkla koltukta uzanırken, bir taraftan Defne'nin saçlarını okşuyor bir taraftan da yarım saattir televizyonda dönen filme odaklanmaya çalışıyordum.
O yanımdayken hiçbir şeyin o kadar da önemi yoktu. Defne merakla filmi seyrederken ben onu izlemekten keyif alıyordum.
''İşlemleri bir an evvel başlatmalıyız'' diyerek sessizce konuştum. Dizlerimin üzerindeki başı televizyondan ayrılıp gözlerini bana çevirirken ''Ondan daha önemli bir sorunumuz var'' diyerek konuştu.
''Neymiş o?''
Bu zamana kadar yaşadığımız hiç sorunu kolay atlatamamıştık üstelik şimdi mutluluğa bu kadar yaklaşmışken yeni sorun istemiyordum artık.
''Annemleri bu kadar kısa sürede evlilik gibi bir konuda ikna etmek zor olacak''
Sıkıntılı ifadesi ile yerinden kalkarken saçlarını yalandan arkasında toparladı ve iyice sokuldu.
''Hele ki kış düğününe annem hayatta ikna olmayacaktır''
Kokusunu içime çekerken ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. Buz tutan bir kalp yeniden canlanmış ve ondan hayat bulmuştu.
''Eminim bize anlayış göstereceklerdir''
Defne'nin alayla kıvrılan dudakları gibi gözleri de hafifçe kısıldı.
''Sanmıyorum... En azından yazı bekleyemez miyiz?''
Kaşlarım çatılırken hemen itiraz ederek ''Olmaz! Daha fazla ayrı kalmak istemiyorum senden'' diyerek son noktayı koymuştum.
İçine düştüğü sıkıntılı hal gözlerini uzaklara daldırırken çenesini kavrayıp dikkatini çektim.
''Bu kadar endişelenme... Birlikte konuşuruz ailenle. Önümüzde ki hafta sonu yanlarına gider rızalarını alırız''
Dudakları bu sefer sevinçle kıvrılırken yerinden hafifçe doğrulup ellerini boynuma dolamıştı.
''Seni çok seviyorum''
Fısıldadığı cümleler boynumu kavururken, dudakları arasından dökülen sözcükler asıl bende daha fazlasını içeriyordu. Bir anlatabilsem ya da kalbimi alıp avuçları arasına koyup gösterebilsem onu ne denli sevdiğimi anlardı belki de.Geri çekildiğinde başını omzuma yaslayarak yine sessizliğine gömülmüştü. Aklından neler geçirdiğini tahmin edemesem de işleri hızlı tutmak ve yürütmek benim işimdi şu saatten sonra. Aksi halde Defne'ye kalsak değişmeye başlayan ruh hali ile düğün gerçektende yaza kalabilirdi.
''Nasıl bir düğün hayal ediyorsun?''
Omuzları hafifçe yukarı kalkıp inerken ''Bilmem'' dedi. ''Bunu hiç hayal etmemiştim... Yani hastayken, ölümün pençesine her gün daha fazla yaklaşıp düğünümü hayal etmek aklıma hiç gelmemişti''
Saçlarının arasına bir öpücük bırakıp başımı yasladım.
''O halde şimdi bir fırsatın var''
Alıp verdiği derin bir nefes sonrasında ''kır düğünü olabilirdi... Fakat kış mevsimini düşünürsek bunun olamayacağı açık'' derken sesi dümdüzdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN ONA AŞIKSIN 2- SIYAH
General FictionUmudun tükenişi yüze çarpar ya rüzgar misali Kalp kırığı cam kesiği gibi acıtır canı Deniz dalgalanır, fırtına kopar Savrulursun o lodosun içinde Yeniden yeşermek kolay değil Dal kırıldığında kökten medet bekleme... 04.07.2016 tarihinde yazılmaya...