"Sana kötülük yapanı iyilik yaparak cezalandır..." Hz.Ali (r.a.)
Korku ve endişeyi iliklerime kadar yaşıyordum.Korkum,arkamı döndüğümde o kişinin benim tanıdığım Melih olması ; endişem,yine o kişinin Melih olması.Ah Mihrima ne işler açtın başına sen böyle.Ne diye böyle bir oyun oynarsın ki.İçimden binlerce kez dua ediyordum.Tekrar yardımcı kadına baktım.Bir daha açtı ağzını
"Sizde hoşgeldiniz Suna Hanım."
Ne! Suna Hanım mı? O da kimdi.Ah bir de kadınla gelmiş öyle mi.Tabii ki kadınla gelir.Burası sonuçta kadın mağazası.Bayan kıyafetleri satılıyor sonuçta.Bende de kafamı kaldı.Sevgilisini getirmiş buraya,demek ki bir şey alacak.Sanane Mihrima.Sanane!
Yardımcı kadın o tarafa geçmişti.Şimdi bir benim dönmem kalmıştı.Tamam Mihrima sakin ol.Ah ne sakinliği.Şuan kalbim yerinden fırlayacak resmen.Bu nasıl bir şeydir ya.Bu kez içimden besmele çekmeye başlamıştım.Bilmem kaçıncı besmelemdi arkamı döndüm.
Karşımdakilerini görememiştim.Çünkü ben yine saçmalamıştım ve o korkuyla gözlerimi kapatmıştım.Zaten hiç rezil olmamıştın ya Mihrima !
Yavaşça gözlerimi açtım.Karşımda gördüklerimle hafif bir sevinç çığlığı attım.Bu,o değildi!Bu benim tanıdığım Melih değildi!Oh iyiki de o değil.Bak bak şu sarı kızın bana bakışına bak.Melih böyle bir kızla olsa...acırdım.
Hâlâ gözler bendeydi.Şaşkınca hemde.Bakmayın öyle,ben şizofren değilim demek istesem de yapamadım.Diyemedim.En iyisi buradan bir an önce ayrılmak.Elimdeki elbiseyi yerine astıktan sonra gidecektim.
Düşüncelerimi fiile döktüm ve çıkışın oradaki askılıklara ilerledim.Tam elbiseyi asacağım sırada gözüm mağazanın dışına kaydı.Hayır bu gerçek olamazdı değil mi.Göz kapaklarımı bir iki kez kırpıştırdım.Ah olamaz bu gerçekti.Melih,bu AVM'deydi!!
Bu tarafı dönmesiyle ben de direkt reyonların alt tarafına saklandım.Oh ucuz atlatmıştım.İnşaAllah.
Biraz daha bekledim.Kalksa mıydım acaba?Evet kalkayım.Yoksa bu kez şizofren tanısı koyulacak.Ben bu düşüncelerdeyken birisi reyonu tıklatıyordu.Ya da ben öyle hissediyordum.Ama bu tıklatma birkaç kez devam ettiği gibi hissetmediğimi,gerçek olduğunu anladım.Ne oluyor diye başımı kaldırdım.Nereden de o başını kaldırdın be Mihrima.
Başımda,bana salak gözüyle bakan bir adet Melih duruyordu.Evet bu kez benim tanıdığım Melih'ti.Yani ben şuan yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştum.Yavaşça suçlu çocuk edasıyla yerimden kalktım.Ve kıyafetimi düzelttim.
"Bu saatte senin işten olman gerekmiyor mu yardımcı?Hadi onu da geçtim sen neden benden kaçıyorsun?Bilmiyorsan söyleyeyim,ben insan yemiyorum."
Haha şakanı sevsinler senin.Yok insan yemiyormuş.Ben bilmiyordum,iyiki hatırlattın.Ah Mihrima ne diye kızıyorsun.Sen dedirttiriyorsun ona bunları.
Gözlerim ayaklarımda konuşmaya başladım.
"Ben kovuldum,bu yüzden işte değilim.Bu arada ben sizden kaçmıyorum.Sadece...sadece alt reyondan kıyafet bakıyordum."
Sinirlenmişti.Ne dedim ki şimdi.Ben dediklerimi düşünürken,o konuşmaya başladı.
"Bir daha o ağzından kovuldum kelimesini duyarsam onu bütün sözlüklerden silerim,bununla da kalmam hafızandan o kelimeyi söküp atarım."
Demek siniri bu yüzdendi.Artık kovulmak kelimesi yok Mihrima.Yok be ne korkacağım.Ya da itiraf ediyorum gerçekten de korktum.
"Ha bir de kıyafetler reyonun altında olmaz,genelde hatta her zaman üst tarafta olur.Senin bunları bilmen lazım yardımcı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ HİZMETÇİ
Spiritual© Telif hakkı yazara aittir. "Neden ismin Mihrimah değilde Mihrima?" Bu sorduğu soruyla birlikte kafamı sağ tarafa çevirdim. Şaşırmıştım açıkçası. Hele de bu Melih olunca normaldi yani. Ben ona o da karanlığın hüküm sürdüğü, sadece ayın varlığını gö...