Not: sevgili okurlarım bana sayıp sövmeden siz ben hepinizin kurban bayramını kutluyorum ....
İyi okumalar umarım bayram şekeri tadında bir bölüm olmuştur :)
(Bölüm adı: Maktülün Ölüm sebepleri)
'Hayır! Hayır! Hayır!...' Başını iki yana sallayıp durmadan hayır diyordu. 'Hala uyuyor olmalıyım' diyerek tek bir umuda tutunmak istedi.
Matt suratında alaycı bir gülüşle yatağın yanına doğru yaklaştı. 'Biliyorum sevgilim benimle evlenmek rüya gibi'
Aletta kafasını aniden adama doğru kaldırdı. 'Hayır, bu bir kabus' suratında ki dehşet dolu ifade gayet uyumluydu söylediği şeyle.
Matt sinirle yumruğunu sıksa da bunu Aletta'ya belli etmek istemedi. Gayet normal bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
'Bir düşünelim. Cevap vermen gerekecek bir soru yönelttiğimi hatırlamıyorum sana. Benimle evleneceksin bu bir EMİR!' cümlenin sonuna doğru daha fazla öfkesine hakim olamayarak bağırmıştı. Odadan çıkacakken bundan hemen vazgecip giysi dolabını açtı gözüne kestirdiği kırmızı elbiseyi yatağa doğru fırlattı.
'Giyin!'
Aletta ruhsuz bir robot gibi giyinmeye başladı suratında ki o ifade silinmemiş gözleri irice açılmış birşeyler mırıldanıyordu.
Kısa straplez elbiseyi giyinmesi beş dakikasını almıştı. Matt ayaklarının önünde DİZ ÇÖKMÜŞ halde beyaz ayakkabıları giydiriyordu (!)
Demin ki olanların şokundan çıkmış şimdi yeni bir şoka giriyordu.
'Sen! Sen napı-yorsun?'
Matt'in yüzünde daha önce görmediği gülümsemelerden bir tanesini gördü. Samimiyet (!) evet bu gülümsemenin tarifi ancak bu olabilirdi.
'Gelinime ayakkabısını giydiriyorum' Aynı gülümseme eşliğinde tek dizinin üzerinde ayakkabılar giydirildikten sonra Aletta'nın elini tutup küçük bir öpücük kondurmuştu elinin üzerine.
'Ülkeninin renklerini giydirmek istedim bugün sana.' Aletta''nında elinden tutarak birlikte ayağa kalkmış elini hiç bırakmadan odadan çıkmışlardı. Aletta o an durmuş beyniyle Matt'i izliyordu.
Bu adama ne olmuştu böyle? Türkiye'den nefret ederdi. Kırmızıdan nefret ederdi. İri iri açılmış gözlerini daha ne kadar fazla açabileceğini düşündü. Hala uyuyordu artık emindi. Dizlerinin üzerine çökmüştü ha(!) evet kesinlikle uyuyor olmalıydı.
Bakalım bu rüya daha ne kadar sürecekti Matt neler yapacaktı. Aslında gelinlik giymediği sürece bu rüyadan uyanmak istemiyordu. Sadece meraktan tabi (!)
Matt, Aletta'nın elini sıkıca kavrayarak aşağı bara indi. Özel yerlerine geçtikten sonra bir süre burAda oyalandılar.
'Sıkıldın mı?' Matt'in öylesine sorduğu soruya Aletta büyük bir kızgınlıkla cevap verdi. 'Yok canım ne sıkılacağım. Şu hatunlara baksana karşımda soyunuyorlar hemen yanımda ki adam halinden gayet memnunken benim sıkılmam ne mümkün!' Matt'in başta şaşkınlıkla açılan gözleri ardından memnuniyetle kısıldılar.
'Kıskanıyor'dedi içinden. 'Beni kıskanıyor' Heyecan ve sevinç dalgası çarpıp geçti kalbini, şimdi kalbi sebepsiz yere büyük bir coşkuyla atıyordu. Elinden tuttuğu kadınını ani bir şekilde hızla kendine çekip dudaklarına yapıştı. Başta küçük bir öpücük çalmaktı niyeti ama beklediği gibi olmamış küçük öpücük fikri kadınını öptükçe kaybolmuştu. Daha çok daha çok öpmek o dudaklarda kaybolmak istiyordu. 'Aletta onu seviyor muydu yani? Hayır sevmese de kıskanacak kadar sahiplenmişti demek onu.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK!
ChickLit\\+18 Lütfen hikayeyi uyarıyı dikkate alarak okuyun// Tanıtım: Kaybolmak istedim, yok olmak. O adamın tenime elleri her dokunduğunda hissettiğim şey tam da buydu. Bedenimden iğreniyordum. Kendimden ve bu karnımda her geçen gün büyümeye başla...