"Eşim nasıl o iyi mi? "
"Bakın beyefendi eşinizin durumu iyi uyuyor şu anda. Ama diğer konu için inanın elimizden geleni yaptık ama buraya geldiğinde zaten her şeyin çok geçti."
"Ne diyorsunuz doktor bey hangi diğer konu?"
"Eşiniz 6 haftalık gebeydi. Ama maalesef bebeği kurtaramadık üzgünüm."
Yiğit doktorun söyledikleri ile öylece kaldığında Eymen hemen kardeşinin yanına gidip ona destek olmak istercesine elini omzuna koydu. Yiğit'in beyninde hala doktorun az önce söylediği şeyler dönüyordu. "Yok yok böyle bir şey olmuş olamazdı. Bebekleri gitmiş olamazdı."
"Siz ne dediğinizin farkında mısınız ne bebeği ne kaybetmesi?"
"Beyefendi inanın elimizden gelen her şeyi yaptık ama maalesef kurtaramadık."
Doktor son sözünü söyleyip oradan ayrıldığında Yiğit aynı şeyi bir kez daha duymanın vermiş olduğu yıkım ile dizlerinin üstüne çöktü. Eymen hemen kardeşinin yanına eğilip ona sarılarak acısını paylaşmaya çalıştı.
"Abi lütfen yanlış duydun de. Bütün bunlar bir kabus de. Birazdan uyanacaksın ve bunların yaşanmadığını anlayacaksın de. "
Eymen böyle bir durumda ne diyeceğini bilmediği için sadece susup kardeşine sarıldı. Yiğit ise hala duyduklarının yaşadıklarının hayal olması için Allah'a dua ediyordu. Varlığını bile bilmediği bebeğinin acısını yaşarken keşke zamanı geri alma şansım olsa diyordu. Ama ne öyle bir şansı vardı ne de bu acıyı tarif edecek bir kelime.
Abisinin kollarının arasından çıkıp karşısında Derin'in kaldığı odaya doğru ilerledi. Adımları o kadar yavaş ve güçsüzdü ki her an yere düşecekmiş gibi hissediyordu kendini. Zorda olsa kapının önüne geldiğinde derin bir nefes alıp yavaşça içeri girdi zaman yatağın içinde bir melek gibi yatan Derin'i gördü. Yavaş adımlara yanına yaklaşıp alnına bir öpücük kondurdu ve yanına oturarak ellerini tuttu.
O kadar çaresiz hissediyordu ki kendini ne yapacağını bile bilmiyordu. Hele ki Derin uyandığında ona bu durumu nasıl açıklayacağını düşündükçe daha çok ağlıyordu. Bir süre öylece boşluğa bakıp durduğunda Derin'in kıpırdandığını hissettiğinde hemen kendini toplayıp gözyaşlarını silerek Derine döndü.
Onun yavaşça gözlerini açtığını gördüğünde hemen ellerini daha sıkı tutarak konuştu.
"Derin?"
"Su."
Yiğit hemen yerinden kalkıp odanın içinde göz gezdirdiğinde su olmadığını görünce hızla Derine döndü.
"Sen bekle ben su alıp geliyorum hemen."
Yiğit hızla odana çıkıp kapının önündeki abi ve yengesine bir şey demeyerek kantine gitti. Küçük bir su alıp odaya geri geldiğinde bir dakika olmuştu. Hemen Derin'in yanına gelip onun yavaşça doğrulmasına yardımcı oldu. Suyu içirdikten sonra Derini tekrar yatağa uzandırdı kendisi de yanına oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin (Tamamlandı)
Chick-Lit"Neden böyle bir şey yaptın Yiğit abi ?" "Senin için Derin. " "İyi de neden? Neden benim için hayatını mahvettin?" "Nefret ettiğin kişi ile evlenmeni istemedim. " Yiğit o an aklına gelen dilinin ucundaki kelimeleri yutup en saçma cümleyi kurmuştu. H...