Sürprizzzzzzz
Biliyorum sınır koymuştum ama işte dayanamayıp yayınladım. Ama bunun başka bir sebebi de siz bu kitapta Derin ve Yiğiti okumak istiyorsunuz bunu biliyorum. Bu yüzden de bu bölümde daha çok Zeynep ve onun evliliği geçtiği için bende yayınlamak istedim. Ve bir şey daha var ki belik siz olayın bu kadar çabuk gelişmesini tuhaf bulabilirsiniz ama Zeynepin olayını bir önce bitirmek istediğim için böyle oldu bu yüzden kusura bakmayın. ve hepinize keyifli okumalar.
Zeynep'ten
İki gündür olduğu gibi bu gün de güne gözlerimi rüyamda duyduğum bebek sesi ile açtığımda yine kan ter içinde kalmıştım. Yine rüyamda bir bebek yattığı beşiğin içinde ağlarken ben ona bakmayıp ordan gidince bir anda bebeğin sesi kesiliyor arkamı dönüp baktığımda ise beşiği kanlar içinde görüyordum ve iki gündür aynı rüyayı görmek zaten bozuk olan psikolojimi daha berbat bir hale getirmişti.
Yavaşça yatağımdan kalkıp odamdaki banyoya girdiğimde yüzüme bir kaç defa su çarptıktan sonra biraz kendime geldiğimde aynadaki görüntüme baktığım zaman iki günde resmen çöktüğümü görüyordum. Evet iki gün oluyordu hamile olduğumu öğreneli ve benim bu bebeği doğurmam imkansız olduğu için ilk öğrendiğim gün bir arkadaşım aracılığıyla özel bir hastaneden randevu almıştım bu gün için ama işte iki gündür gördüğüm rüyalar yüzünden vicdan azabı çekiyordum.
Ellerimi yavaşça karnıma koyduğum zaman gözyaşlarım benden bağımsız akmaya başladığında tişörtümü kaldırıp sanki onu daha iyi hissedebilecekmiş gibi ellerimi karnımın üstünde birleştirip beni duyacak gibi onunla konuşmaya başladım.
"Biliyorum bana kızgınsın ama lütfen anla beni ben yapamam bunu doğuramam seni. Hem diyelim ki doğurdum seni o zaman her şey daha zor olur. Babasız büyümek zorunda kalırsın gerçi sadece babasız olsan yine iyi ama bütün ailem dışlar beni dayıların yüzüne bile bakmaz deden anneannen bütün bunlara ne sen dayanabilirsin ne de ben bu yüzden bunu yapmak zorundayım lütfen anla beni biliyorum sende gitmek istemiyorsun bunu rüyalarıma gelmenden anlayabiliyorum lütfen anla beni"
Kelimeler boğazımda düğümlenip artık konuşamadığım zaman susup sanki onu son defa okşamak istercesine ellerimle onu okşadıktan sonra zorda olsa ellerimi çekip odama girdiğim zaman üstümü değişip aşağı indim. Mutfağa geldiğim zaman annem sofrayı hazırlamıştı.
"Günaydın anne"
"Günaydın kızım. Nasıl oldun iyi misin biraz daha "
Annemin sorusu ile gözlerim yine dolunca hızla arkamı dönüp sofraya yardım etmeye başladığımda aileme yalan söylediğim için vicdanım sızlıyordu. İki gündür odadan çıkmayıp aileme hasta olduğumu söylemiştim.
"Günaydın güzel bayanlar "
"Günaydın hayatım"
"Günaydın baba"
"Nasıl oldun kızım iyileştin mi biraz?"
"Evet daha iyiyim "
Hep beraber sofraya oturduğumuzda kahvaltımızı etmeye başladığımız zaman annem yemeğini yiyip çamaşırları makineye atmak için kalkarken babam da dükkana gitmek için evden çıktığında ben de sofrayı toplayıp bulaşıkları da yıkadıktan sonra saate baktığımda ona geldiğini görünce on buçuk da randevum olduğu için odama gittiğimde kapıyı açtığım zaman annemin yatağımda oturmuş ağladığını görünce şaşkınca yanına ilerlediğim zaman elinde test çubuğunu görünce o an anladım olanları ve içimden kendime binlerce kez lanet ettim. Çünkü ben o gün bütün testleri attığımı sanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin (Tamamlandı)
Chick-Lit"Neden böyle bir şey yaptın Yiğit abi ?" "Senin için Derin. " "İyi de neden? Neden benim için hayatını mahvettin?" "Nefret ettiğin kişi ile evlenmeni istemedim. " Yiğit o an aklına gelen dilinin ucundaki kelimeleri yutup en saçma cümleyi kurmuştu. H...