TTSK:21

18.4K 585 35
                                    


Gülşah'ın dönüşü her şeyi alt üst edecekti belki beklide tam tersi olacak bir düzen getirecekti bu karmaşık öyküye.
O depoda Ester'i kurtardıktan sonra otel odasına dönmüş camdan dışarı simsiyah gökyüzünü ve meşale gibi parlayan aya odaklanmış izliyordu.
'Sen üzülme bebeğim annen sana, tamamen gitmeden önce son bir iyilik daha yapacak' dedi boş odada kendi kendisiyle konuşuyordu.
Başı dönünce sendeleyerek geri geri adım atıp koltuğa tutundu. Suratında beliren soluk gülümsemeyle birlikte zorlukla koltuğa oturarak yıllardır yaptığı şeyi yaptı gözleri yumup Aşık olduğu o adamı hayal etti.
Ne de çok özlemişti onu. Keşke burada olsa ve ona sarılsa kulağına ona taktığı lakaplarla fısıldayıp yumuşakça öpse onu. Kalbi derin özlemle acıyınca daha fazla tutamadığı gözyaşlarını akıttı.
Yıllar onu duyarlı duygusal bir kadına çevirmişti. Gençliğini özledi âşıklarını ve entrikaları. Özellikle annesi olan o kadını alt etmenin verdiği zevki.
Bir zamanların kötü kadını şimdi kızı için ölümü geciktiren şefkatli anne rolündeydi. O annesi gibi olmayacaktı hayır. Kızını daima koruyup kollayacaktı.
Artık Şeytanın sözlerine kulağını tıkamış kurduğu ortaklığı intikamını aldıktan sonra bitirmişti. Masalı Şövalyesinin ölümüyle son bulmuştu. Bir masalda iyi yürekli beyaz atlı bir prens olmazsa o masal masal olmazdı ki. Hep kötülerin olduğu masalı kim okumak isterdi ki? İşte böyle bir şeye dönüşünce Gülşah kendi masalını bitirmiş başkahramanlıktan yan karakter olduğu bu masala geçmişti.
Ah bir de kurnazlığı kızına da geçseydi keşke babasına benzemektense biraz da kendisine benzeseydi keşke o zaman bu durumda olmazdı. Kızının aynı Azat gibi bir karakteri kendisi gibi görünüşü olduğunu anladığı gün yaşadığı ruh halini anlatacak kelime bulamıyordu. Hem çok sevinmek hem de çok üzülmek işte kendisi o an bu iki duyguyu aynı anda yaşamıştı.
Telefonu eline aldı. Bu oyun bitmeliydi. Macnair'in ne yapmaya çalıştığını pekala anlamıştı. Lakin Gülşah bu oyuna gelmeyecek fırtına çıkmadan da düzeni getirecekti. Tabi o aptal kızına Matt'e aşık olduğunu gösterdikten sonra.
Bu yan masalda böylelikle son bulacaktı. Telefon üçüncü çalışında açıldı. Macnair'in çoşkulu sesi duyuldu.
'Vayyyyy beni arar mıydın sen özledin bizi?' diye iğrenç bir şekilde giriş yapmıştı.
Gülşah homurdanarak iğneleyici cevabını geciktirmedi. 'Seni, senin ve geç kalkan erkekliğin için aramadım Lup. Uyarmak için aradım, seni çıkarmaya çalıştığın kaosta boğmadan önce elinde ki çomakla suları bulandırmayı bırak!'
Tehdidi yaşlı kutru güldürmeye yetmişti sadece. 'Gel bebeğim beni terk etmenin intikamı bu eh boşuna intikam soğuk yenen yemektir demiyorlar değil mi? Bir gece sadece bir gece beraber oldun diye benimle, dokuz yıldır piçine bakıyorum!'
Telefonda yükselen sesle Gülşah'ın içinden gelen adamın erkekliğini ayakkabısının altında ezme isteği daha da çok artıyordu.

'Kızımı oğluna kurbanlık koyun gibi sunasın diye mi emanet ettim sana! Hem senden ne istediğini sordum ve sende sadece bir gece demiştin Macnair! Bir gece!'
Macnair elinde ki telefonu sıkarken uzaktan uzağa da Azat'ı izliyordu. Artık gereğinden fazla sarhoş olan adamın haline gülerek elinde ki son kozu kullandı.
'O gece bana aşık olmadığına pişman olacaksın Gülşah! Tıpkı Azat'ın beni tanıdığına pişman olacağı gibi!' Telefonu bir hışımla kapatırken kafasında ki tilkiler oradan oraya koşuşmaya başlamıştı bile. Ne ulaşılmaz kadın Gülşah'ın aşkını istiyordu ne de intikam. Macnair artık Marry'sine kavuşmanın hayaliyle yanıp tutuşuyordu. sonuna kadar kötü adamı oynamalıydı ki herkes iyi gözüksün hatalar kaybolsun ve suçlayacak adamı lanetle anarken beraber olabilsin hayatın getirisine gülerken kötülerin her daim iyi insan olduğunu göstermek için kötü olmak zorunda kaldığını düşündü. kimse birini suçlamaz sa herkes kötü kalırdı bu romanda çünkü herkes kirlenmişti. Kimse doğduğu kadar masum değildi.
Azat'ı odasına taşıdıktan sonra adamını aradı. Gerekli talimatları verdikten sonra oyundaki hamlelerini izlemeye başladı.
Gülşah sadece kendisinin olabileceği kadar çok zeki bir kadındı. Bu satranç oyununda gerçek bir rakip!
***

Aletta tekrar bağlı halde karanlık bir depoda bulunca kendisini bu anı dejavu olmuş gibi hissetti. Şimdi tek eksiği bir sesti. Ve onu da almıştı. Farelerin çıkardığı o sesleri duydukça tiksiniyor hiç ayılmamayı yeğliyordu.
Neden tam şuanda Matthew! Diye çığlık atmak ondan yardım istemek geçiyordu aklından? Lanet adam ondan hiç vazgeçmiyordu galiba bu yüzden er ya da geç Matt gelecek ve onu kurtaracaktı.
Matt hakkında düşünmeyi sürekli ertelerken bu depoda durmuş korkmamak adına sadece o adamı getiriyordu aklına. İlk başta o soğuk gri gözlerini geniş omuzlarını özlemişti. Sandal ağacı kokan sıcacık bedenine sığınarak uyumayı dahası Matthew'in homurtuları bitmek tükenmek bilmeyen emirlerini özledi.
'Lanet adamla ne kadar ayrı kalmışlardı da böyle aynı yatakta yazmayı düşler olmuştu?'
Saçmaladığının farkında olmak ister gibi başını iki yana sallarken kapının açılma sesini duydu. Şimdi acaba onu kimler kaçırmıştı?
Aletta bu gibi düşüncelerle dolup taşarken Gülşah son kozlarını oynamıştı. Macnair'den gelen mesajla söylenen yerin bir tuzaktan ibaret olduğunu bildiği halde Matthew'e verdi. 
Aptal adam kızını kendisinin kurtarmaya gideceğini sanıyorsa çok yanılıyordu kurduğu tuzağa kendi oğlu düşecekti. Onun bilmediği tek şeyse bu tuzağa Azat'ında çoktan çekildiğiydi.
***
Planlar planlar ve planlar... Hayat bütünüyle bunlardan ibaret değildir ama sanki bunun hesabını sormak istercesine ilmeklerini sıralar insanın boğazına.
Matt aldığı adrese adamlarıyla birlikte gitmek için evden çıktığında Elizabeth ise çokton ester'e ihale rakamını ulaştırmış parasını almıştı . Şimdi tek yapması gereken parayı teslim etmekti. Çocuğunu kurtarıp Sonrada bu ülkeden defolup gidecekti.

Bölüm Sonu

İşteeee.... Birdaha ki sahne çok çatışmalı ekşınlı olacak

MlssmyÖngt 

diğer bölümde neler olacağı konusunda tahminlerinizi merakla bekliyorum hımmm hadi şöyle yapalım kaç kişi okuyor fakat ne yorum ne vote bırakıyor hadi diğer bölüm ne zaman geleceği sizin elinizde olsun :) sadece elli kişiden yorum istiyorum :) üçkağıt yapıp hep aynı kişiler atmasın yorumu yalnız ona göre  ;) bilerek elli kişi yazdım :)

TUTSAK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin