Bir önceki bölümden;
Mihrima kapı çalıyor bir bak kızım."
Yerimden kalkıp odamdan çıktım. Kapıya doğru ilerledim. Belki de komşulardan biriydi. Kapıyı bir hışımla açıp gelen baktım.
Bu... hayal miydi? Gerçek miydi?
"Sürpriiiiiiz!" Diyen kişiye verdiğim tepki sadece donuk gözlerle bakmaktı. Cidden şu an gerçek miydi bu?
Kafamı sağa sola silkeledim. Gözlerimi birkaç kere kırpıştırıp tekrar açtım.
"Hey Mihrima! Burda mısın?"
"Gerçeksin değil mi?"
"Yok ne gerçeği. Hayali bir varlığım. Sen şizofrensin bende senin şizofreni hayatından birisiyim."
Dedi ve kahkaha attı.
"Saçmalama Mihrima. Tabii ki gerçeğim. Göndermeseydim seni keşke. Sınav mı çarptı yoksa?" Dediği an bu kez kahkahayı ben kopardım. Evet bu kişi gerçekti. Bu bizim gerçek Ece'ydi.
Ece benim bu duygu değişimlerimi anlamamış olacak ki bir anda yüzü düştü. Şu an benim bu hâlimden korkuyordu.
Gülmeye bir son verip karşımda bir açıklama bekleyen kıza baktım.
"Yok merak etme sınav falan çarpmadı. Sadece beklemiyordum. Şaşırdım açıkcası. "
"Kızım! Gelen kimmiş?" Diye seslendi annem. Yaklaşık on dakikadır kapının önündeydik.
"Hadi içeri gir. Üşüdün sende."
"Şimdi ayarlarına döndün Mihrima. Çekil kapının önündende içeri gireyim."
İkazıyla birlikte kapının önünden çekildim ve içeriye girmesi için yol verdim. Ben çekilir çekilmez o da içeriye girmişti. On dakikadır dışarıda olduğu için üşümüştü.
Üzerini hemen çıkardı ve benim onları asmamı bekledi. İkimiz şimdi de sürpriz yapacaktık.
Sessiz bir şekilde ilk ben salona girdim. Annem ve babam benden bir cevap bekliyorlardı.
"Kimdi gelen kızım. Sevilay mıydı?" Diyerek bu soruyu yöneltti.
İlk başta sessiz kaldık. Bu sessizlik iki kişiyi de daha da meraklandırmıştı.
"Sürpriz bir misafirimiz var." Dediğim an annem ayaklandı.
"Allah Allah kim ki bu saatte?" Dedi ve o sıra babamda ayaklandı.
"Gelebilirsin." Diyerek Ece'ye bir göndermede bulundum.
Bunu dediğim an annem ve babamın gözleri kapıya yönelmişti. Şu an kaybolanları bulan bir programı sunuyor gibi hissettim. Bekleyiş müziği de çalsa tam olacaktı.
Ece de bu heyecanı daha da arttırır bir vaziyette yavaş yavaş geliyordu.
"Selamunaleyküm!" Diyerek güler bir yüzle içeriye girdi. O sıra annem ve babam da gelen kişiyle gülümsediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ HİZMETÇİ
Spiritual© Telif hakkı yazara aittir. "Neden ismin Mihrimah değilde Mihrima?" Bu sorduğu soruyla birlikte kafamı sağ tarafa çevirdim. Şaşırmıştım açıkçası. Hele de bu Melih olunca normaldi yani. Ben ona o da karanlığın hüküm sürdüğü, sadece ayın varlığını gö...