Bölümü biricik kankam ve dostum olan solunumaresi ne ithaf ediyorum. İyiki var😘
Yiğit aynanın karşısında durmuş üzerine giydiği takım elbisesine bakıyordu.Birazdan ailesiyle birlikte Derin in evine gidecek ve derin ile nişanlanacaktı. Keşke Derin de onun gibi hissetseydi. Bütün gün heyecandan yerinde duramamıştı akşamın nasıl geldiğini bile bilmiyordu. Kolay değildi tabii on iki yıllık hasreti bitecek sevdiği kıza kavuşacaktı. Bir hayal gerçekleşecekti Yiğit için. Onun yerinde kim olsa o kişi için de böyle olurdu. O aşkı 12 yaşında tatmıştı. O yeşil gözlere baktığı ilk anda vurulmuştu. Tutulmuştu daha o saniyeden Derin' e. Ona göre aşkın adı Derin di ve hep öyle kalacaktı.
"Oğlum yüzükleri aldın mı ?"
"Aldım baba. Hatta cebimde. "
"Aman iyi unutmayalım da."
"Yok baba merak etme sen. Eee annem nerede kaldı geç kalıcaz daha gelip hazırlanacak offf. "
"Oğlum sakin ol daha erken. Hem annen de birazdan gelir. Komşulara uğradı. "
"İyi aman geç kalmasın da. "
Yiğit salonda o baştan diğer başa ilerleyip duruyordu heyecanını biraz dahi olsa hafifletmek için ama işe yaradığı söylenemezdi. Daha çok zaman geçtikçe heyecanı artıyordu.
Kerem bey ise oğlunun bu halini yüzünde ki tebessüm ile izliyordu. Tıpkı kendine benziyordu. O da Selda hanımı istemeye gidecekleri gün böyle heyecandan yerinde duramıyordu.Daha o günler dün gibi aklındayken şimdi oğlunu bu heyecanda görmek Kerem beyi bir tuhaf hissettirmişti.
Yiğit kapının çalma sesi ile hızla gidip kapıyı açtı. Annesi nihayet gelmişti. Ama sanki kızgın gibiydi.
Selda Hanım sinirle oğlunu geçip içeriye girdi. Hala duyduklarını sindirememişti."Anne nerede kaldın? Geç kalacağız hadi üstünü değiş de gidelim. "
"Sen doğruları söyleyene kadar hiç bir yere gitmiyoruz. "
Yiğit in o an aklına az önce babasının söylediği ama heyecandan algılayamadığı şeyler geldi. Ne demişti babası annesinin komşulara uğradığını işte o an işin içinden nasıl çıkacağını ve annesine durumu nasıl anlatacağını düşünmeye başladı.
******
Derin giydiği beşinci kıyafeti de çıkarıp yine üstüne pijamalarını giydi. Yok yok bulamıyordu dolabın da pek çok kıyafeti olduğu halde hiç biri bu gece için uygun değildi. Hepsi günlük şeylerdi. Sıkıntı ile yatağına oturdu. Saate baktığında gelmelerine çok az kaldığını gördü. Ama onun hala giyecek bir kıyafeti yoktu.
Zil çaldığı zaman yerinden kalktı. Neredeyse ağlayacaktı gelmişlerdi ve onun giyecek kıyafeti olmadığı için hala pijamaları vardı üstünde. Aslında günlük bir şey dahi giyse olurdu. Sonuçta bu normal ve istediği bir evlilik değildi. Ama işte elinde değildi her genç kız gibi bugününün özel olmasını istiyordu. Odasının kapısı çaldı ve daha Derin gir demeden Yaprak yüzünde ki gülümsemesi ile içeriye girdi.
"Aa Derin sen hala hazır değilsin. "
"Bulamadım bir şey hepsi gündelik şeyler."
"Sana dedim gidip sana kıyafet alalım ama sen kabul etmedin. "
"Niye kabul etmediğimi biliyorsun. Henüz mahallede ki ezici laflara ve küçümseyen gözlere kendimi hazır hissetmiyorum. "
"Bak böyle kaldın pijamalarınla. Artık kahveleri ayıcıklı pijamanla verirsin. "
"Ya dalga geçme. Zaten ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. "
Derin bunu söylerken sesindeki üzüntü bariz belli oluyordu. Yaprak arkadaşının bu haline daha fazla dayanamayıp elinde tuttuğu poşeti Derine uzatarak gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin (Tamamlandı)
ChickLit"Neden böyle bir şey yaptın Yiğit abi ?" "Senin için Derin. " "İyi de neden? Neden benim için hayatını mahvettin?" "Nefret ettiğin kişi ile evlenmeni istemedim. " Yiğit o an aklına gelen dilinin ucundaki kelimeleri yutup en saçma cümleyi kurmuştu. H...